"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. Peygamber’in (asm) üç şahsiyeti

M. Fahri UTKAN
04 Haziran 2016, Cumartesi 16:47
Hz. Peygamber’i (asm) ne kadar anlatsak, ne kadar bahsetsek, yılda bir değil, her gün her an bahsetsek yine de az gelir.

Ben bu yazımda, insanlığın medar-ı iftiharı olan Hz. Peygamber’in (asm) üç şahsiyetinden bahsetmek istiyorum.

İnsan olması itibariyle bir insaniyet yönü muhakkak vardır. İkinci olarak Yaratıcısına karşı ibadet vazifeleri itibarıyla ubudiyet yönü vardır. Üçüncü olarak da Yaratıcısından kullara karşı vazifelerini bildirecek görevli Risalet yönü vardır.

İnsaniyet yönü itibariyle, iyiliği, insanlara karşı davranışları, cemiyet hayatındaki hal ve hareketleri, ailesine, çocuklarına karşı davranışları sayılabilir. Peygamber olmadan önce de ‘Muhammed’ül-Emin (Emin - Güvenilir Muhammed) (asm) olarak isimlendirilmiş, ticarî ve ikili ilişkilerde en doğru davranışta bulunup davranan insan. Verdiği sözü tutmakta emsalsiz bir insandır. 40 yaşına kadar, yani, peygamberlik görevi verilmeden öncesinde, insanî vasıfları olarak hiçbir yanlışı görülmemiş, yalan konuştuğu, herhangi biriyle sözlü veya fiilî bir münakaşa ettiği veya kavga ettiği vâki değil, birisine kin tuttuğu görülmemiştir. İnsan olması dolayısıyla o da her insan gibi yer ve içerdi, soğuktan ve sıcaktan etkilenir ona göre tedbirini alırdı. Harb esnasında o da yaralanır, yorulurdu.

Ubudiyeti cihetiyle, yani, Cenâb-ı Hakk’a karşı, Yaratıcısına karşı ibadet hususunda yaptıkları; ubudiyetini nasıl yapıyor, ubudiyet devrelerini nasıl geçirmiş? Nasıl ve hangi zamanlarda ve durumlarda ubudiyet vazifesini hangi derecede gerçekleştirmiş?

“..Tereddütsüz, kemal-i samimiyetle ve saffetle ve herkesten evvel kendisi amel edip kabul ederek, getirdiği ahkâmı ilân eder. Buna şahit ise, herkesçe, dost ve düşmanca malûm olan meşhur zühdü ve istiğnası ve dünyanın fânî müzeyyenatına adem-i tenezzülüdür.” 1

Aynı zamanda hem ubudiyetini hem de risaletini gösteren şu cümle ispat ediyor ki; “Getirdiği dine herkesten ziyade itaati ve Hâlık’ına karşı herkesten ziyade ubudiyeti ve menhiyata karşı herkesten ziyade takvası kat’iyen gösterir ki, o, Sultan-ı Ezel ve Ebedin mübelliğidir, elçisidir. Ve o, Ma’bud-i Bilhakkın en halis abdidir ve kelâm-ı ezelînin tercümanıdır.” 2

Üçüncü şahsiyeti (Risalet ciheti), yani görevinin gereği olan şahsiyetidir. Bu görev, Risalet göreviydi. Cenâb-ı Hakk, yarattıkları içinde en şerefli mahlûk olarak insanı seçmiştir. İnsanlar içinde de Enbiyaları, Evliyaları ve Asfiyaları seçmiştir. Bunların içinden de en seçkin kişiler olarak Enbiyaları, Peygamberleri seçmiştir. 

Peygamberler arasından da en son olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (asm) seçmiştir. Hz. Peygamber’in (asm) getirdiği Kur’ân, bütün kitapların fevkinde, din olarak İslâmiyet ise bütün dinlerin esaslarını kapsayan ve bütün insanlığa gönderilen bir dindir.

Diğer semavî kitaplar-suhuflar ve Dinler belirli kavim, bölge, beldelere ve belli zamanlar için gönderildiği halde, İslâm dini, kitabı ve hitabı ile umumî ve kıyamete kadar geçerlidir. Diğer dinler gibi İslâmiyet de bir yoldur aslında. Bu yol insanlara rehber olarak onları ebedî saadete götürecek yoldur. Bu yolun rehberi de Peygamber  Efendimizdir (asm). Böyle önemli bir görevi olan Zat’ın (asm) her şahsiyeti de önemlidir. 

Bu  üç şahsiyet itibarıyla şimdiye kadar gelmiş geçmiş gelecek bütün insanlar gözden geçirilse ve bir sıralamaya tabi tutulsa, her üç şahsiyette de Hz. Peygamber’in (asm) birinciliği tartışılmaz derecededir. Bunu dost, düşman herkes tasdik etmektedir zaten.    

Peygamberlik cihetiyle; “O (asm) zat öyle bir reis ve sultandır ki, bin üç yüz elli senede ve ekser asırlardan her bir asırda, lâakal üç yüz elli milyon tebaası ve raiyeti var; kemal-i teslim ve inkıyadla evâmirine itaat ederler, her gün ona selâm etmekle tecdid-i biat ederler.”3  

Hem, “Bütün enbiya, mu’cizelerine istinad ederek sözünü teyid ve bütün evliya, keşif ve kerametlerine istinad edip dâvâsını tasdik ve bütün asfiya, tahkikatına istinad ederek hakkaniyetine şehadet ederler.” 4

Cenâb-ı Hakk bizi ve O’nu (asm) sevenleri, şefaati uzmaya mazhar etsin.

Dipnotlar:

1-  Mektubat. 330.

2-  Mektubat. 331.

3- 19. Mektup.

4-  10. Söz. 12. Hakikat. 

Okunma Sayısı: 3117
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı