"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyaset bizi bölemez (2)

M. Latif SALİHOĞLU
21 Nisan 2018, Cumartesi
NOT: Bir önceki bölümde, Van’daki uzletgâhından alınarak Anadolu’nun batısına nefyedilen Üstad Bediüzzaman’ın, bu vatandaki insanların kardeşliğine ve dayanışmasına yaptığı hizmetlerden bahsettik. Konuya kaldığımız yerden devam ediyoruz.

* * *

Evet, kaderin sevk-i İlâhîsine tâbi olan Bediüzzaman Hazretleri, Trabzon, İstanbul, İzmir üzerinden götürüldüğü Burdur ve ardından Isparta'da bir müddet bekletildikten sonra, nihayet ücrâ bir yere, Barla'ya nefyedilir. Ne var ki, burada da rahat bırakılmaz. İmanlı Türk gençlerinin etrafında pervâne olduğunu fark eden dessâs münafıklar, orada da aleyhine geçer ve dehşetli propagandalarla şahsını çürütmeye teşebbüs ederler.

İşte, bizzat Üstad Bediüzzaman'a kadar ulaşan ve eserlerinde gereken cevaplarıyla birlikte zikredilen o dehşetli propaganda malzemesinden birkaç numune.

Barla Lâhikası: "Mülhid münafıkların en son ve alçakça ve vicdansızca aleyhimizde istimal ettikleri bir silâhı şudur ki, diyorlar: 'Said Kürttür; bir Kürdün arkasında bu kadar koşmak hamiyet-i milliyeye yakışmaz.'"

Mektubat: "Şeytanın telkiniyle ve ehl-i dalâletin ilkaâtıyla, bana karşı propaganda ile hücum eden ve mühim mevkileri işgal eden bazı mülhidler, kardeşlerimi aldatmak ve asabiyet-i milliyetlerini tahrik etmek için diyorlar ki: 'Siz Türksünüz. Maşaallah, Türklerde her nevi ulema ve ehl-i kemâl vardır. Said bir Kürttür. Milliyetinizden olmayan birisiyle teşrik-i mesâi etmek, hamiyet-i milliyeye münâfidir.'"

Şuâlar: "Kırk seneden beri bütün kuvvetiyle, bütün âsârıyla İslâmiyetin uhuvvetine ve Müslümanların birbirine muhabbetine çalışan ve Türk milleti Kur’ân’ın bayraktarı ve senâ-i Kur’âniyeye mazhar olduğu için o milleti çok seven ve hayatını onlar içinde geçiren bir adam hakkında, resmî lisanla ihanet için propaganda yapmak ve dostlarını ürkütmek için 'O Kürttür, siz Türksünüz, o Şâfiîdir, siz Hanefîsiniz' deyip, her- kesi ürkütüp ondan çekindirmeye çalışması..., hangi maslahat, hangi kànun buna müsaade e- der?"

* * *

Evet, buna benzer şiddetli propaganlarla, Üstad'a ve Nur'a talebe olan ihlâslı gençleri, Üstad Bediüzzaman’dan soğutmak sûretiyle koparılmak istenmiş. Ama, şükürler olsun ki, bu gayelerinde muvaffak olamadılar. O dehşetli propaganda bombardımanı, İslâm kardeşliğiyle teşkil edilmiş olan sağlam Nur kalesine tosladı ve gerilemek durumunda kaldı. İşte, yukarıda ismi zikredilen eserlerin yine aynı sayfalarında, nifak tohumu eken, gençleri zehirlemeye çalışan o mülhid ve münafıkların dessasane çabalarını boşa çıkartan Bediüzzaman Hazretleri’nin onlara verdiği cevapların bir kısmı:

"O Türkçülük perdesi altına giren ve hakikaten Türk düşmanı olan hamiyetfuruş mülhidlere derim ki: Din-i İslâmiyet milliyetiyle ebedî ve hakikî bir uhuvvet ile, Türk denilen bu vatan ehl-i imanıyla şiddetli ve pek hakikî alâkadarım. Ve bin seneye yakın, Kur’ân’ın bayrağını cihanın cihât-ı sittesinin etrafında galibâne gezdiren bu vatan evlâtlarına, İslâmiyet hesabına müftehirâne ve taraftarâne muhabbettarım. Sen ise, ey hamiyetfuruş sahtekâr! Türkün mefâhir-i hakikiye-i milliyesini unutturacak bir surette mecazî ve unsurî ve muvakkat ve garazkârâne bir uhuvvetin var."

"Ben bu münafıkların vicdansızca desiselerine karşı değil, belki safdillerin temiz kalbleri bunların sözleriyle bulunmamak için diyorum ki: Evet, ben başka memlekette dünyaya gelmişim. Fakat Cenâb-ı Hak beni bu memleketin evlâdına hizmetkâr etmiş ki, dokuz sene (35 sene oldu) mütemadiyen bu memleketteki milletin ondan dokuz kısmının saadetine kendi dilleriyle hizmet ettiğim, bu havalideki insanlara malûmdur."

* * *

Ey azizler! Aleyhindeki bunca propagandaya rağmen, Üstad Bediüzzaman'dan ayrılmayan, etrafında pervane olan, gerektiğinde hayatını fedâ etmekten çekinmeyen bu hâlis, sâdık, sebatkâr Nur Talebelerinden, şüphesiz bizlerin de alacağı çok dersler var. O aziz insanlara lâyık birer kardeş olmamız lâzım, hatta nifaka karşı elzem.

***

@salihoglulatif:

AKP’nin en yüksek oyu aldığı 2011 genel seçimindeki balkon konuşmasından: "Kardeşlerim! Bu zafer, aynı zamanda Şam, Bağdat, Kahire ve Filistin'deki kardeşlerimizin zaferi."

İşte, o günden sonra bütün o kardeşlerimizin anası daha çok ağlamaya, durumları çok daha kötü olmaya başladı.

Okunma Sayısı: 2667
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı