Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, “Bana sık sık Avrupa’nın nihaî sınırlarının ne olduğu soruluyor. Ben de bu soruya, ‘Avrupa’nın haritası, Avrupa’lıların zihninde çizilmiştir’ cevabını veriyorum. Coğrafya belli bir çerçeve sunar, fakat Avrupa’nın sınırlarını çizen şey değerlerdir. Genişleme, Avrupa için bir değerlerini yayma meselesidir; en temel değerler ise, özgürlük ve dayanışma, hoşgörü ve insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür.” demektedir.
Avrupa kimliğini “Ortak paylaşılan değerler” belirlemektedir. Bu değerler insanlığın asırlar boyunca oluşturduğu insanî değerlerdir. Değerlerin oluşmasında bütün dünya kültür ve medeniyetinin katkıları vardır. Zira ilim ve kültür insanlığın ortak malıdır; herhangi bir ırka ve millete mal edilemez. Nitekim Peygamberimiz (asm) “Hikmet mü’minin yitik malıdır, nerede bulursa almalıdır.” (Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17.) “Hikmete sarıl. Çünkü hayır hikmettedir.” (Dârimî, Mukaddime, 34.) “İlim Çin’de de olsa alınız.” (Câmiü’s-Sağîr, 1:310, H. No: 640.) buyurarak insanlığın ortak değerlerine sahip çıkmamızı öğütlemektedir.
Bediüzzaman’ın ifade ettiği gibi “İslâmiyet insaniyet-i kübradır.” (Muhakemat, 2016, s. 46.) Hal böyle olunca fıtrî insanî değerler ile İslâmî değerler birbirinin mütemmidir. “Mehasin-i medeniyet denilen emirler, şeriatın başka şekle çevrilmiş meselesidir.” (Muhakemat, 53.) Öyle ise şeriattandır ve mü’minlerin sahip çıkmaları şarttır.
***
Avrupa Birliği Anayasası’nın 2. Maddesi Avrupa Birliği değerlerini şöyle sıralar: “Avrupa Birliği, insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dâhil olmak üzere insan haklarına saygı değerleri üzerine kuruludur. Bu değerler, çoğulculuk, ayrımcılık yapmama, hoşgörü, adalet, dayanışma ve kadın-erkek eşitliğinin hâkim olduğu bir toplumda üye devletler için ortaktır.” (Ahmet M. Güneş, Avrupa Birliğinin Temel Değerleri Üzerine, TBB Dergisi, 2016, s. 310.)
Bunlara ilâveten “Batının Değerleri” “Eleştirel düşünce, temel hak ve hürriyetler, katılımcı demokrasi, adalet, kanun hâkimiyeti, ırkçılığa karşı eşitlik, hesap verme ve sorumluluk taşıma, liyakat ve çoğulculuk” şeklinde özetlenebilir.
***
Buna mukabil İslâm’ın değerleri nelerdir?
Onları da şöyle ifade edebiliriz: “Hürriyet, adalet, meşveret, hukuk karşısında müsavat, meşrû muhalefet, liyakat, doğruluk, kardeşlik, akla önem verme, şefkat ve merhamet, emr-i maruf ve nehy-i ani’l-münker, Allah’tan korkan, Peygamberimizin (asm) yolundan giden ve bu değerleri hayata geçiren yöneticiye itaat.”
AB’nin değerlerinin İslâmî değerlerle çelişen ve çatışan bir yönü var mı?
AB’den uzaklaştığımız zaman İslâmî değerleri uygulama konusunda İslâm dünyasında örnek bir çalışma var mı?
Biz AB’den vazgeçecek olursak İslâm’ın yasakladığı zulmü ve haksızlığı doğuran “İSTİBDAD” yönetimini tercih etmiş olmuyor muyuz?