"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tugay Camii’ne de darbe

M. Latif SALİHOĞLU
12 Nisan 2021, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ: 12 NİSAN 1957

Isparta'daki Er Eğitim Tugayı Camii’nin temel atma merasimine (12 Nisan 1957) iştirak eden Bediüzzaman Said Nursî, Besmele ve duâlarla temele ilk harcı koydu. Bu mabedin temel duvarları yükselip tam şekillenmeye başlamış idi ki, 27 Mayıs Darbesi vuku buldu.

Demokrat iktidarını deviren bir cuntacı ihtilâl, hemen her şeye aynı darbe mantığıyla yaklaştı. Bu cümleden olarak, Isparta’daki Tugay Camii'ne de kendince bir darbe vurdu ve henüz subasmanı seviyesinde olan inşaatı durdurdu. 

Tugay Cami için ayrılan yer, halen boş vaziyette duruyor. Aradan 60 yıldan fazla bir zaman geçti. Bakalım, bu mübarek ve müstesna temelli mâbedin inşasına başlanacak mı ve ne zaman başlanacak… Biz ümidimizi korumaya devam edelim.

*

1957 yılı başlarında, Isparta’daki Tugay Komutanlığı kışlasında bir caminin yapılmasına karar veriliyor. İş temel atma safhasına gelince, Isparta İmam-Hatip Okulu hocaları, gelip Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ne bunu bir müjde olarak hem haber veriyorlar, hem de kendisini temel atma merasimine dâvet ediyorlar. Üstad Bediüzzaman, hocaları kırmıyor ve “Tamam, o gün geliriz inşallah” diyerek, merasime iştirak edeceğini söylüyor.

Bilebildiğimiz kadarıyla, Bediüzzaman Hazretleri’nin katılmış olduğu iki temel atma merasimi var. Bunlardan birincisi, Van Gölü kenarında, Edremit yakınlarındaki Medresetüzzehra’nın inşaatidir. Bunun tarihi, muhtemelen 1914 senesidir. İnşaat için 20 bin banknot tahsisat ayrılmış, ancak ilk başta sadece bin lirası valiliğin emrine gönderilmişti. Bu parayla da, binanın temeli atıldı; ancak, kısa bir süre sonra Birinci Dünya Harbi’nin patlak vermesiyle inşaat durduruldu ve daha sonra da başka manialar sebebiyle bu hayırlı işin devamı getirilemedi. İnşallah günün birinde o hizmet yeniden ihya edilmeye çalışılır.

İkinci temel atma hadisesi ise, işte asıl konumuz olan Isparta Tugay Camii’dir. Buna da, o meşûm askerî darbe sekte vurmuş oldu.

Üstad Bediüzzaman'ın talebelerinden Kore gazisi Bayram Yüksel, söz konusu o temel atma hadisesinin canlı şahitlerinden biridir. Merhum Yüksel, hatıralarında o günleri kendi ifadesiyle şöyle anlatır:

"Bir gün, Üstadımızla Barla'ya gidecektik. Zübeyir Ağabey de vardı. Şoför de Mahmut Çalışkan idi.

"Isparta İmam-Hatip Okulu'nda Kur'ân Hocası ve Kesikbaş Camii’nde imamlık yapan Hafız Feyzi Efendi Üstadımıza geldi. Tugay Camii temelinin atılacağını, Üstadımızın da gelmesini rica etti. Barla'ya hareket etmek üzereyken, Üstadımız Hafız Feyzi'yi kıramadı. 'Peki gideceğiz' dedi.

"Isparta'nın ileri gelenleri hep oradaydı. Üstadımız da kalabalığın içine girdi. Tugayın subayları Üstada bakıyorlardı. Çünkü hiç böyle bir zat görmemişlerdi. Kılık-kıyafeti şeair-i İslâmiyeyi gösteriyordu. Elinde şemsiyesi, gözünde güneş gözlüğü vardı. Biz de Zübeyir Ağabey ve Mahmut Çalışkan ile Üstadımızın arkasındaydık.

"Bütün nazarlar Üstadımızın üzerindeydi. Herkes birbirine 'Bu zat kim?' diye soruyordu. Bir yüzbaşı koşarak bir sandalye getirdi ve 'Buyurun efendim, oturunuz' dedi. Üstad da kendisine teşekkür ederek oturdu.

"Tugay komutanı çok güzel bir konuşma yaptı. Üstadımız da dinledi. Konuşması bittikten sonra Tugay Komutanı Üstadımızı işaret ederek, 'Hoca Efendi camiye harcı koysun' dedi. Üstadımıza Zübeyir Ağabey malayı doldurdu, verdi. Üstad 'Bismillah' dedi ve harcı attı. Bizler de Üstadımızın arkasındaydık. Tugay Komutanı Feyzi Fırat Bey, Üstadımıza ve Isparta halkına teşekkür etti. Ondan sonra birçok subay Üstada karşı hürmetle alâkadar oldu.

"Biz Isparta ve Barla'ya giderken, Üstadımız subaylara ve erlere daima eliyle selâm verirdi. Hattâ, Isparta'nın içinde orduevi vardı, oradan geçerken Üstadımız subayları gördüğünde daima onları selâmlardı. Onlar da Üstadın selâmını ayağa kalkarak alırlardı.

"Üstadımız askerleri çok sever, fazla alâkadar olurdu. Tugay Camii’nin yapılmasını çok arzu ediyordu ve çok memnun olmuştu. Cami temeli kalkmaya başladı. Maalesef 27 Mayıs ihtilâli oldu ve cami kaldı. Yeri hâlâ boş duruyor." (Son Şahitler-III: 91)

Okunma Sayısı: 2844
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı