"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm milliyeti

M. Ali KAYA
17 Şubat 2018, Cumartesi
Bediüzzaman “Milliyetimizin ruhu İslâmiyettir; hakikî, ve nisbî ve izafîden mürekkebdir.

Başka millete benzemiyoruz.” (ESDE, Münâzarât, 210.) buyurur. Zira insanlığımızı teşkil eden insanî değerler, bizi atalarımıza bağlayan millî değerler ve dinimize bağlayan manevî değerlerimiz vardır. Milliyetimiz bu üçünün toplamından meydana gelmiştir. 

**

İnsanî değerlerimiz “Temel insan hakları olan” hayat, hürriyet, mülkiyet, din, fikir ve ilim hürriyeti gibi temel değerlerimizdir ki, bunları korumak insanlığımızın gereğidir ve sosyal hayatta bizi insan gösterecek bu değerlerdir. 

İkincisi bizim mefahirimiz olan ve bizimle geçmiş atalarımızın ve gelecek nesillerimizin övüneceği millî kahramanlık duygularımızdır ki, bunlar yurt ve vatan savunmasında gösterilen şecaat, cesaret gibi namusumuzu ve şerefimizi koruyacak olan değerlerimizdir. 

Üçüncüsü ise, uğrunda hayatımızı feda edeceğimiz iman, ibadet, hukuk ve ahlâkî değerlerimizdir ki, bu da dinden ve imandan kay- naklanan manevî değerlerimizdir. Bunların tamamı Müslümanları bir millet yapar ve bu milleti oluşturan en kuvvetli değerlerdir. 

“İslâm Milleti” bu üç temelden kaynaklanan  kardeşlik ve uhuvvettir.

**

Bediüzzaman Hazretleri bunu şöyle ifade eder: 

“Bizim üç cevherimiz vardır ki, muhafazasını bizden istiyorlar. Birincisi İslâmiyet ki milyonlarla şühedamızın kanını ona baha vermişiz. İkincisi, cevher-i insaniyet ki, bizi heyet-i içtimaîye nazarında insan gösterecek odur. Üçüncüsü, milliyet ki pişevâlarımızın (önderlerimizin) seleflerimizin ruhlarını mezarda şâd ettirecek bir tuhfemiz (hediye) ve onlarla rabıta-i ezeliye ve ebediyemiz olacaktır...

Bizim üç büyük düşmanımız vardır. Cehalet, zaruret ve ihtilâfdır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet ve ittifak silâhı ile cihad edeceğiz. 

Bilmeli ve anlamalıyız ki şu üç düşmanımızı kahretmek ve üç cevherimizi onların elinden kurtarmak için elmastan üç kılıcımız vardır:

Birinci kılıcımız maarif, ikincisi ittifak ve muhabbet-i millî, üçüncüsü de teşebbüs-ü şahsî ve sa’y-i nefsidir. Herkes nefsine itimad etmelidir ki, haricin muavenet imtinanından (minnet altına girmek) tezellülden, iftikârdan (muhtaç olma) istiğnâ hasıl etsin, mezellet yükleri altında eğilmekten, her dest-i kahr-ı itisafa (haksızlığın kahredici eline) boyun eğmekten azade kalsın. 

Bunun için de yapılması gereken “Okumak, yine okumak, yine okumak! Sonra birbirinizin elini sıkı tutmak, ittifak etmek, ittifak âleminde yaşamak! 

(Bediüzzaman Said Nursî, Eski Said Dönemi Eserleri, 2009, s. 24-25.)

**

Sonuç olarak yine Bediüzzaman şöyle der: “Evet, hem şan ü şeref-i İslâmiye, hem sevab-ı ahiret, hem hamiyet-i milliye, hem hamiyet-i İslâmiye, hem hubb-u vatan, hem hubb-u din ile mütehassis olmalıyız.” (ESDE, Divan-ı Harb-i Örfi, 142.) 

Evet, biz Müslümanlar hem İslâmiyetle, hem milletimizle ve millî duygularımızla, hem insanlığımızla övünür, şeref duyarız. Hem din, hem vatan, hem de insan sevgisi ile yaşarız. İslâm milliyeti böyle güçlü bir milliyettir.

Okunma Sayısı: 2120
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı