"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi mi başkanlık sistemi mi?

M. Ali KAYA
07 Mayıs 2016, Cumartesi 19:40
Demokrasinin farklı tanımları yapılmıştır. ABD’de köleliği kaldıran Abraham Lincoln 1863 yılında demokrasiyi “halkın, halk eliyle halk için hükümeti” şeklinde tarif etmişti.

Aradan geçen 150 yıllık bir dönemden sonra her şey gibi demokratik idareler de yaşanan tecrübelerle gelişme kaydetmiştir. Gelişen süreçte demokrasi “liyakat, yönetimin halk tarafından denetimi, muhalefetin meşrûluğu, hür seçim, eşitlik, hukukun üstünlüğü, yönetime katılım, hür düşünce, din ve vicdan hürriyeti, diplomasi ve uzlaşma, insanî değerler ve hürriyet” gibi temel değerlerle daha da gelişmiş ve geliştirilmiştir.

**

Hür ve adil seçimlerin yapıldığı, iktidarın hür seçimle göreve geldiği, ifade hürriyetinin gerçekleştirildiği, insanın temel hak ve hürriyetlerinin korunduğu, hukukun üstünlüğünün hakim kılındığı, azınlığın haklarının korunduğu, bütün vatandaşların haklarının güvence altına alındığı ve yönetime katılımın adil ve eşit hale getirildiği sistemin demokrasi olduğu konusunda genel bir kabul vardır.

Bu sayılanların güvence altına alındığı bir başka yönetim de henüz ortaya çıkmış değildir.

**

Devletin varlık sebebi hürriyet, güvenlik ve adalettir. 

Çünkü toplumda güçlüler ve zayıflar olmak üzere iki tabaka vardır. Fıtraten hür olarak yaratılan ve kabiliyetlerini ancak hürriyet zemininde geliştirebilen insanların temel hak ve hürriyetlerini korumak, zayıfları güçlüler karşısında himaye ederek güvenliğini temin etmek ve anlaşmazlıklarda hak sahibine hakkını vererek haksızı cezalandırıp adaleti sağlamak için idareciye/devlete ihtiyaç vardır. 

Devlet vatandaşlarına yasalarını eşit şekilde uygular. Bu sebeple halk devlete güvenir ve devletten korkar.

Devletin varlık sebebi ve temel amacı budur. 

**

Devlet halkına bu güvenceyi “Demokratik” bir yönetimle verebilir. Bu sebeple toplumda birlik ve beraberliği sağlayacak olan ortak değerler dünyada “Demokratik Değerler” olarak kabul görmüştür.

Çünkü, demokraside herkesin hukuku güvence altındadır. 

Hukukunun güvence altında olduğuna inanan halk şevkle çalışır, üretir ve kaynaklarını doğru şekilde kullanır. Bu da halkın zenginliğini ve refahını arttırır. 

Halk zenginleştikçe devlet de güçlü bir devlet olur.

**

Demokrasiyle idare edilen ülkelerde emniyet, asayiş, huzur ve refah vardır.

Gelişmiş ülkelerin tamamı demokrasi ile yönetilen ülkelerdir.

Demokrasinin bu manada yerleşmediği bir ülkede “Başkanlık Sistemi” acaba nasıl bir yönetimi netice verecektir?

Okunma Sayısı: 3107
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı