"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eşyanın bekaya mazhariyeti

M. Ali KAYA
06 Mayıs 2016, Cuma
Eşya ve fiiller esma-i ilâhiyeye dayanarak beka bulduğu gibi, Esma-i İlâhiyeye dayanarak hakikat olurlar.

Yok olduklarını zannettiğimiz eşya ve fiiller Esma-i İlâhiyeye dönerler. Lambadan çıkan ışık, lambanın sönmesi ile ışığının kaybolması gibi, Esma-i İlâhiyeden çıkan vücutlar yine aslına döner.

“Evet, ekseriyet-i mutlaka ile hayır ve mehâsin ve kemâlât, vücuda istinad eder ve ona râci olur. Sureten menfi ve ademî de olsa, esası sübutîdir ve vücudîdir. Dalâlet ve şer ve musibetler ve mâsiyetler ve belâlar gibi bütün çirkinliklerin esası, mayası ademdir, nefiydir. Onlardaki fenalık ve çirkinlik, ademden geliyor. Çendan suret-i zâhirîde müsbet ve vücudî de görünseler, esası ademdir, nefiydir.”1 Yani, varlık hayr-ı mutlak, yokluk şerr-i mutlak olunca bir şey varlık mertebelerinde terakkî ettikçe vücudu kuvvet peyda eder. Yokluğa yakınlaştıkça şer olur ve şerri arttıkça ademe ınkılab eder. 

“Vücut” zât-ı ilâhinin sıfat-ı zâtîsi olduğu için varlık mertebelerinde terakki eden Allah’a yakınlaşır; şer olan işler ise Allah’tan uzaklaştıkça yokluğa, ademe mahkum olur. Çünkü eşya ancak Allah’a, Allah’ın isimlerine dayanarak, Allah’ın yaratması, varlığını devam ettirmesi ve iradesi ve kudreti ile devam ve bekâ bulur. Bu sebeple eşya Allah’ın ne kadar çok ismine mazhar ise o derece vücudu kuvvet kazanır. Allah’a yakınlık Esmâ-i İlâhiyenin bir şeyde çoklukla tecellisi oranındadır. Bu sebeple varlık içinde Allah’a en yakın insandır. Çünkü insanda Allah’ın bin bir ismi tecelli eder. Vücudu da bekaya mazhardır.

“Bütün ehl-i tahkikin icmâıyla, vücud hayr-ı mahzdır, nurdur. Adem şerr-i mahzdır, zulmettir. Bütün hayırlar, iyilikler, güzellikler, lezzetler, tahlil neticesinde vücuddan neş’et ettiklerini ve bütün fenalıklar, şerler, musibetler, elemler, hattâ mâsiyetler ademe râci olduğunu ehl-i akıl ve ehl-i kalbin büyükleri ittifak etmişler.” 2

Bir şeyin vücudu bütün eşyanın vücuduna bağlı olduğu halde ademi, yani olmaması bir rüknün ademiyle hasıl olur. Adem, ademî şeylere istinat eder. Ademî bir şey, mâdum bir şeye illet olur. Bu sebeple şerirler ve şeytanlar iktidar ve fiil ile değil, belki terk ve ataletle, “hayrı yaptırmamakla şerlere sebep oluyorlar… Mehâlik ve şer, tahribat nevinden olduğu için, illetleri, mevcut bir iktidar ve fâil bir icad olmak lazım değildir. Belki bir emr-i ademî ile ve bir şartın bozulmasıyla koca bir tahribat olur.”3 

Vücut, yani yapmak için çalışma ve gayret yanında bütün şartları zorlamak vardır; yapmamak bir faaliyet gerektirmez. Bir bina bir senede yapılır, bir dakikada yıkılır. Varlık ve yokluk ancak Allah’ın varlığı ile irtibatlıdır ve Allah’a bağlıdır. Allah’a yakınlık vücudu, uzaklık ise ademi netice verir. 

Dipnotlar: 

1- Lemalar, sayfa 76-77    

2- Şualar, sayfa 

3- Lem’alar, sayfa 77

Okunma Sayısı: 2225
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı