"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim-Demokrasi ve kalite

M. Fahri UTKAN
02 Şubat 2017, Perşembe
Başlığa çıkardığım kelimelere baktığınızda bazılarınızın ‘Ne alâka?’ diye bir soru aklınıza gelebilir ihtimaliyle açıklamak istiyorum.

Önce isterseniz ‘Eğitimi etkileyen faktörleri’ düşünelim. Eğitimi etkileyen faktörler o kadar çoktur ki, bunları tek tek sayıp incelemeye başlarsak konu dışına çıkabiliriz. 

Ama kısaca bu faktörlerden bazılarını şöyle sayabiliriz:

Eğiten, eğitilen, eğitimin ortamı, eğitim araçları, çevre, hava şartları, psikolojik davranışlar, sosyal konumlar, okul, sınıf ve yardımcı çalışanlar, eğitim politikası ve yönetim şekli (Demokrat bir ortam mı, baskıcı bir ortam mı?) vb.

Ben son maddeyi ele almak istiyorum. Önce ‘Demokrasi’nin tarifinden konuya başlamak gerekir. 

Demokrasinin birçok tarifi olmasına rağmen kısaca ‘Çoğunluğun azınlığa hâkimiyeti veya çoğunluğun adam yerine konmasıdır’ diyebiliriz. Ayrıca, “Demokrasi, vatandaşların, kendi ortak kaderleriyle ilgili temel kararları birlikte almalarına imkân veren süreç ve mekanizmaların tamamıdır… Bir araçsal mekanizma olarak demokrasi, toplumsal barışın, ortak kaderimize birlikte sahip çıkma bilinç ve kararlılığın ifadesidir.” (M. Erdoğan, Demokrasi, Laiklik ve Resmî İdeoloji, Anlara 1995, s.18-20) Yine başka bir tarif olarak; “Demokrasi, farklı bireylerin (ve gönüllü toplulukların) temel amaçlarını başkalarının tehdidi altında olmaksızın gerçekleştirebilmelerine araç olan değerdir. (age,140.) diye de yapılır.

Başka bir yazarımız ise daha değişik açıdan demokrasiyi tarif etmekte; “Demokrasi, kendisine karşı olan her türlü fikir ve eyleme de hayat hakkı tanıyan bir sistemin adıdır.” (M. Can, Yeni Asya Gazetesi, 5.7.2001)

Üstad Said Nursî ise Muhakemat adlı eserinde; “Demokrasinin aslı meşverettir. Meşveret her şeyde hükümfermadır.” demektedir. (Muhakemat, Yeni Asya Neşriyat, s. 29.)

Bundan sonra artık başlığımızdaki üçüncü kelimeyi de konuya ortak edebiliriz. “Kalite – Toplam Kalite Yönetimi.”

Demokratik yönetim kapsamında toplam kalite yönetiminin eğitimde kullanılması önemli bir konudur. Günümüzde, kemiyet (sayı) devri kapanmış, keyfiyet (kalite) devri başlamıştır. Bu sebeple eğitilmiş, kaliteli insanlar yetiştirmek için bütün dünya bütün gücüyle ve imkânlarıyla çalışmakta, adeta bu konuda birbiriyle yarışmaktadır. 

Çinli filozof Kaun Çe “Plânınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüzyıl için ise insan yetiştirin (eğitin).” diyerek (iyi) insan yetiştirmenin önemini vurgulamıştır.

Ülkemizin çok büyük bir avantajı vardır. Bu avantaj çok büyük sayıda (20 milyonu aşkın) 6-18 yaş arası eğitilmek üzere hazır olan insan sayısıdır. Gençliğin eğitilmesi yaşlıların eğitilmesinden çok daha kolaydır.

Şirketler, kuruluşlar başarılı olmak için her yolu, metodu denemektedirler. Son yıllarda “Toplam Kalite Yönetimi” denen bir kavram oluşturulmuş ve daima mükemmele doğru gelişmeyi amaçlayarak çalışmalar yapılmaktadır. Önce kalite nedir onun bir tarifini yapmak gerekir.

“Kalite: Bir ürün, sistem (meselâ eğitim sistemimiz) veya sürecin içerdiği tüm algılanabilir özelliklerin, gereklilikleri karşılama yeteneğidir.” Eskiden kalite felsefesinin amacı ürünlerin kalitesiydi. Fakat en son olarak yapılan bir çalışmayla yukarıya aldığımız tarif getirilmiştir.

Burada dikkati çeken husus, ürünün yanı sıra “sistem” ve “süreç” kavramlarının da kalite kapsamına alınmış olmasıdır. 

Eğitime de bir sistem ve süreç gibi bakılabilir. Ve “Toplam Kalite Yönetimi” açısından “Eğitim sistemi“ sorgulanabilir veya yeni metotlar geliştirilebilir.

Kalite Yönetim Sistemi, genelde “Planla - Uygula - Kontrol Et - Önlem Al” prensibi üzerine kurulmuştur. Buna kısaca “PUKÖ” çevrimi denmektedir.

Önce yapılacakları planlayacaksınız, ikinci olarak planladıklarınızı uygulayacaksınız, üçüncü olarak uygulamaları ve sonuçlarını kontrol edip değerlendirip aksayan taraflar varsa önlem/tedbir alacaksınız ve çevrim tekrardan uygulanacak.  

Kısaca Toplam Kalite Yönetiminin ana başlıklarını Türk Maarif sistemine uygularsak:

  • Yönetimin sorumluluğu- Millî Eğitim Bakanlığının ve YÖK’ün sorumlu olması.
  • Kaynakların yönetim- (Eğitenler, Eğitilenler, Eğitim araçları, Okul, sınıf, yardımcı çalışanlar vs)
  • Ürünün gerçekleştirilmesi – Eğitim sisteminin/Planının uygulanması.
  • Ölçüm, analiz ve iyileştirme, olarak sayabiliriz.

Konu bundan sonra biraz daha detaylanacak olması dolayısıyla bir sonraki yazımızda devam edeceğiz, inşallah.

Okunma Sayısı: 1895
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı