"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nevrûz haftası; ölüm ve diriliş

M. Latif SALİHOĞLU
21 Mart 2019, Perşembe
Ne hikmettir bilinmez, tarih içinde meşhûr olmuş bazı zâtların vefatı tam da Nevrûz gününe, yahut haftasına tevâfuk etmiş. Kronolojik sıralamaya göre, o zâtlardan birkaç ismi misâl olarak vermek gerekirse:

1) Şark dünyasının en kudretli sultanlarından biri olarak bilinen meşhûr Abbasî Halifesi Harun Reşid (763-809);

2) Bilinen en eski Türkçe sözlük olan Divân-u Lügati't-Türk isimli eserin orijinal tek nüshasını bularak ilim-irfan hayatına kazandıran araştırmacı Ali Emirî Efendi (1857-1924);

3) Büyük İslâm âlimi, Kurân’ın hakikî bir tefsiri olan Risâle-i Nur Külliyatı’nın müellifi Bediüzzaman Said Nursî (1876?-1960)

4) Aynı zamanda Nevrûz Şairi olarak da bilinen büyük halk ozanı, Sivaslı Âşık Veysel Şatıroğlu (1894-1973)

Bu listeye başka isimler de eklenebilir.

Bilvesile hatırlatalım, Kuzey Yarımküre'de baharın bir müjdecisi olan İlkbahar ekinoksu (gündönümü) yine 21 Mart’ta yaşanıyor.

* * *

Evet, bizim coğrafyamızda baharın bir müjdecisi olan “Nevrûz Bayramı” günü, Milâdî takvime göre 21 Mart kabul edilir.

21 Mart'a denk düşen Nevrûz, bilindiği gibi sadece Anadolu'da değil, Orta Şark'tan tâ Orta Asya'nın iç bölgelerine kadar uzanan büyük bir coğrafyada çok geniş bir halk kitlesi tarafından asırlardan beri "Bahar Bayramı" olarak türlü şenliklerle kutlanır.

Başka bir niyet, kasıt, yahut yönlendirme olmadığı takdirde, Farsça “yeni gün” anlamına gelen Nevrûz, esasen içinde şu güzelim mânâları barındırır: Baharın başlangıcı. Zeminin tebessümü. Mahlûkatın bayramı. Şenlik günü. Ağaçların, bitkilerin çiçek açmaya, neşv û nemâya başlaması... Nihayet, karların erimeye, suların çağlamaya, çağlayanların coşmaya başladığı mevsimin başlangıcıdır Nevrûz.

Evet, Mart’ın 21’inci günü, Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle "Nevrûz-u Sultanîdir." Onun nazarında bahardaki dirilişin bir müjdecisi mânâsında olan Nevrûz, aynı zamanda "mahlûkatın bayramı” günüdür.

Dolayısıyla, meseleye neresinden bakılırsa bakılsın, mahiyeti ve neticesi itibariyle, Nevrûz hoş, güzel, sevimli, coşkulu mânâlara tekabül eder. Dahası, Nevrûz, asırlar boyunca hep bu mânâ çerçevesinde idrak edilerek kutlanmış... Nevrûz’un bu mânâ ve mahiyetini değiştirmeye, başkalaştırmaya, hele hele kan ve gözyaşı ile acılaştırıp çirkinleştirmeye kimsenin hakkı olmasa gerektir.

* * *

Nevrûz’dan bahsedip de Âşık Veysel’i hatırlamamak olur mu hiç? Zira, 21 Mart (1973), aynı zamanda toprak, çiçek, bahar ve Nevrûz şâiri olarak da bilinen Veysel'in vefat günüdür.

Küçüklüğünde çiçek hastalığından görme melekesini kaybeden, ömrü boyunca âmâ yaşayan ve tahminen 80 yaşlarında vefat eden Sivas Şarkışlalı Âşık Veysel, âşıklık (ozan) geleneğinin de en güçlü temsilcilerinden biriydi.

Kendi sahasında ise, ender bir şairdir, denilebilir. Çeşitli konularda şiirler yazıp türküler okuyan Âşık Veysel'in en çok bilinen eseri "Kara toprak" üzerine yapmış olduğu güzellemedir. Dillerde dolaşan bu uzun şiirin bir yerinde ise, bolluk-bereket timsâli olan toprağı, "tevazu ve mahviyet" mânâsıyla da irtibatlandırıyor.

Toprağa ne yapsan, ne desen, ona ne kadar hırçın ve haşin davransan da, sana kibirli şekilde değil, yine tevazu ve tebessümle karşılık veriyor. Sen ona kazma ile vurursun, üzerini belleyip çapalarsın, elinle, yahut tırmıkla yüzünü çizip yırtarsın, ama o seni yine de gül ile karşılar ve bostan ile mükâfatlandırır.

İşte, toprağın bu mânâdaki cömert ve mütevazı yönünü şu mısralarla tarif ile tasvir ediyor, meşhûr halk ozanı Âşık Veysel:

Adem'den bu deme neslim getirdi,

Bana türlü türlü meyve yetirdi,

Her gün beni tepesinde gezdirdi,

Benim sâdık yârim kara topraktır.

 

Karnın yardım, kazma ile bel ile,

Yüzün yırttım, tırnak ile el ile,

Yine beni karşıladı gül ile,

Benim sâdık yârim kara topraktır.

 

İşkence yaptıkça, bana gülerdi,

Bunda yalan yoktur, herkes de gördü,

Bir çekirdek verdim dört bostan verdi,

Benim sâdık yârim kara topraktır.

Okunma Sayısı: 1750
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı