"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan sınıflarındaki oran/denge - 2

M. Fahri UTKAN
02 Kasım 2016, Çarşamba
Bir önceki yazımızda, bir konunun en iyi biçimde anlaşılması için insanların fehimlerine/ anlayışlarına uygun anlatılması gerekiyor demiştik.

Niye, diye sorduğumuzda? Şöyle cevap verilebilir; “..irşad ve hidayet zamanlarında cumhurun derece-i fehimleri nazara alınarak ona göre söz söylemek icab eder (ki). Maahaza (bununla birlikte), ekseriyete yapılan mürâattan, ekalliyette kalanın mahrumiyeti neş’et etmez. Çünkü onlar da istifade ediyorlar. Amma mesele mâkûse (ters) olursa, ekseriyet mahrum kalır, istifade edemez. Çünkü fehimleri kasırdır.

Ve saniyen: Belâgat-ı irşadiyenin şe’nindendir ki, avâmın nazarına, âmmenin hissine, cumhurun fehmine göre hareket yapılsın ki, nazarları tevahhuş, fikirleri kabulden imtinâ etmesin. Binaenaleyh, cumhura olan hitabın en beliği, zahir, basit, sehl olmasıdır ki âciz olmasınlar. Muhtasar olsun ki melûl olmasınlar. Mücmel olsun ki, lüzumlu olmayan tafsilden nefret etmesinler.”1

Aynı zamanda, hepimizin gördüğü ve fark ettiği gibi, “Nev’-i insanın yüzde sekseni ehl-i tahkik değildir ki, hakikata nüfuz etsin ve hakikatı hakikat tanıyıp kabul etsin.”2 

Bu gibi kişilere de konuları, meseleleri ancak, “..temsil ve icmaller ile fehimlerine yakınlaştırmak lâzımdır. Bunun içindir ki, Kur’ân, kesretle temsilleri zikrediyor ve istikbalde keşfedilecek bazı mesailde de icmal yapıyor… Madem ki Kur’ân-ı Mürşid, bütün tabakat-ı beşere hitab eder; kesretli tabaka ise, tabaka-ı avamdır. Elbette irşad ister ki, lüzumsuz şeyleri ibham ile icmal etsin ve dakik şeyleri temsil ile takrib etsin.”3

Alıntı yaptığımız örneklerde ve almadığımız birçok yerde bu şekilde sınıflandırma orantılı bir şekilde verilmektedir. Bunlar akla bir soru ortaya çıkarıyor.

Niçin insanlar bu şekilde sınıflandırılmış? 

Sınıflandırmalara baktığımızda çoğunluk, cumhuru meydana getirenler daha alt kademede, daha az anlayışlı, daha basit yapıda v.s. gibidir, neden?

“Tenbih, Vakta ki, Kitab-ı Hakîmden maksud-u ehemm, ekseriyeti teşkil eden cumhurun irşadı idi. Çünkü havass, avâmın mesleğinden istifade edebilirler. Fakat avam ise, havassa hitap olunan kelâmı hakkıyla fehmedemezler. Hâlbuki cumhur ise, ekseri avam ve avam ise, me’lûfât ve mütehayyelâtından tecerrüd edip hakikat-i mahzâ ve mücerredat-ı sırfayı çıplak olarak göremezler.”4

Görülüyor ki, Kur’ân ve O’nun bu zamandaki tefsiri olan Risale-i Nur’lar bütün insan tabakalarına hitap etmekle beraber birinci derecede ve yüzde çoğunluk olarak muhatap avam tabakası alınmıştır. Bu durum elbette bir eksiklik ve noksanlık oluşturmaz. Çünkü bu hitapta (yani avamın muhatap kabul edilmesinde), elbette havassın da payı olacaktı. Zaten, onlar rahatlıkla hisselerini alabilirler. 

Eğer bu muhataplık konumunda havas birincil olarak kabul edilseydi, yani onların (havassın) seviyesi esas alınıp onlara göre bir anlatım olsaydı insanlar arasında çoğunluğu teşkil eden avam tabakasında istifade çok az olurdu. İşte umuma yapılan bir hitapta, muhataplıkta azınlık da daha az sayıdaki havas da kolayca istifade edebilir. Kur’ân’da yapılan bu hitap şekline tenezzülat-ı İlâhiye denmektedir.

Dipnotlar: 1- Mesnevî-i Nuriye, 366. yeni tanzim. 2- 28. Mektub. 3- 19. Söz 4- Muhakemat. Unsuru’l hakikat, 10 mukaddeme.

Okunma Sayısı: 2251
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı