"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çoğulcu demokrasinin rengârenk çiçekleri

M. Latif SALİHOĞLU
25 Nisan 2018, Çarşamba 00:02
Erken genel seçim kararının alınmasından sonra siyasete renk geldi, can geldi, heyecan geldi. Siyaset zemini, adeta rengârenk bir çiçek tarlasına döndü.

Bunun en önemli sebebi, “çoğunlukçu demokrasi”nin can sıkıcı pençesinden kurtulma ve “çoğulcu demokrasi”nin bu vatanda yeniden canlanma, yeniden hayat bulma ihtimalinin kuvvet kazanmasıdır.

Evet, ilk bakışta birbiriyle benzerlik arz eden bu iki kavram arasında, gerçekte dünya kadar, yahut uçurumlar kadar büyük bir fark var.

Şöyle ki: Eskiden “meşrûtiyet” diye tâbir edilen demokrasi, aslında büyük bir içtimaî nimettir. Bu nimetin bir ülkede, bir toplum içinde kökleşip gelişmesi, siyaset toprağında muhtelif renklerde çiçeklerin açılması ve koruma altında neşvûnemâsı ile mümkün olur. Buna ise, “çoğulcu demokrasi” denir.

Yani, çok sayıda renklerin (fikirlerin) birarada bulunabilmesi, birinin diğerini yok etmeye çalışmaması, farklılıkların birbirine sabır ve tahammül göstermesi, birbirinin hak ve hukukuna saygı duyması, vesaire...

“Çoğunlukçu demokrasi” anlayışı ise, özellikle ve öncelikle bir partinin “oy çokluğu”na bakarak insanları ve ülke yönetimini şekillendirmeyi esas alır. Dahası, muhalefete ve muhaliflere tahammül göstermez. Hatta, zaman içinde muhalif cephe ve cereyanları önce zaafa uğratmaya, rekabetten düşürmeye ve nihayet onları yok etmeye çalışır.

Nasılsa bir kere çoğunluğu ele geçirdi ya, artık hep öyle kalmak ister. Kendini muhalefet konumunda görmeyi bir kabullenmez.

Bu sebeple, elinde tuttuğu siyasî, ticarî, hatta askerî gücü bırakmaya hiç yanaşmadığı gibi, bu gücü muhaliflerine karşı sonuna amansızca kadar kullanmayı mübah görür. Tâ ki, “oy çokluğu” manivelası karşı tarafın eline geçmesin. Geçerse, kendisinin de aynı muamele ile karşı karşıya geleceğini düşünür. Oysa, böylesi bir yaklaşım tarzı, gayet yavanca ve demokrasi erdemine asla yakışmayan bir düşünce yapısının mahsulüdür.

Ülke ve millet olarak, bu fâsit düşünceden kurtulmamız lâzım. Hakikî çoğulcu demokrasi, toplumda karşılığı olan bütün fıtrî renklerin aynı zeminde, üstelik canlı ve coşkulu bir şekilde arz-ı endâm etmesiyle mümkün olabilir ancak.

Şimdilerde, işte bu mânadaki bir demokrasiye geçiş yapabilmenin imkânı, fırsatı doğmuş veya doğacak gibi görünüyor.

Düşünün ki, böylesi bir güzelliğin esintisi, yahut kuvvetli ihtimal dahiline girmiş olması bile, insanları canlandırıp bir coşku, bir heyecan dalgası meydana getirebiliyor.

Temenni edelim ki, bu meyanda canlanmış görünen ruh ve heyecan halinin dalga dalga büyüyerek siyasî ve içtimaî şelâlelere, çağlayanlara dönüşsün de hâl-i âlemi şenlendirsin.

GÜNÜN TARİHİ: 25 Nisan 1962

AYM’nin kuruluşu

Anayasa Mahkemesi, 9 Temmuz 1961'de referanduma sunulan ihtilâl Anayasasına dayanılarak kuruldu.

Meclis'in çıkarmış olduğu yasaların ve bilhassa kurulan, faaliyet gösteren siyasî partilerin Anayasaya uygunluğuna bakmakla mükellef olan bu mahkemenin tam teşkil edilmesi ve fiilen çalışmaya başlama tarihi ise, 25 Nisan 1962.

Meclis'in kabul ettiği 22 Nisan 1962 tarih ve 44 sayılı “Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkındaki Kànun” 25 Nisan günü Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş oldu.

Aynı kànun, 1982 Anayasasında da—bazı değişikliklere uğramakla beraber—yer aldığı için, Anayasa Mahkemesi kesintisiz şekilde bugüne kadar faaliyetine devam edegeldi.

***

@salihoglulatif:

PANİK-ATAK Sebebi:

-Kendi çürük-tükenik mallarına övgüler yağdırmayı bıraktılar;

-Başkasına saldırma, sataşma, kara çalma moduna girdiler.

Bu, sahiden bitişin, tükenişin, iflâsın eşiğine gelişin açık bir alâmeti; aynı zamanda bir siyasî depremin öncü şokları.

Okunma Sayısı: 4766
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı