"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İttihad-ı Muhammedî, Selâniklileri kudurttu (1)

M. Latif SALİHOĞLU
05 Nisan 2019, Cuma
İttihad-ı Muhammedî Cemiyetinin kuruluşu, 5 Nisan 1909’da Ayasofya Camii’nde okunan Mevlid-i Şerif’le birlikte ilân edildi.

Ne var ki, Nisan ayı daha bitmeden iki büyük hadise peşpeşe vukua geldi.

Bunlardan birinci, bir hafta sonra, 13 Nisan’da patlak veren “31 Mart Hadisesi.”

Diğeri ise, Selânik’ten hareketle gelen ve 23 Nisan’da dört koldan İstanbul’a giren Hareket Ordusu, sıkıyönetim ilân etti ve kanlı bir darbe yaparak idareye el koydu.

Bu da açıkça gösteriyor ki, Selânik merkezli karanlık cunta, İttihad-ı Muhammedî’nin (asm) kurulmasıyla birlikte harekete geçmiş ve darbe plânını adım adım yürürlüğe koymaya başlamıştır. 

Dolayısıyla, 31 Mart Vak’asındaki kanlı kargaşa ve irticaî tarzda birtakım görüntülerin sergileme işi de, aynı karanlık cuntanın eseridir. Olsa olsa, bu hadisede sâf ve muhakemesiz bir kısım dindarlar alet veya taşeron olarak kullanılmışlardır.

Şimdi de, bundan tam 110 sene evvel vukua gelen söz konusu hadiselerin gelişme seyrinde şöyle bir nazar gezdirelim.

* * *

Evet 5 Nisan’da okunan mevlidin yanı sıra, gün boyunca ayrıca halka yönelik dinî konuşmalar yapıldı, tesirli vaazlar verildi.

Ayasofya Camii, gün boyunca adeta manevî bir merasim programına sahne oldu.

Ekseriyeti medrese talebeleri olmak üzere, gün içinde yaklaşık 50 bin kişinin gelip ziyaret ettiği Ayasofya Camii’nde konuşma yapanlardan biri de Bediüzzaman Said Nursî idi.

Üstad Bediüzzaman, müezzin mahfilinden yaklaşık iki saat boyunca ayakta kalarak cemaate konuştu. Millete, cemiyetin mahiyet ve maksadını anlatmaya çalıştı.

Ne var ki, İstanbul'u saran bu mânevî atmosferden hazzetmeyen karanlık yüzlü şahıslar ve odaklar vardı. Belli ki, onlar da hemen harekete geçerek, o tertemiz havayı bozmaya ve zehirlemeye koyuldular.

Nitekim, cemiyetin kurulduğu ve Ayasofya'da Mevlid-i Şerifin okutulduğu günün hemen bir gün sonrasında (6 Nisan), Serbestî gazetesinin başyazarı Fehmi Bey, bir sûikast sonucu katledildi. Cinayeti işleyenlerin komitacı İttihatçılar olduğundan kimsenin şüphesi yoktu. Ancak, yine de “faili meçhûl” idi ve maalesef öyle de kaldı.

Bir hafta sonra ise, mahiyeti yine meçhûl kalan içtimaî pek büyük bir hadise yaşandı: 31 Mart Vak'ası: 13 Nisan 1909.

İttihad-ı Muhammedî’nin maksadı

Kurucuları arasında Süheyl Paşa, Derviş Vahdeti, Şeyh Mehmed Sadık, Ferik Rıza, Seyyid Müslim, Muhammed Efganî, Tevfik Efendi ve Üstad Bediüzzaman'ında bulunduğu cemiyetin maksadını şu şekilde özetlemek mümkün: Umum İslâm milletlerinin içtimaî ve ahlâkî hayatını tanzim eden Kur'ân-ı Azimüşşân'ın getirdiği hükümlerin kıyâmete kadar devam etmesi yolunda çalışmak, bu maksatla Müslümanların faaliyetlerini geliştirmek, onları birleştirmeye çalışmak, aralarında meşvereti tesis ve muhafaza etmek, onları ibadete, Sünnet-i Seniyyeye ittibaa sevk etmek, keza umum Müslümanları dış saldırılara karşı korumak ve Meşrûtiyet dairesinde faaliyette bulunan bütün partilere destek olurken, içtimaî düzeni bozan, tehdit edenlerin ise karşısında durmak...

Görüldüğü gibi, yaklaşık 100 yıldır bazılarının itham ettikleri gibi, İttihad-ı Muhammedî siyasî bir cemiyet olmadığı gibi, irticaî faaliyeti hedefleyen bir teşekkül de değildir.

Bütün mü'minlere şâmildir

İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti’nin hedef-i maksadını, tıpkı Ayasofya'daki konuşmasında olduğu gibi, daha sonra kaleme aldığı Divan-ı Harb-i Örfî isimli eserinde de dile getiren Üstad Bediüzzaman, kendi ifade ve üslûb-u beyanına göre bunu şu şekilde tarif ve tavzih eder: İttihad-ı Muhammedi'nin reisi Hz. Peygamberdir. (asm) Bu ittihadın merkezi Mekke, kulüpleri cami, medrese ve tekkelerdir. Neşriyat unsurları bütün dinî kitap, gazete ve dergilerdir. Âzâ kayıt defteri Levh-i Mahfuzdur. Müntesipleri gelmiş ve gelecek bütün Müslümanlardır. Mesleği, herkesin kendi nefsiyle mücadele etmek, yani İslâmiyeti yaşamak ve başkalarına da anlatmaktır. Nizamnâmesi Sünnet-i Nebeviye, tüzüğü Cenâb-ı Allah'ın emir ve yasaklarıdır. Silâhı ise, kat'i delillerdir.

Okunma Sayısı: 2504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı