"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hürriyet ile giyotin arasındaki Fransa

M. Latif SALİHOĞLU
21 Ocak 2019, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ 21 Ocak 1793

Fransa çok enteresan bir ülke. Yerli ve karma göçmen halkıyla da bir o kadar dikkat çekici coğrafya.

Mâlûm, herhangi bir coğrafî bölgede uzun müddet yaşanan dinî, sosyal ve kültürel hayat örnekleri, sonraki nesillere de sirayet eder, onları da önemli ölçüde tesiri altına alır.

Bu realiteye, tarih ve toplumla ilgili araştırma metodolojisinde “toprağın ruhu” denir.

Yani, bir toprak parçası üzerinde asırlar boyu yaşanan müsbet veya menfi hemen her şey, etkisini nesilden nesile hissettirerek yüz yıllarca devam edip gider.

Nur Risâleleri’ndeki tesbite göre de, “Mekân ve muhitin tesiri müsellem”dir.

İşte, bir çok yönüyle dikkat çeken Fransa’da, hem hürriyet hareketleri, hem de hürriyetçileri giyotine götüren zalimâne uygulamalar, hemen her devirde kendini göstermiş ve Dünya çapında kendinden söz ettirmiştir.

Evet, Fransa’da Hıristiyanlığın hemen her mezhebine rastlanıldığı gibi, dinsizliğin hemen her tonuna rastlamak da mümkün.

Keza, en ileri derecede ses getiren hürriyet hareketlerine sahne olduğu gibi, en baskıcı ve kan dökücü tabloları müşahade etmek de mümkün. Meselâ, bu çarpıcı tablolardan bir kaçı 1789-93 yıllarında yaşandı. Günün tarihi itibariyle de 21 Ocak 1793. Yani, 1789’daki Büyük Fransız İhtilâli’nden 4-5 yıl kadar sonra.

İşte tam da o gün, üstelik Paris’in Concorde Meydanı’nda, hani ismi efsaneleşmiş olan Kral 16. Lui giyotinle idam edildi.

Şimdi, o hadisenin gelişme seyrine kısaca bir bakalım ve bugünkü “Sarı Yelekliler Hareketi”nin Fransa ve Avrupa çapındaki yansımaları hakkında kendi muhakememizle bir projeksiyon tutmaya çalışalım.

Kuvvet ve menfaat çekişmesi

Büyük İhtilâl’in (1789) ardından, kraliyetin yetkileri büyük ölçüde kısıtlanmış, tırpanlanmıştı. Kral, bu durumdan haliyle memnun değildi. Aynı şekilde, kilise yönetiminde de hoşnutsuzluk havası hâkimdi. Fakat, adı üstünde "ihtilâl"dir bu; ilk fırsatta, kendi çocuğunu bile katledip yemekten çekinmez.

Nitekim, öyle oldu. Daha önce ihtilâl yanlısı ve hürriyet sevdalısı olan Madam Roland ile "Kadın Bildirgesi"ni kaleme alan Olympe Gouges de aynı âkıbete uğramaktan kurtulamadı. Kral Lui’den sonra, bu iki “hürriyet kadını” da giyotinle idam edildiler.

Madam Roland, giyotine doğru giderken, son söz olarak şunu söyledi: "Ey hürriyet! Senin adına ne cinayetler işleniyor."

Gizli işler çevirmekle suçlanan ve "vatana ihanet" cezasıyla idama sevk edilen Kral Lui'nin son sözlerinin de, şu şekilde olduğu rivayet edilir: "Ben masum olarak gidiyorum. Dökülecek kanların Fransa'ya yeni musîbetler getirmemesini dilerim."

Kral'ın idamından aylar sonra, yani aynı yılın 16 Ekim'inde aslında bir Avusturya prensesi olan karısı Kraliçe Marie Antoinette de, yine aynı yöntemle idama sevk edildi.

* * *

Evet, Fransa'da güya hürriyet uğruna ihtilâl yapılmıştı. Ancak, hak ve adâletten sapıldığı için, hem muhalif kimseler giyotine götürüldü, hem de kıt’a genelinde kapitalizme ve sömürgeciliğe kuvvetli bir yöneliş hasıl oldu. Avrupa, başka milletleri esir ve köle gibi görmeye başladı. Servetlerini asırlarca gasp ve yağma etti. Çirkin yüzünü Dünya’ya gösterdi.

Bakalım, Sarı Yelekliler Hareketi, Fransa ve kıt’a Avrupası’nda nasıl bir seyir takip edecek, nereye yönelecek ve nasıl bir neticeye varacak...

Okunma Sayısı: 1434
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı