"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sinek küçük, faydası büyük -2

M. Latif SALİHOĞLU
07 Eylül 2023, Perşembe
Dünyadaki ilmî inkişâfın geldiği son merhale, sineklerin kirli değil temiz, zararlı değil faydalı olduğunu gösteriyor.

Buna rağmen, eski-kötü alışkanlıklar sebebiyle, insanların önemli bir kısmı buna inanmamakta direniyor ve bunu kabul etmekte bir hayli zorlanıyor.

Bu realiteyi bir kenarda tutarak, şimdi bundan doksan sene kadar evvel telef edilmiş olan Latif Nüktelerden “Sinek Risâlesi”nin hikâyesine bakalım.

*

Evet, telif edildiği 1935 senesinden itibaren okuyan herkesi hayret ve taaccüp içinde bırakan 28. Lema'daki "sinek bahsi", yıllarca el yazması Osmanlıca haliyle muhafaza edildi. Bir maslahata binâen ve haklı bir gerekçeye istinaden Lâtinceye çevrilerek basılması uzun yıllar tehir edildi. İlk baskı, 1990'lı yılların başlarında ancak gerçekleştirilebildi.

Sinek bahsini yeni okuyanlar, bizim gibi bir daha, bir daha okuma ihtiyacını duydu. Eserde anlatılanlar, inanılır gibi değildi. İlk anda anlamakta, hele kabul etmekte insan zorlandıkça zorlanıyor. Zira, burada—tarih boyunca söylene geldiği gibi—sineklerin pis mahlûk ve mikrop taşıyıcı değil, aksine temiz ve mikrop emici olduğu anlatılıyor. Ayrıca, çoklukla-kesretle yaratılmalarının, çok hikmetli ve insanlar için çok faydalı olduğu ifade ediliyor. 

Bu anlatım tarzı ise, ilim âleminde ilk kez görülüyor, bilhassa dinî muhtevalı bir kitabın satırlarında, sayfalarında ilk kez arz–ı endâm ediyordu.

*

Elbette ki, sineklerin birer tabip, birer sıhhiye memuru olduğunu kabullenip hazmetmek, kolay şey değildi. Bu eser, şayet ilk telif edildiği yıllarda, hatta bundan meselâ altmış sene evvel basılıp Lâtince yayınlansaydı, belki de çoğu kimse tarafından, yıkıcı tenkitlere, şiddetli hücumlara hedef olacak ve "Böyle safsata şeyleri okumayın" diye aleyhte müthiş propagandalar yapılacaktı.

İşte, bu ve benzeri maslahatlara binâen, kitapçık, telif edildikten ancak 50–60 yıl sonra neşriyat sahasında görünmeye başladı.

*

Bu Lem'anın ve söz konusu Latif Nükte’nin baş kısımlarındaki ifadelerden de anlıyoruz ki, "sinek bahsi" 1935 senesi Güz mevsiminde kaleme alınmış.

O tarihte Üstad Bediüzzaman, 115 talebesiyle birlikte, dışarıdaki yakınlarıyla görüşmekten ve konuşmaktan dahi menedilmiş olduğu Eskişehir hapishanesinde yatmaktadır.

Karşısında ders vereceği kimseler, kardeşlerim dediği talebeleridir. Bu talebelerden ve koğuş arkadaşlarından biri de, Ispartalı Süleyman Rüşdü Çakın'dır. İşte, "sinek bahsi"nin ve bu Nüktedeki dersin ilk muhatabı da, o sadâkatlı ve sâfi kalpli talebesi oldu.

*

Yazımızın sonunda, vaktiyle arşive aldığımız 1 Ekim 2002 tarihli Hürriyet'te yer alan "Sineklerden antibiyotik" başlıklı haberin bir özetini sunmak istiyoruz. "Çığır açacak ilk adım" şeklinde verilen haberde şu dikkat çekici ifadeler yer alıyor:

"Avustralyalı bilim adamları, her ortamda var olabilen sinek ve benzerlerinden antibiyotik yaptıklarını açıkladılar.

"Uzmanlar, ekolojik hayatın ve buna bağlı olarak antibiyotiklerin de değiştiğine işaret ediyor. Antibiyotik ilâçlarla mikroplar rol değiştirmişe benziyor. Bu sebeple, mikropların baş düşmanı diye bilinen ilâçlar, son zamanlarda etkili olamıyor.

"Prof. Andy Beattie başkanlığındaki ekip, sinekler, böcekler ve her türlü haşerenin çürüyen et ve gübre dahil her pisliğe karşı dayanıklı olduğunu dikkate alarak ‘Bu yaratıkların enfeksiyonlara karşı süper direnci olması gerekli, aksi halde sağ kalamazlardı. Onlardan antibiyotik yapma deneyimlerimiz şimdilik başarılı sonuçlar verdi’ diyor.”

*

Evet, doksan yıl evvel yazılan Sinek Risâlesinin düşündürdüğü ve ders verdiği daha birçok hakikat var ki, yaşanan ilmî/fennî gelişmeler bunları bir bir teyid ediyor ve daha da edeceğine inanıyoruz.

Okunma Sayısı: 1897
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    7.9.2023 11:13:11

    Risale-i Nur gibi eşi benzeri olmayan bir tefsiri telif eden Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerinden Rabbim ebeden razı olsun.

  • Abdullah Tunç

    7.9.2023 09:59:02

    Çok güzel iki yazı.Sinek Risalesinde şu cümle yer alıyor; "beşerin nazarı o ka dar kısa ki daha sineklerin vazifelerini ihata edeme miş".Ayrıca 31.Söz olan miraç risalesinde şu ilginç bilgiler veriliyor."Ve öyle bir tarzda gösterir ki bütün fünun, bütün desati riyle,şu kitab-ı kâinatı zaman-ı Âdem'den beri mütalâa ediyor.Halbuki o kitap esma ve kemalât-ı ilahiyeye dair ifade ettiği manaların ve gösterdiği ayetlerin ÖŞR-İ MİŞARINI daha okuyamamış."Sinek ler de bu kâinat kitabın bi rar satır veya sahifeleridir.

  • Cenk Çalık

    7.9.2023 09:37:12

    Ben de bir haber paylaşarak rahmetin boyutuna biraz daha yakından bakalım istiyorum: BBC’nin 26.10.2017 tarihindeki haberine göre “yapılan DNA analizleri sonucunda karasinek ve kurt sineklerinde toplam 600’den fazla bakteri türü bulunduğu ortaya çıktı. Bu bakterilerin bir kısmı kan zehirlenmesi, zatürre ve mide rahatsızlıklarına yol açan türden bakterilerdi.’’ Görüldüğü üzere sadece insanlara bakan yönünde bile yüzlerce mikrop, onlarca ciddî hastalıktan korunmamıza vesile oluyorlar. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Haberimiz olmadan bizim sağlığımızın korunması için bu kadar çok sayıda sineğin yaratılması paha biçilmez bir ikramdır.

  • Cenk Çalık

    7.9.2023 09:33:12

    Gıda mühendisliği eğitim alırken ilk öğrendiğimiz kaidelerden biri şuydu: "Kalitesiz hammaddeden kaliteli gıda üretilemez." Hammadde kalitesi doğrudan gıdanın sağlığını, faydasını etkiler. Mikroplu gıdaların ve ortamların sinekler için besin kaynağı olması hem kendilerine hem de insan ve diğer canlılar için büyük bir rahmettir vesselam.

  • Cenk Çalık

    7.9.2023 09:30:09

    Kutuplar dahil dünyanın her yerinde olan sinekler tam bir tefekkür ziyafetine vesile oluyor. Bu acip özellikler sebebiyle çokça yaratılması ve dünyanın her yerinde olması büyük bir ihsan-ı ilahi. Bu konu hakkında müzakere etmek hem bilgimizin artmasına hem de tefekkürümüzün ziyadeleşmesine vesile olacaktır...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı