"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Almanya’ya ilk işçi kàfilesi

M. Latif SALİHOĞLU
24 Haziran 2016, Cuma
GÜNÜN TARİHİ: 24 Haziran 1961

Fertlerin, ailelerin ve toplumların hayatında etkili rol oynayan önemli günler vardır. 

O günler ve tarihler, hayatın genel seyri üzerinde bazen de “milat” etkisi yapar: “O tarihten önce, o tarihten sonra” gibi...

İşte, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Almanya serüveni de böylesi bir milat ile başlar.

Tarih: 24 Haziran 1961. Türkiye’den ilk işçi kàfilesini Almanya’ya götürecek olan tren, Sirkeci Garı’ndan hareket etti.

Sayıları zamanla yüz binleri, hatta milyonları aşan “gurbetçiler” için gidiş o gidiş...

İleriki yıllarda bir kısmı geri dönse de, ekseriyetin yeni (ya da ikinci) vatanı artık Almanya oldu.

Almanya’yı Avusturya, Belçika ve diğer Avrupa ülkeleri takip etti. 7-8 yıl sonra ise dünyanın öbür ucundaki Avustralya’ya da Türkiye’den işçi seferleri başladı.

Bu özet bilgiden sonra, biz şimdi tekrar Almanya’ya giden ilk işçi kàfilesinin hikâyesine dönelim.

Resmî protokol

Türkiye ile Almanya arasında yapılan "işgücü protokolü" anlaşması gereği, resmî ilk Türk işçi kàfilesi 24 Haziran 1961’de İstanbul Sirkeci’den Batı (Federal) Almanya'ya doğru yola çıktı. 

Böylelikle, uzun yıllar sürecek olan yeni bir "gurbet kapısı" açılmış oldu.

Bu hadise, aynı zamanda tarihin dönüm noktalarından birini teşkil ediyor. Zira, tâ 1877’den (93 Harbi) beri Batıdan (Balkan, Rumeli) Türkiye’ye doğru yaşanan göç hadisesi, 84 yıl sonra kırılarak tersine dönmeye başladı.

Vaktiyle Viyana Kapıları’na kadar gidebilen Müslümanlar, 1961’den itibaren bu sınırın ötesine gittiler ve zamanla Avrupa’nın tamamına yayıldılar.

Bugün itibariyle, sadece Almanya’daki gurbetçilerimizin yekûnu için üç milyon rakamıyla telâffuz ediliyor. 

Meseleye bu açıdan bakınca, Almanya, artık gurbet diyârı olmaktan çıkmış durumda.

Avrupa’da işçi ihtiyacı

Almanya, 1945'te sona eren II. Dünya Savaşı’nda çok büyük kayıplar verdi.

Dinamik nüfus kesiminden milyonlarca insanını kaybeden Almanya, sanayi, teknoloji ve sahip olduğu hemen bütün modern imkânlarından da mahrum kaldı. 

Ne var ki, bu ülke insanı, topraklarının bölünmesine ve şehirlerinin harap olmasına rağmen ümidini kaybetmedi. Hayata adeta sıfır noktasından yeniden sarıldı. Sanayi ve teknolojisini yeniledi, yıkılmış binalarını sür’atli bir şekilde mâmur etti.

Almanya, bu arada özellikle yeraltı maden ocakları ile inşaatlarda çalıştırılmak üzere, dışarıdan işçi getirtilmesi yoluna gitti. Bu maksatla Türkiye ile de bir dizi temaslar kuruldu. Her iki tarafın da rızasıyla bir "işgücü anlaşması" yapıldı. Anlaşma, 13 Haziran 1961'de imzalandı. On bir gün sonra da ilk resmî işçi kàfilesi Almanya'ya yollandı.

Almanya'ya gidecek işçiler, önce bir "uyum testi"ne tabi tutuldu. Ardından sağlık muayenesinden geçirildi. 

Bu arada, heves ettiği halde Almanya’ya gidemeyenlerin bir kısmı, o dönemde revaçta olan "işçi simsarları"nın eline düştü.

@salihoglulatif:

Türlü haksızlığa - mağduriyete katlanabilirim. İtilip kakılmayı da sineye çekebilirim. Ama, dahilî nizâya, ihtilâfa, nifak ve şikaka... Asla razı olamam; doğru göremem, haklı bulamam, hak veremem...

Okunma Sayısı: 5129
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    24.6.2016 08:18:15

    Evet,son cümlelere katılmamak mümkün değildir. En çok in sanı üzen,can damarından vuran ,dahili niza,ihtilaf,nifak ve şikaktır. Ne çektiğsek bu sıfatlardan çektik. Hâlâ da çekmeye devam ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı