Peygamberimiz (asm) “Güçlü mü’min zayıf mü’minden daha üstün ve daha hayırlı ve Allah’a daha sevimlidir. Sana faydalı olan şeye karşı gayret göster. Allah’tan yardım dile, acz izhar etme.
Bir musîbet başına gelirse: ‘Eğer şöyle yapsaydım bu başıma gelmezdi!’ deme. ‘Allah takdir etmiştir. Onun dilediği olur!’ de! Zira ‘eğer’ kelimesi şeytan işine kapı açar.” (Müslim, Kader, 34; İbn Mace, Zühd, 4168.) buyurur.
**
Güçlü olmak aslan gibi, canavar gibi olmak değildir; “ahsen-i takvîm” sırrına mazhar akıllı ve merhametli bir insan gibi olmaktır. Akıllı bir insan sadece dünya hayatını gaye-i maksat yapmaz. Ölüm ve ötesini, gerçek istikbali hesaba katar ve ona göre güçlü ve kuvvetli olur. Güçlülük, sabır, sebat, kararlılık, ihlâs, samimiyet ve ilimde güçlü olmaktır. Güçlü bir imana ve ihlâsa sahip olmaktır. Güçlülük nefse hakimiyettir. Peygamberimiz (asm) “Güçlü güreşte hasmını yenen değil, öfke anında nefsine hakim olup sabredendir” (Buhârî, Edeb, 102; Müslim, Birr, 106-108.) buyurmuşlardır.
**
Yüce Allah “İzzet, şeref, kuvvet ve kudret Allah’ın, Peygamberinin ve mü’minlerindir” (Münafıkun Sûresi, 63:8.) buyurur. Yani, Allah’ın rızasını kazandıracak olan Peygamberin sünnetine uygun iman, ilim ve faziletli amellerle insan güçlü ve kuvvetli olabilir. İmam Nevevi hadisin yorumunda, “Bu vasıfta olan bir kimse cesaretle düşmana karşı ileri atılır ve onu karşılamada ve peşine düşmede daha hızlı davranır, emr-i bi’lmaruf ve nehy-i ani’lmünkere daha kararlıdır ve bütün bu amellerinde daha sabırlı ve metanetlidir. Namaz, oruç ve diğer ibadet ve zikirlere daha rağbetli ve onlara devamda daha şevkli ve musır olur” demektedir.
**
Yüce Allah bu manayı takviye ederek şöyle buyurur: “Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak kim salih amel işlerse kesinlikle ona dünyada hoş bir hayat yaşatacağız; böylelerinin ahiretteki mükâfatlarını da yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz” (Nahl Sûresi, 16:97.) Güçlü ve kuvvetli olmak isteyen genç kendisini ilme vermelidir. Öncelikli olarak “İman ilmini sağlam elde etmeye” ehl-i dalâlet ve küfrün batıl fikir ve düşüncelerini aklî ve ilmî delillerle çürütecek şekilde aklını geliştirip ilmini arttırmalıdır. Kendisinin en büyük düşmanları olan şeytanı, nefsini yenebilecek şekilde sabırlı, kararlı ve prensipli olmakla gücünü onlara karşı göstermelidir. Toplum içinde yardımseverlik, merhamet ve iyi örnek olmakla kendisini herkese sevdirmelidir.
**
İlimde ve san’atta rakiplerini geride bırakarak herkesin hayranlığını kazanmalıdır. Güçlü olmak böyle bir şeydir.