"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan sınıflarındaki oran/denge - 3

M. Fahri UTKAN
04 Kasım 2016, Cuma
Bir önceki yazımızda, insan sınıflarındaki oranın avamda çok havasta az olmasının bir sebebini avama göre anlatılanları zaten anlayabileceği için, böyle anlatılmıştır demiştik.

Yine bunu teyid etmek için, başka bir yerde Üstad diyor ki; “Nev-i beşerin ekserîsi avamdır. Mürşidin nazarında ekal, eksere tâbidir. Yani, umumî irşadını ekallin hatırı için tahsis edemez. Maahaza, avama yapılan konuşmalardan havas hisselerini alırlar. Aksi hâlde, avam, yüksek konuşmaları anlayamadığından, mahrum kalır.” 1

İrşadın tam ve faydalı olmasının şartlarından bir diğeri, “..cemaatin istidadına göre olması lâzımdır. Cemaat avamdır. Avam ise, hakaikı çıplak olarak göremez, ancak onlarca malûm ve me’lûf üslûp ve elbise altında görebilirler. Bunun içindir ki, Kur’ân-ı Kerîm, yüksek hakaikı müteşabihat denilen teşbihler, misaller, istiarelerle tasvir edip, cumhura, yani avam-ı nâsın fehimlerine yakınlaştırmıştır. Ve keza, tekemmül etmeyen avam-ı nâsın tehlikeli galatlara düşmemesi için, hiss-i zahirî ile gördükleri ve itikat ettikleri güneş, arz gibi meselelerde icmal ve ipham etmiş ise de, yine hakikatlere işareten, bazı emareler, karineler vaz etmiştir.”2

Aynı zamanda avam kısmı, yani insanların büyük ekseriyeti “…ehl-i tahkik değildir ki, hakikate nüfuz edebilsin ve hakikati tanıyıp kabul etsin. Belki, surete, hüsn-i zanna binaen, makbul ve mutemet insanlardan işittikleri mesaili takliden kabul ederler.”3

İnsanların bu şekilde farklı fıtrat, farklı akıl, farklı bir zekâda yaratılması; karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma içinde olması da diğer bir sebebtir. 

Akıllıların, zekâ seviyesi yüksek olanların daha az sayıda olması ise, karşılıklı müzahame, münakaşa ve rekabet olmaması içindir diyebiliriz. Yine Üstad Bediüzzaman Şuaat adlı eserinde bu konuda şunları söylüyor; “Nâsın ekseri, cumhur-u avamdır. Nazar-ı Şâri’de ekall, eksere tâbidir.

Zira avama müvecceh olan bir hitabı, havas fehmeder ve istifade eder. Bilâkis olursa olamaz. Cumhur-u avam melûf ve mütehayyelâtından tecerrüd edip hakâik-ı mücerrede ve mâkulât-ı sırfeye temaşa edemezler. Meğer mütehayyelâtlarını dürbin gibi tevsît etseler.”4

Yani, insanların çoğunluğu avamdır. Şeriatın sahibi olan Allah’ın nazarında azınlık çoğunluğa tabidir. Çünkü avama söylenen, anlatılan bir konuyu havas rahatlıkla anlar ve gerektiği gibi istifade eder. Fakat konu havassın anlayabileceği şekilde anlatılırsa, o zaman avam söylenenleri anlayamaz. Çünkü avam o zamana kadar öğrendiği ve bildiği veya hayalinde canlandırdığı konularla yeni konuyu birleştiremez ve anlamaz. Tek bir şartla anlayabilirler; ancak hayal kuvvetlerini çok iyi çalıştırmaları ve onları adeta bir dürbün gibi kullanmaları gerekir.

Dipnotlar:     

1- İşaratü’l İcaz.280-281 yeni tanzim.

2- İ. İcaz. 273-274 (6. Mesele, Dördüncü Nükte).

3- Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 337 / 28. Mektup. 7. mesele.

4- Şuaat, 30. zeyl.

Okunma Sayısı: 1373
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı