Düzmece “Yassıada Mahkemesi”nde 11 aydır yapılan “Demokratların duruşması” trajedisi, 1961 yılı Eylül ayı ortasında sona ermiş oldu. Hemen ardından, dayanılmaz acıların yaşandığı uğursuz günler geldi:
16 Eylül’de Maliye Bakanı Polatkan ile Dışişleri Bakanı Zorlu, yargılamaların yapıldığı Yassıada’da idam edildi. Ağır hakaret ve işkenceler altında sıhhati bozulan Başbakan Adnan Menderes ise, 17 Eylül sabahı İmralı Adasında darağacına çekildi.
İşte, aziz milletimizin vicdanında yer eden “Bir Acı Eylül Hikâyesi”nin en acıklı safhası, bu sûretle tarihin yaslı sayfaları arasındaki yerini almış oldu.
*
Şanlı orduyu kirli emellerine âlet eden darbe cuntasının cezalandırmış olduğu Demokratlar, sadece yukarıda ismi geçen güzide devlet adamlarından ibaret değildir. Bilvesile, onlardan da kısaca söz ederek konuyu işlemeye devam edelim.
Yassıada’da mahkemeli-mahkemesiz toplam 16 ay boyunca devam eden zulüm ve hakaretli işkencelere tahammül edemeyerek vefât eden 8-9 DP’li şahsiyet daha var. Bunların arasında en meşhur olanı Dr. Lütfi Kırdar (Sağlık Bakanı), duruşma esnasında gördüğü ağır hakaretlere daha fazla dayanamayarak, tam da ifade verdiği esnada kalp krizi geçirerek, hemen oracıkta Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Ağır tazyik ve işkence altında Yassıada’da vefat eden diğer “Dindar Demokrat” şahsiyetin arasında ayrıca şu isimler yer alıyor: Gazi Yiğitbaşı (Afyon milletvekili, İstiklâl gazisi), Yusuf Salman (İstanbul milletvekili), Lütfü Şaylan (Başbakanlık YDK üyesi), Yümni Üresin (emekli general ve bakan), Nuri Yamut (Emekli Genelkurmay Başkanı), Konya Valisi Cemil Keleşoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay ve eski Savunma Bakanı Kenan Yılmaz.
Meş’um darbenin 3. günü (30 Mayıs gecesi 1960) Ankara’da intihar süsü verilerek işkence ile katledildikten sonra pencereden aşağıya atılan İçişleri Bakanı Namık Gedik İle birlikte, demokrasi şehitlerinin yekûnu 15’i buluyor.
Ayrıca, birkaç kişi de, ağır işkenceler sebebiyle tahliyeden kısa süre sonra vefat etti. O mazlumlardan biri de Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’dir. Yıpranmış bedeniyle 31 Aralık 1961’de henüz 50 yaşında iken Hakk’ın rahmetine kavuştu.
*
27 Mayıs 1960’dan Eylül 1961’e kadar devam eden trajik hikâyenin kronolojik seyri özetle şu şekilde oldu:
27 Mayıs (1960) gecesi 10 yıllık Demokrat Parti iktidarına son veren darbeciler, DP’li yüzlerce mazlûmu 10 Haziran’dan itibaren Yassıada’ya sevk etmeye başladılar. Aralarında Başbakan, Cumhurbaşkanı ve eski Genelkurmay Başkanının da bulunduğu yaklaşık 600 kişi adaya toplandıktan sonra, 14 Ekim 1960 günü duruşmalara geçildi.
Tamamı uyduruk 18 ayrı dâvâ dosyasının görüşüldüğü duruşmalar 11 ay 1 gün devam ettikten sonra, nihayet 15 Eylül 1961’de dâvâ karara bağlandı ve maznunlar hakkında verilen hüküm tebliğ edildi. Buna göre, 15 kişinin idam, 31 kişinin müebbed hapis ve 408 kişinin de çeşitli cezalara çarptırılmasına karar verilmiş oldu.
(Gariptir, cezaların şiddet derecesi, kişilerin DP’deki konumu, kademesi ile kabine üyelerinin etkinlik durumuna göre ayarlandı. Yani, kişi ne kadar Demokrat ise, cezası da ona göre ağırlaştırılmış oldu.)
Ceza verilenlerin yekûnu 454 kişi. Yekûn hakkında, değişik kaynaklarda değişik rakamlar olmakla birlikte, asgarisi bu kadardır.
Mahkeme kararını görüşen Milli Birlik Konseyi, sadece 3 kişinin idam kararını tasdik etti; diğer idam cezalarını ise, müebbet hapse çevirmeyi uygun gördü.
Ne diyelim… Hakikaten çok ağır bir trajedi. Allah, bir daha böyle bir fecâati bu millete yaşatmasın.