Bir ismi de “Boğazkesen” olan Rumelihisarı’nın 9 Temmuz 1452’de tamamlanmasıyla birlikte, aslında muştulanmış olan “Kostantiniye Fethi”nin yüzde ellisi tamamlanmış sayılıyordu.
Bu sebeple, aynı senenin 26 Mart’ında yapımına başlanan ve dört aydan evvel inşası tamamlanan bu muazzam hisarın ehemmiyeti ve İstanbul’un fethine giden süreçteki etkili fonksiyonu, son derece dikkate değer bir meseledir.
İşte, bu ehemmiyetine binâendir ki, bir sene sonra “Fatih” unvanını kazanacak olan Sultan II. Mehmed’in bizzat kendisi de, Rumelihisarı’nın inşasında bir amele gibi çalıştı ve bu yaptığından dolayı da büyük şeref duydu. Hisarın projesini ise, muhtemelen tahta geçer geçmez hazırlamaya başladığı kuvvetle muhtemel.
Bilvesile, biz de bu muazzam hisarın bazı özelliklerini sıralamaya çalışalım.
* * *
Şüphesiz, İstanbul fethinin ilk nişânelerinden biri olan Rumelihisarı, konumu itibariyle, Boğaz’a nâzır bir mevkide inşa edildi. Tam karşısında evvelce inşa edilmiş bulunan Anadoluhisarı ile kontaklı şekilde çalıştırılması sonucu, İstanbul Boğazı, her iki yönde de kontrol altına alınmış oldu.
Kontrol, özellikle şu açıdan önemli: Bizans merkezinden Avrupa ülkelerine ve Avrupa ülkelerinden Bizans’a gidip-gelen askerî-ticarî ne varsa, fetihten önce de Osmanlı’nın siyasî hâkimiyeti ve gümrük denetimi altına alınmasını sağladı. Bu ise, haliyle kuşatmaya ve nihayet fethe giden şartları büyük ölçüde kolaylaştırmış oldu.
* * *
Rumelihisarı’nın üç büyük kulesinin isimleri şöyle: Saruca Paşa, Zağanos Paşa ve Sadrazam Halil Paşa Kulesi.
Bu kuleler, aynı zamanda dünyanın en büyük kale burçlarına sahip. Meselâ, içi ahşap malzemeden 9 katlı olarak inşa edilen Saruca Paşa Kulesi’nin duvar kalınlığı 7 metre, yüksekliği ise 28 metredir.
* * *
Rumelihisarı, çok acele bir sûrette inşa edilmekle beraber, mimarî sağlamlık ve estetik güzellik ciheti de hayranlık uyandıracak türden bir eser olma özelliğini taşıyor.
Hisar, üç büyük kuleden biri olan Saruca Paşa Kulesi, Fetihten önce “Divânhane” olarak kullanılıyordu.
Bu kulenin kubbesine, harikulâde bir nizam ve intizam içinde yerleştirilen küçük-büyük ağızlı testiler sâyesinde—tıpkı Süleymaniye Camii’nde olduğu gibi—hayranlık uyandıran bir “akustik ses düzeni” sağlanmış oldu. Aradan geçen 5-6 asırlık zamana rağmen, bugün de aynı o san’atlı güzelliğe şahit olmak mümkün.
***
@salihoglulatif:
HUZUR yerine, ELEMli ihtiyarlık:
“Sigara bağımlısı” tiryakiler, 50-60 yaşına kadarki kazancının mühim bir kısmını içine çektikleri DUMANa harcar. 60’tan sonra, birikimlerinin bazen hepsini TEDÂVİ için harcar da, yine kâfi gelmez olur...
BAŞLICA ÇARESİ:
1- Tahkiki sûrette bir îmân kuvveti;
2- Çelik gibi bir irade kuvveti.