"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Son sultanların elim âkıbeti...

M. Latif SALİHOĞLU
29 Ağustos 2017, Salı
GÜNÜN TARİHİ: 29 Ağustos 1904

Bilhassa III. Selim (1807) ve sonrasında gelen hemen bütün Osmanlı Sultanlarının âkıbeti vahim ve elim olmuştur.

Kimisi kederinden vefât etti, kimisi vahşice katledildi, kimisi cinnet geçirdi, kimisi darbe ile devrilip hapse atıldı, kimisi kahırlı bir sürgüne gönderildi, vesâire...

Bu çarpıcı durum, esâsen şânlı Osmanlı Devletinin ihtiyarlık ve sekerat devresine girdiğinin bir nevi işareti veya habercisi mahiyetinde.

Asıl konumuz olan ve “Günün Tarihi” itibariyle 29 Ağustos 1904’te vefat eden Sultan V. Murad’ın acıl, elem ve ıstırap yüklü hikâyesine geçmeden evvel, diğer padişahların durumlarını şöyle bir hatırlatmaya çalışalım...

Sultan III. Selim: 1789’da tahta geçti. 29 Mayıs 1807’de istifaya zorlandı. Yerine Şehzade Mustafa getirildi. Kendini bütünüyle musıkiye verdi. 28 Temmuz 1808’de çıkartılan bir isyan-kargaşa sonucu hapsedilldiği odada cânice katledildi.

Sultan IV. Mustafa: Sancılı dönemde bir yıl bile tahtta oturamadı. Yerine gelen Sultan II. Mahmud’um emriyle 17 Kasım 1808'de idam edildi.

Sultan II. Mahmud: Osmanlı’nın hayatta kalan tek erkek evlâdı olarak, 28 Temmuz 1808’de tahta çıktı. Köklü inkılâplar yaptı. Yeniçeri Ocağını lağvetti. Emrindeki ordunun, Mısır Valisinin emrindeki orduya mağlup olduğu (1839 Nizip Bozgunu) haberini alınca, kederinden vefat etti.

Sultan Abdülmecid: Babası II. Mahmud’un yerine tahta geçti. Çöküşe doğru sürüklenen ülkeyi kurtarmaya çalıştı. Önce Tanzimat, ardından Islâhat Fermânını ilân etti. Kırım Harbi (1854) sonrası, devlet “Düyûn-u Umumiye”nin altına girdi. Yirmiden fazla evlilik yaptı. 25 Haziran 1861’de, henüz 39 yaşında iken veremden vefat etti.

Sultan Abdülaziz: Pehlivan idi. 1861’de tahta oturdu. Bazı yeniliklere imza attı. Yurt dışı seyahatlerde bulundu. 1876’da bir darbe sonucu önce tahttan indirildi, hemen ardından (30 Mayıs) “intihar süsü verilmiş” bir cinayetle hünharca katledildi.

Sultan V. Murad: İbretlik hikâyesi aşağıda...

Sultan II. Abdülhamid: Son kudretli Osmanlı Padişahı. 31 Ağustos 1876'da tahta oturdu. Meşrûtiyeti ilân etti; iki yıl sonra lahvetti. Rusya ile 93 Harbini yaşadı. 1908’de Meşrûtiyeti yeniden ilân etti. 31 Mart Vak’ası bahanesiyle, yapılan askerî darbe sonucu tahttan indirildi. Hayatının son on yılını önce Selanik’te, ardından Beylerbeyi Sarayında hapis olarak geçirdi.

Sultan Reşad: Sultan Abdülhamid’in kardeşi. Darbeci askerlerin gölgesi ve baskısı altında padişahlık yaptı. Bu sebeple, pek fazla bir inisiyatif kullanmadı. Ağabeyi Abdülhamid ile aynı sene içinde (1918) vefat etti.

Sultan Vahdeddin: Alatı asırlık şânlı Osmanlı Devletinin tükenişine tanıklık etti. Saltanatın lağvedilmesi sebebiyle, hayatının tehlikede olduğunu görerek İstanbul ve Türkiye’yi terk etmek durumunda kaldı. Ömrünün son yıllarını gurbet elde ve tam bir sefâlet içinde geçirdi. Tabutuna bile haciz konuldu. Naaşı Şam’a götürülerek orada defnedildi.

Ve, Sultan Murad-ı nâ murad

Bir darbeci cunta tarafından Sultan Abdülaziz'in tahttan indirildiği gün (30 Mayıs 1876), yerine onun yeğeni olan Şehzâde Murad getirildi.

Sultan V. Murad tahta geçtiğinde, 36 yaşındaydı. Ne var ki, daha ilk günden itibaren aklî ve ruhî yönden büyük sarsıntılar geçirdi. Darbecilerin kaba, hırçın, vahşiyane davranışları, onu ziyadesiyle müteessir etti. 4 Haziran'da amcası Sultan Abdülaziz'in katledilmesini duyduğu anda ise, aklî dengesi bir daha düzelmemek üzere bozulmaya yüz tuttu.

Bundan dolayı, amcasının ölümünün tertipli bir cinayet mi, yoksa bir intihar vak'ası mı olduğunu araştıramadı, soruşturamadı ve bu maksatla bir hukukî süreci başlatma iradesini dahi gösteremedi.

Nitekim, böyle bir işi yapmak ve mahkeme kurdurmak, ancak bir sonraki padişaha, Sultan II. Abdülhamid'e nasip oldu. Fakat, bu da ancak yıllar sonra gerçekleştirilebildi: Yıldız Mahkemesi, Haziran 1881.

 * * *

Tedâvilere cevap vermeyen, aklî ve ruhî dengesi giderek bozulan Sultan V. Murad, nihayet 6 Haziran'da cinnet geçirme noktasına geldi. Kendi kendine sürekli şekilde "Ben kan istemem, padişahlık istemem" diye söylenip durmaya başladı.

Bu durum, 31 Ağustos gününe kadar devam etti ve o tarihte—hekimlerin raporuna istinaden— onun için bir "Hal fetvâsı" çıkartıldı ve tahttan indirilmiş oldu.

Böylelikle, Sultan V. Murad'ın saltanat müddeti ancak 93 gün sürebildi. Hicrî tarih itibariyle 1293 senesinde bulunulduğu içindir ki, onun hakkındaki şu ifade tarihin kayıtlarına geçti: "93'te 93 günlük padişah..." Tarihin kayıtlarında, ayrıca şu mânidar beyite rastlamaktayız:

Doksan üçte doksan üç gün padişah-ı dehr olup, 

Göçtü uzletgâhına Sultan Murad-ı nâ-murad.

Senelerce Çırağan Sarayındaki bir odada hapis kalan, odanın dışına çıkmasına izin dahi verilmeyen bahtsız padişah Sultan 5. Murad, 29 Ağustos 1904'te 64 yaşında iken Hakk'ın rahmetine kavuştu.

***

@salihoglulatif:

ÖLÜM hergün konuşur: "Gafil yakalanmayın" diye... Yine de çoğu kimse duymaz bunu... Ölüm, bazen de öyle bir bağırarak konuşur ki, adeta herkes ŞOK olur.

Okunma Sayısı: 3410
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı