"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tanzim Satış mı? Bir nevî ağrı kesici

M. Latif SALİHOĞLU
19 Şubat 2019, Salı
Pazarcı ve manavcı esnafını dinliyoruz.

Derinden derine feryâd û figân ediyorlar. Özellikle “Çadır Tiyatrosu”nu andıran şu uyduruk “Tanzim Satış” noktalarına yakın mesafede olanlara şöyle bir dokunduğunuzda, onlardan bin âh işitiyorsunuz. 

Manavcı ve pazarcı esnafı ile birlikte, aslında çok geniş bir vatandaş kitlesi de aynı şeyi sorup duruyor: İyi, hoş, güzel de, peki nereye kadar sürüp gidecek bu iş?

Halk tabakasından kimseler, haklı olarak bu türden endişelerini dile getiriyorlar. Ama, bu konuda en çarpıcı benzetmeyi yapanların başında sanırım Prof. Özgür Demirtaş geliyor. Finans uzmanı da olan sayın Demirtaş’ın, zabıta takibiyle giderayak devreye sokulan Tanzim Satışlarla ilgili kısacık değerlendirmesi şöyle: Polisiye tedbirlerle enflasyona çözüm aramak, kırık bacağı alçısız ağrı kesici ile iyileştirmeye çalışmaya benziyor. Bu kadar basit bir şey nasıl görülmüyor, anlamıyorum?

***

* * *

Pazarcı esnafı bir yandan feryâd ederken, diğer yandan “zincir market” yetkilileri de yaşadıkları sıkıntıyı dile getirmeye başladı. 

Onlar da endişelerini şu sözlerle seslendiriyor: Hükûmetin baskısıyla zararına satışlar yapıyoruz; böyle devam ederse, çaresiz biz de iflâsa doğru gideriz.

Benzer mahiyetteki şikâyetler, muhtemelen başka sektörler, başka iktisadî kuruluşlar tarafından da seslendirilmeye başlanacak.

Zira, yukarıda da ifade edildiği gibi, Tanzim Satış adı altında yapılan ucûbe uygulama, gerçek, kalıcı ve inandırıcı bir çözüm getirmiyor. Geçici bir uyuma, yahut uyuşturmadan öte bir değer de taşımıyor. Tıpkı, durumu komalık derece ağırlaşan bir hastaya verilen ağrı kesicinin kalıcı değer taşımadığı gibi...

* * *

Özellikle manavcılık ve pazarcılık yapan esnafın feryâdına kulak verdiğimizde, yana-yakıla şunları anlattıklarına şahit olduk:

- Tanzim Satış uygulamasından sonra, satışlarımız yarı yarıya düştü. Oysa, sâbit masraflarımız yine aynı. Hatta artış eğiliminde.

- Biz malı aracıdan alıyoruz, kira veriyoruz, vergi ödüyoruz, vesâire... Tanzim Satış işi yapan belediyeler ise, doğrudan üreticiden alıyor, kira vermiyor, vergi ödemiyor. Bu durumda tabiî ki bizden ucuza satacak.

- Madem öyle, o halde bize de belediye eliyle toptan fiyatına satış yapılsın; kiramız, vergimiz ödensin... O durumda biz de tutup aynı fiyata satış yapalım. Olmayacak şey değil.

- Şartlar aynı değil. Eşitlikten, rekabet imkânından eser yok. Peki, bizim geçimimiz nasıl olacak? Satışlar yarıya düştüğü halde, evin masrafı, evdeki nüfus sayısı yine aynı. Bir de çocuk okutuyor ve zaten sınırda yaşıyoruz. 

- Bu gidişle, bizim halimiz ne olacak? Biz de vatandaş değil miyiz? Niçin tek taraflı düşünülüyor? Niçin mağdur ediliyoruz.

- ......................................

Evet, geniş bir kitlenin yükselen feryadı, ne yazık ki bu minvâl üzere devam edip gidiyor. Buna çare bulma makamında olan hükümet ise, kendi başının derdine düşmüş durumda.

Siyasî iktidar, öyle anlaşılıyor ki, maddî sıkıntı içinde kıvranan bir kısım vatandaşların oy desteğini kaybetmemek için, âcil ve fakat geçici bir çözüm bulmaya koyuldu. Dolayısıyla, vatandaşları kuyruklara sokmak sûretiyle, 2’şer-3’er kilogramlık domatesle, patlıcanla, patates-soğanla nasıl avutabileceğinin, ekonomik ağrı kesicilerle—hiç olmazsa seçime kadar—nasıl oyalayacağının hesabını-kitabını yapmakla meşgul.

Bakalım sonuç ne olacak... Bakalım, bu uygulama 31 Mart akşamı açılacak olan sandıklara nasıl yansıyacak...

Okunma Sayısı: 2688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    19.2.2019 08:06:28

    Serbest piyasa ekonomilerinde,piyasa ya müfahale edilmez.Piyasa iktisadi kanunlara göre işler.Bu bir iltisadi kuraldır.Suni müda helelerle geçici rahatlama olur ama devam etmez. Bütün ekonomistlerin ortak fikir ve düşüncesi; düzgün ekono mi yeteri kadar üretimle sağlanması noktasın dadır.Hükümeteler planlama yapar jdestek ve teşvikleri sağlar bunun dışında piyasaları serbest bıra kır,arz ve talebe göre işler.Hükümetler , Gelişmiş ülkeler gibi üretim planlamaları yapmalı ve ona göre üretim yapılmalıdır Düzgün okonomiler böyla işler.Serbest piyasa kısmen de olsa tarım ürünlerin de vardı. Maalesef buna da mudahele edildi. Ülkenin ihtitacı o lan ürünler yeteri kadar üretilse ve bu noktada ülke çapında tanzim satışlarla doğru dan üreticiden ürün alınıp satılsa o zaman ucuza mal alırnır.Yalnız Ara satış yapanları da düşünmek gerekiyor.Çünkü bu şekilde geçimini sağlayan küçümsenmeyecek sayıda insanımız var.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı