"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Örgüt-mörgüt

M. Latif SALİHOĞLU
22 Nisan 2016, Cuma
Ergenekon Tiyatrosu, nihayet perdeyi kapattı: Yargıtay “Ergenekon Terör Örgütü” diye, bir örgütün olmadığına hükmetti.

* * *

Esasında, adı resmî kayıtlara “terör örgütü” diye geçmiş olan hemen hiçbir örgüt, bu etiketi kabul etmiyor.

Öyle ki, sadece “Ergenekoncular” değil, PKK, DHKP-C, IŞİD, El-Kaide, FETÖ diye isimlendirilen yapılanmaların hiçbiri, adlî veya asayiş kayıtlarında yer aldığı biçimiyle “terör örgütü” yaftasını kesinlikle kabul etmiyor, hatta reddediyorlar.

O halde, legal veya illegal bir örgütün, bir odağın, yahut herhangi bir yapılanmanın “terör”le bağlantısının olup olmadığına nasıl hükmedilecek?

İşte, bu can alıcı noktanın mutlaka belirgin bir ölçüsü, bir kıstası olmalı ki, insanlarımızın zihni karışmasın ve toplum da yıllar yılı hayalî şeylerle boş yere uğraştırılmasın.

***

Bize göre, bu meselede temel ölçü ve kıstas şudur: Faaliyetlerini resmî veya gayr-ı resmî (sivil) sûrette yürüten bir örgütün, hareket ve faaliyetinin “müsbet” mi, yoksa “menfî” mi olduğuna bakılmalı.

“Müsbet”ten kasıt, her türlü faaliyetini ilmî, fikrî plânda yürüten, kimseye zarar vermeyen, kimsenin canını-malını yakmayan, temel hukuk ve müesses nizamın haricine çıkmayan... demektir.

“Menfi”den kasıt ise, kuvvet kullanan, zora başvuran, kan döken, mâsumların canına-malına zarar veren, kànun-nizam tanımayan demektir.

Bu temel ölçüye uyulmadığı taktirde, bir grup hareketinin, yahut bir örgüt faaliyetinin “terör” kapsamına girip girmediği hususu çok su kaldırır bir hamura dönüşür.

Böylesi bir hamur ise, ne kadar yoğrulursa yoğrulsun, sonucu meçhûl ve müphem kalır ve bunun ne işe yaradığı-yarayacağı hususu da muallakta durur. Örgüt, mörgüte dönüşebilir. Tıpkı, yedi-sekiz yıllık “Ergenekon Dâvâsı”nda olduğu gibi.

GÜNÜN TARİHİ: 22 Nisan 1924

Türkçüler ve Demokratlar

İlk teşekkül ettiği 1909’dan sonra birkaç kez açılıp kapanan Türk Ocakları, 22 Nisan 1924'te tekrar açıldı. 

Hamdullah Suphi, Meşrûtiyet döneminde de (1913) aynı teşkilâtın başkanlığını yapmıştı.

Bu resmî açılıştan bir gün sonra I. Kurultayı da yapılan yeni Türk Ocaklarının başkanlığına "Türkçü" kimliğiyle öne çıkan ateşli hatip ve siyasetçi Hamdullah Suphi Tanrıöver getirildi.

23 Nisan 1924’teki kurultayda bir hitabede bulunan Tanrıöver  "Yeni Türk Ocağının, yapılan ve yapılması planlanan inkılâpların bekçisi olacağını" söyledi. (Dağyolu-I, s. 140) 

* * *

Bu Türkçü-Turancı hareketin fikrî ve ideolojik zemini, 1909'da Hareket Ordusunun yönetime hakim olmasından sonra sür'atle şekillendirilmeye başladı. Konferans ve seminerlerle, üniversitede ve bilhassa basın-yayın yoluyla yapılan neşriyat ve propaganda faaliyetleriyle, bu hareket daha da olgunlaştırılmaya çalışıldı.

İttihatçıların Türkçü kanadıyla müşterek hareket eden Türk Ocakları'nın kurucular listesinde yer alan bazı isimler şöyle: Yusuf Akçura, Hamdullah Suphi, Ziya Gökalp, M. Emin Yurdakul, Halide Edip, Adnan Adıvar, A. Ferit Tek, Fuat Köprülü, Ahmet Ağaoğlu.

* * *

Eski ve yeni Türk Ocaklarının ateşli taraftarları, hatta lider kadrosunda bulunanların çoğu "hakikî Türk" olmadığı gibi, meşrûtiyetin, yani hürriyet ve demokrasinin bu vatanda kökleşip yerleşmesinde de samimî değillerdi.

Hatta, bunların bir kısmı 1946’dan sonra demokrasi taraftarı gibi görünmelerine rağmen, gerçekte hem demokrasi muhalifi, hem de Demokrat Parti’nin zararına çalışan şahıslar olduğunu gelişmeler ispat ediyor.

İşte, 1946'dan sonra DP'nin sırtından Meclis'e girdikleri halde, buldukları ilk fırsatta gemiyi terk ederek başka kulvara geçen meşhûr "Türkçüler"in bir listesi...

Fevzi Paşa:

1946'da DP listesinden bağımsız seçildi. Bu partinin cumhurbaşkanı adayı oldu. 1948'de DP'yi bölmek için kurulan ve 1950'ye kadar DP'li mebusların yarısını koparan Millet Partisinin fahrî başkanlığını yaptı. 1950 Nisan'ında öldü.

H. Suphi Tanrıöver: 

1950 ve 1954 seçimlerinde DP listesinden bağımsız milletvekili seçildi. 1957'de DP'yi bölmek için kurulan Hürriyet Partisine girdi, milletvekili adayı oldu, ancak bu kez seçilemedi. Hayatının sonuna (1966) kadar Türk Ocakları Merkez Heyetinin başkanlığını yürüttü.

Halide Edip Adıvar:

Babası, Selânik dönmelerinden Edip Beydir. Türk Ocaklarının en ateşli hatiplerinden biridir. 1917'de Adnan Adıvar'la ikinci evliliğini yaptı. Kurtuluş Savaşı’nda "Halide Onbaşı" olarak cepheye gitti. 1925'te CHP ile zıtlaştı. Kocasıyla birlikte ülkeyi terk etti. M. Kemal'in ölümünden sonra döndü. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili olarak Meclis'e girdi. 1954'te parti ile alâkasını keserek inzivaya çekildi.

A. Adnan Adıvar:

1917'den sonra evlendiği Halide Edip'le aynı siyasî kaderi paylaştı... 1950'de Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili seçildi, 1954'e kadar bağımsız milletvekili olarak TBMM'de yer aldı.

M. Fuat Köprülü:

Z. Gökalp’in yetiştirmesi. Türkçülük hareketini akademik çalışmalarla destekledi. 1946'da DP'nin kurucuları arasında yer aldı. 15 Nisan 1955'e kadar yürütmüş olduğu Dışişleri Bakanlığı görevinden, 7 Eylül 1957'de ise partisinden resmen istifa etti. Aynı yıl yapılan genel seçimde DP'yi bölmek için kurdurulan Hürriyet Partisi’ne girdi. Yassıada duruşmalarında Menderes ve DP aleyhinde ifade verdi.

@salihoglulatif:

ERGENEKON TİYATROSU

RTE 2008:

Evet, ben Ergenekon Dâvâsının savcısıyım.

RTE 2014: 

Ergenekonda aldatıldık.

YARGITAY 2016: 

Ne Ergenekonu?..

Okunma Sayısı: 4072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • abdullah abdullah

    22.4.2016 08:13:13

    ergenekonun son perdesinde ergenekon savcısı kesilenlerin son sözleri ne olur acaba. "geçmişe takılmayın ileriye bakın" mı olacak ne dersiniz.yaşa ki göresin.

  • HÜSEYİN İLHAN

    22.4.2016 05:57:43

    Eee hani SAVCISI vardı o neyin savcılığını yapıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı