Şeytan yeryüzünde fesat çıkartmaya çalışır. Fesat, kan dökmek demektir. Kan dökmeyi engelleyen husus barıştır.
Yüce Allah, “Ey iman edenler! Hepiniz barışa gelin, şeytanın adımlarını takip etmeyin...” (Bakara Sûresi, 2: 208.) ferman eder.
**
İslâm’dan önce “Savaş” vardı. Yağma vardı; savaştan kaynaklanan kölelik vardı. İslâm “Savaş Hukuku”nu oluşturdu. Savaşla ilgili âyetler “Savaş hukukunu” belirlemiş ve “Barış Hukukunu” oluşturmuş ve “Sözleşmelere uyun” (Maide Sûresi, 5:1.) ferman etmiştir.
Peki, neden İslâm dünyasında savaş vardır?
**
Prof. Dr. Doğu Ergil “Barışı Aramak” (İstanbul-2010) isimli kitabında barışın demokrasiye bağlı olduğunu izah ettikten sonra sonuçta, “Biz yiğitliğimizle övünen bir ulusuz. Askercil niteliklerimizi düşünce ve üretme kapasitemizde hep önde tutmuşuz. Kılıç marifetiyle kurduğumuz 16 devletin sayısı ile kıvanç duyar; ama onları neden yaşatamadığımızı pek düşünmeyiz. 17.sini yaşatmak için her şeyden önce şahadeti göze alır ve bunu bir mutluluk kaynağı olarak görürüz.” (s. 211.) dedikten sonra korkularımızı sorgular.
“Bu gün biz nelerden kokuyoruz? Bölünmekten korkuyor, (bunun için Kürt’lerden kuşku duyuyoruz...) irticadan korkuyoruz; (dolayısıyla dindar insanlardan korkuyoruz.) Ermeni meselesinden korkuyoruz, (yurttaşlarımız olan Ermenilere yabancı muamelesi yapıyoruz. Yanıbaşımızdaki 2-3 milyon nüfuslu Ermenistan’ın gelip topraklarımıza el koyacağını sanıyoruz.) (s. 211-212.) diye devam eder.
**
Prof. Ergil, kitabın devamında korkularımızın “Kurumsallaşmamak ve hukuksallaşmamak”tan kaynaklandığını açıklar. (s. 219.) Kurumsallaşmış ve hukuksallaşmış olsaydık “Demokrasiyi” yaşatabilirdik. Demokrasi ise ancak hürriyet ortamında vardır. “Özgürce düşünmek, düşünceyi ifade etmek, eleştirmek, var olan kural ve usûllerde değişiklikler teklif etmek yasaklanınca ne özgürlük ne de değişim mümkün olur. Tabular ancak otoriter yönetimlerce yaşatılır. Tabuların karanlığı dağıldıkça demokrasi yüzünü gösterir” (s. 221.) der ve devamında “Bizde demokrasinin gecikmesinin bir nedeni siyasal tabuların halen devam etmesindendir” tesbitini yapar.
**
Evet, Prof. Doğu Ergil’in de tesbitine göre barışın sağlanması için her şeyden önce “Hürriyet”in, “Demokrasi”nin ve “Hukuk Devleti”nin sağlıklı bir şekilde yerleşmesi şarttır.
Profesör, Siyasetbilimci, Sosyolog Doğu Ergil’in 2010 yılında yayınlanan bu kitabında ortaya koyduğu problemlere ve çözüm tavsiyelerine kulak vermek gerekir.
Biz de diyoruz ki “Hürriyet olmadan demokrasi, demokrasi olmadan Müslümanlar arasında İslâm’ın emrettiği barışın gerçekleşmesi maalesef imkânsız görünüyor...”