"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir şapka uğruna ne çok adam öldü...

M. Latif SALİHOĞLU
25 Kasım 2016, Cuma
GÜNÜN TARİHİ 25 Kasım 1925

İstiklâl Harbinde (1918-23) üç büyük düşmana (İngiliz, Fransız, Yunan) karşı verdiğimiz şehit sayısı 8-9 bin civarında.

İnkılâplar uğruna öldürtülen vatandaş sayısı ise, 80-90 bin civarında.

Yani, işgalci ve istilâcı düşmanın yaptığının on misli kadar.

* * *

O işgalci ve istilâcı düşman kuvvetleri, kanımızı döktü, çok canlar aldı, ama fethin sembolü olan Ayasofya’yı alamadı; hatta, içine ayak dahi basamadı. Bu güzelim mâbed, devrim sürecinde cami olmaktan çıkartılıp müzeye çevrildi.

Kezâ, o işgal kuvvetleri ezanımıza, Kur’ânımıza, hilâfetimize, tekkemize, türbemize, tuğramıza, tarikatımıza, medresemize, sarığımıza ve sair kıyafetimize de ilişemedi, karışıp değiştiremedi; hele, şu Müslüman milletin başına Avrupa’nın serpuşunu koyduramadı.

Bütün bunları ve daha fazlasını yine içeridekiler yaptı.

25 Kasım olan bugün ise, binlerce mâsumun canına, kanına mal olan Şapka Kanunu’nun Meclis’te kabul edilmesinin 99. yıl dönümü.

Şimdi, o günlerin panoramasına şöyle kısaca bir nazar gezdirelim.

Bir kànun; yüzlerce idam

Aylar öncesinden Türkiye'nin gündemine sokulan "Şapka Kànunu", 25 Kasım 1925’te Meclis'te oylanarak kabul edildi.

28 Kasım 1925'te Resmî Gazetede yayınlanan 671 nolu "Şapka Kànunu"na dair metinde şu maddeler yer aldı:

Madde l) Büyük Millet Meclisi âzaları ile idare-i umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurîn ve müstahdemîn, şapkayı giymek mecburiyetinde. Halkın da umumî serpuşu şapka olup, buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men eder.

Madde II) İşbu kànun, neşir tarihinden itibaren muteberdir.

Madde III) İşbu kànun, Büyük Millet Meclisi ile Vekiller Heyeti (kabine) tarafından icra olunur.

* * *

Bu Şapka Kànunu’na karşı en sert muhalefeti yapacağı umulan Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Paşa—tâ akşamdan ikna edilmiş olmalı ki—sabahın erken saatlerinde Meclis binasına başında şapka ile çıkageldi.

Böylelikle, bu kànunu savuşturmayı düşünüp tasarlayan “red cephesi”nin planları da, Mareşal sayesinde suya düşürülmüş oldu.

Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'nin, bu kànunu dînen haklı ve meşrû gören "dinî fetvâ"yı imzalamasının ardından, Anadolu'nun muhtelif vilâyetlerinde büyük infialler yaşandı.

Şeyh Said, zaten aylar öncesinden Diyarbekir, Elaziz ve Bingöl çevresinde çok kanlı geçen bir direniş hareketini sergilemişti.

Kànunun Meclis'te kabul edilmesiyle birlikte, bu kez Türkiye'nin diğer bölgelerinde direniş ve protesto gösterileri başladı.

Ne var ki, o gösterilere katılanlar, en sert müdahalelerle bertaraf edildi: Başta Erzurum ve Rize olmak üzere Sivas, Muş, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Samsun, Trabzon ve Gümüşhane'de çok vahim hadiseler yaşandı. Buralarda binlerce insan ağır cezalara çarptırılırken, yüzlercesi de idama mahkûm edildi.

Gariptir ki, şapkaya karşı direnen Rize-Trabzon sâhil hattındaki halkın üzerine bombalarla gidildi. Trabzon'un bazı kesimleri, Balkan Harbi’nin Hamidiye Zırhlısı tarafından bombardıman edildi.

* * *

Yine ne gariptir ki, aynı dönemde ve aynı gerekçe ile idam cezasına çarptırılanlardan biri de, Cumhuriyetin ilânından evvel şapka hakkında bir kitapçık neşreden İskilipli Atıf Efendi’ydi. Atıf Hoca’nın idam edilmesinin gizli bir diğer gerekçesi ise, vaktiyle İslâm–Teali Cemiyeti’nin üst düzey yönetiminde faal olarak çalışmış olmasıydı.

Son bir not:

M. Kemal, Şapka Kànunu’na zemin hazırlamak için çıktığı yurt gezisinde, yer yer serpuşu göstererek şunları söyledi: “Efendiler! Buna şapka derler. Medenî milletlerin kıyafeti. Medenî olmayan milletler, medenî milletlerin ayakları altında ezilmeye mahkûmdurlar."

Ne var ki, bugün daha da medenileşmiş olan insanlarımızın şapka falan taktığı yok!

@salihoglulatif: Hürriyet-Cumhuriyet-Demokrasi gibi, temel sosyal değerleri bilmeyen, savunmayan, sahiplenmeyen kimselerle içtimaî sahada yol alamaz; birlikte hizmet edemezsiniz.

Okunma Sayısı: 4980
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • atilla

    25.11.2016 09:43:58

    şapka deyip geçmeyin...:) yüreğinize sağlık yürek adamı Salihoğlu..

  • Ali R. Yardimoglu

    25.11.2016 09:38:47

    BarekAllah, tebrik ederim..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı