TGTV (Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı) 27 Mayıs 1998 tarihinde bir “Demokrasi Kurultayı” gerçekleştirir.
Kurultaya DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, FP Genel Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yanı sıra tebliğci olarak çok değerli hukukçular, akademisyenler, din ve ilim adamları katılmışlardır.
TGTV Başkanı Ahmet Şişman bu faaliyeti, “Gelecekte daha özgür ve daha demokrat bir topluma ulaşmak için” yaptıklarını ifade etmektedir.
*
1998 yılında yapılan bu kurultayda konuşulanlara bakalım...
“Bir cemiyette demokratik düzenin mevcut olması; hiçbir iktisadî, siyasî ve sosyal grubun diğer gruplara mutlak şekilde tahakküm edememesi demektir.” (Prof. Dr. Sabahattin Zaim)
*
“Demokrasinin şekli kadar içeriği de kabullenilmeli ve demokrasi kavramının içeriği, kurum ve kurullardan önce; insan hakları, tolerans, çoğulculuk, özgürlükler gibi değerler olarak akla gelmelidir. Demokrasiyi asıl üreten kültür de bu değerleri yaşatabilen kültürdür.” (Ahmet Şişman, TGTV Başkanı)
*
“Demokratik rejimlerin kusursuz işleyişinin güvencesi olan, “Hukuk Devleti” ilkesini arıyoruz. Kamu vicdanı ile meşrûiyet kazanmış bir hukuk devleti arıyoruz. Gücünün sınırlarını temel hak ve özgürlüklerle çizen bir hukuk devleti arıyoruz. Yargının bağımsız olduğu ve hukukun resmî ideolojiye yenik düşmediği, kişilerin ideolojik nedenlerle kamu hizmetlerinden mahrum bırakılmayıp, tüm vatandaşlara eşit muamele yapıldığı.... Kuvvetlinin hukuku değil, hukukun kuvvetinin hakim olduğu demokratik hukuk devletini arıyoruz!” (Salim Uslu, HAK-İş Genel Başkanı)
*
“(Halk) devamlı surette iç tehdit değerlendirmelerinin konusu olmuştur. Bazen dinî sebeplerle, bazen siyasî sebeplerle, bazen ideolojik, bazen etnik sebeplerle. Dikkat ediniz halk, suç ve ceza siyasetinin konusu yapılmaktadır demiyorum. Halk tehdit değerlendirmelerine konu yapılıyor diyorum. Bu ikisi farklı şeyler. Allah’a şükür olsun ki çok fazla suç üreten bir toplum değiliz. Ama çok fazla vehim üretiyoruz. Vehim de hain üretiyor. Çok fazla vatan haini, çok fazla devlet haini, çok fazla rejim düşmanı üreten bir vehimle karşı karşıyayız. Bu size, bu hepimize biraz garip gelmiyor mu? Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Kurtuluş Savaşı’nda hain olmayan bu halk, barış zamanında neden hain olsun, neden devlet düşmanı olsun?” (Prof. Tansu Çiller, DYP Genel Başkanı)
*
1998’den günümüze 18 koca yıl geçti ve artık “İleri Demokrasiye”(!) geçtik.
Bu söylenenler artık tarih oldu...