"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi imtihanı

M. Latif SALİHOĞLU
09 Nisan 2019, Salı
Ülke ve millet olarak, demokrasi sınavının tam da orta yerine düşmüş bulunuyoruz. Dahası, bu çetin ve yaman imtihanın da en zor, en çetrefilli etabından geçiyoruz.

Bu imtihanda hem dikkatli olmalı, hem itidalli gitmeli; ama, duâyı asla ihmal etmemeli: Allah, neticeyi hayırlı-uğurlu kılsın.

* * *

Yakın siyaset tarihimizde hiç görülmedik bir ucûbe durumla karşı karşıya geldik.

Mâlum, seçim sonuçlarına dair bilgilerin millete, özellikle Tv’lere ve sair kurumlara iletilmesi işi, bir cihette Anadolu Ajansının (AA) tekelinde bulunuyor.

AA, ilk dört saat içinde tv ekranlarına yansıyan veri akışına göre, misâl İstanbul Belediye Başkanı adayları için kullanılan oyların yüzde 98’i sayılmış: O ân itibariyle, Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nun oy oranı hemen hemen aynı durumda. Yani, her ikisinin de yüzdelik oyu 48 küsûr.

Ne olduysa, işte O ANdan itibaren oldu.

Özellikle İstanbul rakamları durdu. Ekranlar adeta buzlandı ve öylece dondu kaldı. Aradan on saatten fazla bir zaman geçmesine rağmen, buzlar yine çözülmedi. Hasıl olan değişiklik hiç nazara verilmedi. Tâ ki, ertesi gün YSK tarafından İmamoğlu lehine verilere dayalı bir açıklama yapılana kadar...

Evet, hiç tereddütsüz diyebiliriz ki: Milletin vergisiyle faaliyetini sürdüren AA’nın bazı yetkilileri, milletin iradesine karşı düpedüz bir saygısızlıkta bulunmuştur. Veri akışını bilerek ve kasten yansıtmaktan imtina etmiştir. Yüzde yüz kat’iyyetinde, ayıp ve ANORMAL bir vaziyet sergilemiştir.

Dahası, iddia ediyoruz ki: AA demokrasi tarihimiz süresi içinde buna benzer ikinci bir vak’ayı gösteremez... Daha ne demeli?

* * *

Yaklaşık kırk yıldır Yeni Asya’da çalışıyoruz. Elli yaşında olan bu gazete ve temsil ettiği câmianın siyasî çizgisi bellidir. Hatta alenidir. Bu câmia, “Demokrat misyon” çizgisinden hiç sapmadı. Tâ yetmiş sene öncesinden bu yana, bu misyona daima dayanak noktası olmaya çalışa geldi. Dolayısıyla, kırk yıldır oy kullanmak hasebiyle, şahsen benim tereddütsüz tutum ve davranışım da aynı ölçü ve istikamette oldu. Yani, “Demokrat misyon” dışındaki hiç bir partiye, hiçbir zaman oy desteğinde bulunmadık. Binanaleyh, geçmişte olduğu gibi günümüzde de CHP’ye oy vermiş değiliz. 

Aynı şekilde, günün konusu olan CHP’nin İstanbul Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na da oy vermedim. Salt o partinin adamı ve adayı olduğu sürece de oy desteğinde bulunmayı hiç düşünmüyorum.

Fakat, ben ve benim durumumda olanların bu mânâdaki tutum ve davranışı, ona yapılan haksızlığı kabul etmemizi gerektirmez. Tıpkı, geçmişte Erdoğan ve partisine verilen hapis cezası, açılan kapatma dâvası veya revâ görülen E-Muhtıra muamelesini doğru bulmadığımız ve kabul etmediğimiz gibi...

* * *

Bu vesileyle şunları da hatırlatmakta fayda var:

1) İmamoğlu CHP’nin adayı olmakla beraber, klasik bir “Halkçı” tipi değildir. Adil Gür, bir tv programında, onunla yaptığı bir görüşme esnasında şunu söylediğini nakletti: “Sn. İmamoğlu, sizinle konuşurken, sanki ben Halk Partili, siz Ak Partili gibi duruyorsunuz.” Ama, o bunu bile yadırgamamış...

2) İmamoğlu’na oy verenlerin arasında, hemen her siyasî görüşten seçmen vatandaş var. Bunu seçimden sonra da bir çok kimseden bizzat duyarak tesbit ettik.

3) Seçimlere yapılan itirazlarda, her partiye aynı şekilde mumamele yapılmıyor. Bu ise, çok bariz bir ayrımcılık kanaatini besliyor.

4) Sn. İmamoğlu ile Sn. Yıldırım arasında son derece haksız, eşitsiz ve adâletsizce bir seçim yarışı yaşandı. İmkânlar-imkânsızlıklar bir yana, kampanya boyunca “İmamoğlu’nun rakibi Yıldırım mı, yoksa Erdoğan mı?” dedirtecek derecede bir tuhaflık vaziyeti sergilendi.

Nihayet, İmamoğlu, bütün bu farklılıklara, ayrıcalıklara, fırsat eşitsizliğine ve görünür-görünmez türlü zorlara karşı seçimi başabaş göğüsledi ise, hele hele az farkla da olsa öne geçti ise, ona karşı yürütülen yıldırma, sindirme ve milleti bezdirme çabalarını doğru bulmak bize göre doğru bir yöntem değildir. İşte, bunu tasvip etmediğimiz içindir ki, her vesileyle demokrasiye vurgu yaparak, bu noktadaki çetin imtihandan yüzümüzün akıyla geçmeyi ziyadesiyle önemsediğimizi ifade etmek istiyoruz.

Okunma Sayısı: 2754
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    9.4.2019 01:35:32

    Sayın Imamoğlu ittifakın adayı idi. Maalesef bu ittifaka dp katılmadı. Katılsa idi daha iyi olurdu. Demokrasi mücadelesi bu şartlarda hep birlikte yapılmalı ki, tek adam istibdatından kurtulalım. Demokratların önünü kapatan, yok saymaya çalışanda şimdiki müstebit sistemdir..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı