"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başarısız cunta

M. Latif SALİHOĞLU
22 Şubat 2019, Cuma
Darbeci cuntalar her zaman başarılı olmaz.

Dahası, başarısızlıkla sonuçlanan darbe teşebbüsleri, bazen ölümle, idamla, yahut ağır cezalandırmalarla biter.

İşte, böylesine başarısız bir darbe teşebbüsü 22 Şubat 1962’de Türkiye’de yaşandı.

Ankara’daki Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir'in başını çektiği bir askerî darbe girişimi akim kaldı. Yakın tarihimizin kayıtlarına "22 Şubat Darbesi" ismiyle yer alan bu hadise, görünürde iki ana gerekçeye dayanıyordu.

Birincisi: 27 Mayıs Darbecilerinin ordu içinde yapmış olduğu dışlama, atama ve tutuklamaların vermiş olduğu hoşnutsuzluk.

İkincisi: Birkaç ay evvel (Ekim 1961) yapılmış olan genel seçim sonucu tablosundan duyulan şiddetli rahatsızlık.

Özetle, sandıktan tekrar Demokrat Parti’nin devamı mahiyetindeki partilerin (AP, YTP, CKMP) Meclis’teki çoğunluğu sağlamış olması, ordu içindeki cuntacıları ciddî rahatsız etmişti. Dolayısıyla ne yapıp edip—ülkenin başına yeni bir gaile açma pahasına—özellikle Adalet Partisi’nin tepelemesini istiyorlardı.

* * *

Talat Aydemir, 27 Mayıs (1960) İhtilâli olduğunda, görevi icabı Kore'de bulunuyordu. Bir ay sonra ülkeye döner dönmez, MBK tarafından Kurmay Albay rütbesiyle Harp Okulu Komutanlığı’na atandı. Komitacı bir karaktere sahip olduğu için, Harbiyelileri kolaylıkla etkileyebildi. Hatta, askeriyenin daha başka ünitelerine de nüfuz ederek, yeni bir ihtilâle hazırlık yaptı. Siyasette ve askeriyede istemediği gelişmeler yaşandığında ise, derhal harekete geçti ve pekçok generali de ikna ederek darbe sürecini başlattı.

Aydemir, tabiî ki bu teşebbüsünde başarılı olmadı. Zira, onun hesaba katmadığı çok, ama çok önemli bir husus vardı: O günkü koalisyon hükümetinin başında CHP lideri İsmet Paşa vardı. Bir darbe, onlarsız veya onlara rağmen bu ülkede yapılamazdı.

Nitekim, darbecilerle pazarlığa girişen Başbakan İsmet İnönü, onları dize getirdi ve hareketlerinde başarısız kıldı. Yapılan pazarlık şuydu: Darbe teşebbüsünden ve direnç göstermekten vazgeçtiğiniz takdirde, yargılanmayacak ve ceza almayacaksınız.

Aynen öyle oldu. Darbeciler, sadece usûlen yargılandı; onları sadece emekliye sevk etmekle yetinildi. Cuntacıların tamamı, 10 Mayıs'ta çıkarılan özel af kànunuyla serbest bırakıldı.

* * *

Kronik bir "darbecilik sıtması"na tutulan Talat Aydemir, bir yıl sonra (21 Mayıs 1963) yeni bir darbe teşebbüsünde daha bulundu. Bazı askerî birlikte tank ve toplarla harekete bile geçtiler. Hatta radyo evini dahi bastılar ve burayı zorla ele geçirdiler. Dahası, "Askerî ihtilâl oldu" diye de anons yaptılar ve bu yönde yayına başladılar. (Bu yayını Ali Elverdi Paşa kesti ve radyo—darbe haberini yalanladıktan sonra—normal yayın akışına devam etti.) Ancak, yine başarılı olamadılar, bastırıldılar, yakalandılar ve bu kez en ağır bir şekilde cezalandırıldılar. Zira, iktidar koltuğunda yine CHP lideri İnönü vardı...

"21 Mayıs darbesi"nin parolası "Harbiyeli aldanmaz" idi... Bu sözün esin kaynağı ise, İsmet Paşa’nın daha onlar hakkında sarf etmiş olduğu şu sözdü: "Talat ile üç buçuk adamı, tam bir aldanış içindeler."

* * *

Askerî makamlarla müşterek hareket eden İsmet İnönü, ikinci darbe teşebbüsünü de görünce, bu kez niyetini bozdu ve "Bu işi alışkanlık haline getirdiler canım!" diye sinirlenerek, harekâtta dahli olan bütün komutanları cezalandırma kararına vardı. Askerî mahkemede aylar süren yargılamalar neticesinde, Aydemir ile Gürcan idama mahkûm edildi. Bu hüküm, 5 Temmuz 1964 günü infaz edildi.

* * *

İsmet Paşa öyle istiyor diye, Bülent Ecevit dahil, Meclis'teki CHP'lilerin hemen tamamı idamdan yana oy kullanırken, AP'liler ise, tercihlerini aksi yönde yaptılar.

İdam edilen Gürcan ile Aydemir'in yakınları, daha sonra yaptıkları açıklamalarda şu ortak noktada buluştular: Talat ile Gürcan, "Hapisten çıktığımızda yine ihtilâl yaparız" demek yerine, şayet "Biz hata yaptık. İsmet Paşa haklıdır. Ondan özür dileriz" demiş olsalardı, mutlak sûrette idamdan kurtulacak, hatta mükâfatlandırılacaklardı.

Okunma Sayısı: 2699
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı