"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müzmin darbeci Madanoğlu

M. Latif SALİHOĞLU
28 Temmuz 2016, Perşembe
GÜNÜN TARİHİ: 28 Temmuz 1993

İsmi daha çok darbecilikle ve cuntacılıkla anılan emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu (1907-1993) İstanbul’da öldü.

Kuleli Askerî Lisesi mezunu olan Madanoğlu’nun çalkantılı hayat mâcerasını özet halinde aşağıdaki şekilde nazara vermek mümkün.

* * *

Cemal Madanoğlu, 27 Mayıs (1960) Darbesinin baş aktörlerinden biri olduğu gibi, daha sonraki yıllarda da defalarca darbe hedefli cunta faaliyetleri içinde bulunmuş ve sırtına "Cuntacı" yaftasının yapışmasına haklılık kazandırmıştır.

Türkçe’deki "Can çıkmadan huy çıkmaz" deyimi, sanki onun gibiler için söylenmiş.

1926-61 yılları arasında bilfiil askerlik yapmış olan Madanoğlu, yurdun birçok yerinde değişik rütbelerle görev yaptı.

Yaşadıklarını ve şahit olduğu olayları 1982'de Cumhuriyet gazetesinde yayınlatmaya başladı. Ne var ki, daha sonra kitaplaşan bu ANILAR yarım kaldı; devamı gelmedi.

* * * 

Kore Harbine de iştirak eden Madanoğlu'nun tarihe geçen ve en çok dikkat çeken yönü, 27 Mayıs Darbesinde üstlenmiş olduğu aktif rolüdür. 

Bu darbe, aslında ‘Albaylar Cuntası’nın alt yapısını hazırlamış olduğu bir kanlı müdahaledir. 

Ne var ki, Genelkurmay Başkanı dahil olmak üzere, neredeyse bütün generalleri dışlayan bu cuntaya, belirli bir merhaleden sonra "cesaret" gösterip dahil olan Tuğgeneral Madanoğlu, kısa sürede sivrilerek cuntanın başı konumuna geldi. Nitekim, darbenin yapıldığı gece, cuntanın başında bulunan oydu. Erzurum'daki 3. Ordu Komutanı Org. Gümüşpala’nın “Ben bir Korgenerale itaat etmem” şeklindeki sert çıkışından çekinildiği için, Madanoğlu geri adım attı; kısa süre önce emekliye sevk edilen eski Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Cemal Gürsel alelacele getirilerek harekâtın başına monte edilmiş oldu. 

Ne var ki, Madanoğlu, yine rahat durmadı ve bu kez cuntacılardan müteşekkil Millî Birlik Komitesindeki sağcı/milliyetçi kesimin tasfiye edilmesini istedi. Hatta, tasfiye ile yetinmeyip, bunların sorguya çekilmesini, gerekirse idam dahil her türlü cezanın verilmesini talep etti.

Ancak, bu talebi olduğu gibi kabul edilmeyince ve "14'ler" diye tâbir edilen ekibe sadece yurt dışı görevler verilmekle yetinilince, Madanoğlu buna da tepki göstererek Korgenerallik rütbesiyle emekliliğini istedi.

* * *

Tescilli cuntacı Madanoğlu, emeklilikte de rahat durmadı. Gerek Yassıada'da yargılanan Demokratlara ve gerekse onların siyasetteki boşluğunu doldurmaya çalışan Adalet Partililere karşı yeniden harekete geçilmesini ve Kemalistliğinden şüphe ettiği bu kimselere daha ağır ve caydırıcı cezaların verilmesini ileri süren bir fikirle, muvazzaf meslektaşlarını tahrik etmeye çalıştı. Onunla aynı kafada olan Albay Talat Aydemir, gizliden cunta faaliyetini yürüterek darbe teşebbüslerinde bulundu. (1962) Ancak, Aydemir ve arkadaşlarının iki sene arayla teşebbüs ettiği darbe teşebbüslerinde başarılı olamayıp sonunda darağacını boyladılar. (5.7.1964)

Şu müzmin hastalığa bakın ki, İsmet Paşa’nın tabiriyle "Talat ve üç–beş adamı"nın defterden silinmesi bile, Madanoğlu'nu darbecilik alışkanlığından vazgeçirmeye yetmedi. 

1971'de, ikinci kez tek başına iktidara gelen AP hükümetini devirmeyi kafasına koyan Madanoğlu, yeni bir cunta faaliyetini başlattı. En güvendiği adamı ise, sonradan MİT ajanı olduğunu açığa çıkan Mahir Kaynak...

Madanoğlu Cuntası, 9 Mart 1971'de yeni bir darbe teşebbüsünde bulundu. Ancak, bu darbe teşebbüsüne bir şekilde mani olundu. Hükümete muhtıra (12 Mart) vermekle yetinildi. Cuntanın sivil ve askerî kanadı böylece dağıtılmış oldu.

Ardından mahkemeye sevk edildiler. Mahkeme, 8 Şubat 1973'te başladı ve aylarca devam etti. Askerî mahkeme, kendince delil yetersizliğinden sanıklar hakkında beraat kararı verdi. (2 Ekim 1974)

@salihoglulatif:

Bediüzzaman’dan Tiryak:

‘...Diğerinde dâül-husûmet ile ihtilâl sıtması var. Ben de, fikr-i milliyeti uyandırarak, ışıklandırarak, tiryâk-misâl adâlet ve muhabbeti o nur ile mezc ettirerek, sulfato-misâl bir ilâç veriyorum.’ (Münâzarât/26)

Okunma Sayısı: 4068
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Yardimoglu

    28.7.2016 20:43:02

    Yillarca o darbeciye kucak acan, muslumana kinle bakan, hor goren, kendini begenmis, o cumhuriyet gazetesinede binler yaziklar olsun,ilim bilim Kur'an ' a aittir, asla o hodgamlara degil..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı