"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkçe ibadet olabilir mi?

M. Ali KAYA
12 Nisan 2021, Pazartesi
Müçtehit mezhep imamları ibadet dili Kur’ân’ın nazil olduğu “Vahiy dili” olan Arapça dili olduğu konusunda ittifak etmişlerdir.

Bu hususta icma vaki olmuştur. Ancak İran’lıların Müslüman oldukları zaman kendilerine namaz farz olduğu için ve bir vakit namazı vaktinde kılınması şart olduğu ve vakti geçirmek caiz olmadığı için İmam-ı Azam Ebu Hanife (ra) “Fatiha’yı ezberleyene kadar Farsça tercümesini okuyarak namaz kılınır” diye fetva vermiştir. (Serahsi, Mebsut, 1:37)

İmam Şafii bunu caiz görmeyerek namazın Fatiha okunmadan kılınmasını caiz görmemiştir. Zira Peygamberimizin (asm) “Fatihasız namaz olmaz” hadisini delil göstermiştir. (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, Mısır-Tarihsiz, 1:119)

**

İmam-ı Azam daha sonra bu içtihadından vazgeçtiği rivayet edilmiştir. (İbn-i Hümmam, Feth, 1:201; Mustafa Sabrî, Mese’eletü-Tercemeti’l-Kur’ân, s. 29) ve diğer müçtehitlere katılarak icmaya dahil olmuştur. Dolayısıyla Ebu Hanife’nin fetvası vardır, demek de doğru değildir. Ebû Yusuf’un öğrencilerinden Ali b. el-Ca’d de bunu rivayet etmiştir. (Kurtubî, Tefsir, 16:149)

Namazda farz olan ve Kur’ân’da yeterli kadar, kolay geleni okumanın hangi dilden olacağı konusu daha çok fıkıh usûlü kitaplarının “Kur’ân’ın tarifi” bahsinde ele alınmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in yalnızca mânasının ilâhî, kutsî ve eşsiz (mu’ciz) olmayıp lâfzının da aynı niteliği taşıdığı konusunda ittifak vardır. Namazda Kur’ân okunmasının farz olduğu konusunda da bir görüş ayrılığı yoktur. Kur’ân-ı Kerîm’de “Namazda Kur’ân okunması emredilmiş” (Müzzemmil, 73:20) Kur’ân’ın Arapça olduğu da bildirilmiştir. (Yûsuf, 12:2; Şuarâ, 26:195) Bu iki emir yan yana getirildiği zaman çıkacak sonuç “Namazda Kur’ân’ın vahyedildiği dilde okunmasının farz olduğu” şeklindedir.

**

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ise İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin bu fetvasının hususî, özel bir fetva olduğunu ifade eder ve şöyle der:

1. İslâm merkezinden uzak olan yerlerde bulunanlara aittir.

2. Bir rivayette (Aliyyü’l-Kârî, el-Esrâru’l-Merfûa, s. 182) Cennet lisanından sayılan Farsça’ya tercümeye mahsustur.

3. Fâtiha’ya özel olarak cevaz verilmiştir. Böylece Fâtiha’yı bilmeyenler namazı terk etmesin.

4. İman kuvvetinden gelen bir duygu ile Fatiha’nın mukaddes manalarını anlamak isteyenler için caiz görülmüştür. Halbuki, iman zayıflığından ve Kur’ân dili olan Arapça’ya karşı -ırkçılık fikrinden dolayı- nefret duymaktan gelen bir his ile Fatiha’yı tercüme edip Arabî aslını terk etmek, dini terk ettirmektir!” (Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, 2005, 29. Mektup, s. 735) buyurur.

**

Sonuç olarak İslâm âlimleri ittifakla “İbadet dili vahiy dili olan Arapça’dır. Başka bir dilde Allah’ın Arapça vahyettiği Kur’ân-ı Kerîm’in tercümesini okuyarak ibadet yapılamaz” demişler ve bu konuda “İcma-i Ümmet” hasıl olmuştur. İcma-i Ümmet ise şeriatta bir delildir. Bu icmaya aykırı hareket etmek dalâlettir.

Okunma Sayısı: 5678
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı