"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhabbet ve uhuvvetin tesisi

M. Ali KAYA
01 Ekim 2016, Cumartesi
Bediüzzaman Hazretleri “Husûmette fenalık var. Biz muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur.” (ESDE, Divan-ı Harb-i Örfi, s. 122.) der.

Evet, “Husûmette fenalık var.” İnsanlığı en çok mahveden düşmanlıktır. Düşmanlık önce kalpte başlar sonra insan hayatını mahvetmeye yönelir ve kan dökmeye ve fitneye sebep olur.

İslâmiyet’in şe’ni ise uhuvvet, sevgi ve muhabbettir. 

Bediüzzaman Hutbe-i Şamiye’de “Husûmet ve adâvetin vakti bitti. İki harb-i umumî adâvetin ne kadar fena ve tahrip edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezahür etti. Öyleyse, düşmanlarımızın seyyiatı -tecavüz olmamak şartıyla- adâvetinizi celb etmesin. Cehennem ve azab-ı İlâhî kâfidir onlara” (Hutbe-i Şamiye, 57.) demektedir. 

“Muhabbet, uhuvvet, sevmek, İslâmiyet’in mizacıdır, rabıtasıdır” (Hutbe-i Şamiye, 58.) buyuran Bediüzzaman İslâm’ın mizacı olan uhuvvet ve muhabbeti esas almıştır.

***

- Uhuvvet ve muhabbeti nasıl geliştirebiliriz?

Bediüzzaman bunu da özetle şöyle ifade eder: 

Bizim üç cevherimiz var, muhafazasını bizden istiyorlar. Birincisi İslâmiyet, ikincisi insaniyet, üçüncüsü de milliyettir. Bu üç cevheri mahveden üç düşmanımız vardır. Bunlar da fakirlik, cehalet ve ihtilâftır. 

 Bu üç düşmanı kahretmek ve üç cevheri onlardan kurtarmak için maarife, okumaya değer vermeliyiz. İşe okuyarak kendimizi eğitmekle başlamalıyız.

Sonra önce “İslâm kardeşliği”ni esas almalı, sonra insanî değerler olan “hürriyet, hukuk ve temel insan haklarına” sahip çıkmalıyız. Daha sonra vatanda birlik ve beraberliği sağlamak için “millî değerlerimize” de sahip çıkmalı, milletimizi ve vatanımızı yüceltmek için çalışmalıyız.

***

Atalarımız  “Bütün kötülüklerin başı cehalettir” demişlerdir.

Okuyan bilgi sahibi olan insan kendi nefsine itimat eder. Zillete düşmekten, el avuç açıp dilenmekten ve haksızlığa düşerek aşağılayıcı duruma düşmekten kurtulmak için medeni cesaretini kullanarak “teşebbüs-ü şahsî” ile “çalışmaya” başlar.

Fakirliğimizin sebebi de okumamaktır. İhtilâfımızdan istifade eden düşmanlar da zaten bizim cehaletimizden istifade etmektedirler. 

***

Medeniyet ilimle, sevgi ve muhabbetle oluşur.

Dünyada cehalet düşmanını yenen bütün milletler muhabbet içinde bilgilerini ve tecrübelerini hayata aktararak ve çalışarak “medeni” olmuşlardır. 

“Oku”mayı ve “çalışmayı” emreden dinimizin mensupları elbette dinî, insanî ve millî değerlere sahip çıkacaklardır. “Muhabbet ve uhuvveti” tesis ederek yine medeni milletlere “Üstad” olacaklar ve atalarının mirasına sahip olduklarını göstereceklerdir.

Okunma Sayısı: 1719
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı