"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tv dizileriyle tarihe yalancı şahitlik

M. Latif SALİHOĞLU
20 Ocak 2018, Cumartesi
Nur Külliyatı’na dahil Hutbe-i Şâmiye isimli eserde, pek manidar ve düşündürücü şöyle bir söz var: Hakîki vukuâtı kaydeden tarih, hakîkate en doğru şahittir.

El-hak, öyledir: Hadiseleri çarpıtmadan, yani olduğu gibi kaydeden tarih, ibretli dersler verdiği gibi, hakikatlere de doğru şahitlik eder.

Buna göre, çarpıtılan tarih de “yalancı tarih” olup, âlemin ve bilhassa gelecek nesillerin önünde “yalancı şahitlik” işlevini görmüş olur. Böylesi bir çarpıtma, aynı zamanda, hakiki tarihe de kara çalmak, hatta iftira etmekle eşdeğer bir hüküm alır.

Tıpkı, son yıllarda tv ekranlarından milyonlara yansıtılan tarih dizilerinde olduğu gibi: Muhteşem Yüzyıl, Muhteşem Süleyman, Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamid, vesaire...

* * *

Söz konusu dizi filmlerin pek çok zararlarından bir kaç tanesini burada sıralamaya çalışalım.

* Öncelikle tarih yalanlanıyor ve yalan yere tarih öğretilmeye çalışılıyor. Tarih ilmine hakarettir; ilmin ciddiyetine halel getirmektir bu.

* Bu işlerden reyting, servet, şöhret veya siyaset üretenler, izleyenleri enayi yerine koyarak, zihinleri bulandırıyor ve aldatmakla iş görmeye çalışıyor.

* Tarihî vak’aları olduğu gibi yansıtmayı bile bile terk edenler, yaşanmış gerçekleri hiç umursamıyor, hatta küçümsüyor demektir. Bu durumda, geriye “Bu işten kendimize nasıl bir pay, bir menfaat çıkarabiliriz” endişesi ve düşüncesi kalıyor. Bu ise, gayet bencilce ve sadistçe bir yaklaşım tarzıdır ki, bunun kimseye bir hayrı yoktur.

* Gerçek anlamda bir ders-i ibret çıkarılması gereken tarihî hakikatler, ne yazık ki, hasis menfaatlere kurban ediliyor veya siyasî hesaplar için bir malzeme olarak kullanılıyor. Böylelikle, hem gerçek tarih sevgisi öldürülmüş oluyor, hem de şahsî veya siyasî ikbâller uğruna tarih meraklı kitleler uyutulmaya çalışılıyor.

* Tarih dizileri arasında en dikkat çekeni Osmanlı dönemine ait olanlardır. Bu tür dizileri ekrana getirenlerden bazılarının maksadı, menfaatini temin etmenin yanında, ecdat tarihini karalamaya ve tarihî şahsiyetleri kötü göstererek onları zan ve töhmet altında bırakmaktır.

Bir diğer kesim ise, özellikle pis siyasetlerine şanlı Osmanlı tarihini malzeme yapmanın derdine düşmüştür. Kendilerini o tertemiz tarihî şahsiyetlerine benzeteceklerine, tutup onları kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Bunu yapmak için de, devlet kesesinden korkunç bütçeler ayırıyor, paralar harcıyorlar.

Şüphesiz, her iki kesim de hakikati bilerek ve isteyerek çarpıtmış oluyor.

Evet, niyeti başka olanlar, el attıkları her şeyi kendi kâr ve menfaatleri doğrultusunda kullanmaya yeltenirler. 

Ne var ki, bu türden yalan rüzgârlarına kanmamalı ve kapılmamalı. Bunun için, tarihi hakikatler noktasında da, günümüz insanlarını uyarmalı, ikaz etmeli; ayrıca, yeni nesilleri bilinçli, şuurlu fertler ayarında yetiştirmeye yoğun gayret sarf etmeli. Aksi halde, şikâyet edip durmaktan öteye gitmiş olamayız.

GÜNÜN TARİHİ 20 OCAK 1920

Maraş’ta işgal yüzgeri edildi

Maraş'ta işgalci Fransız kuvvetlerine karşı, bütün halktan destek gören şiddetli bir direniş mücadelesi başladı. (20 Ocak 1920)

Maraş sancağında, mücadele meşâlesi daha evvel de yakılmıştı. Ancak, halkı büsbütün çileden çıkartan ve topyekûn bir mücadelenin fitilini ateşlemeye sebep olan yeni bir gelişme yaşandı.

Bölgedeki işgal kuvvetleri komutanı, bir gün önce Maraş Mutasarrıfına bir tebliğ göndererek, bundan böyle Maraş'ta guvarnör olarak bir Fransız binbaşının görev alacağını ve şehrin birinci derecedeki sorumlusunun da o komutan olacağını bildirir.

Bu tebliği duyan halk, birden galeyana gelir. Fransız boyunduruğu altında yaşamak istemeyen Maraşlılar, "Ya ölüm, ya istiklâl" diyerek dillere destan olacak bir mücadeleye girişir.

Maraş'ın hemen her tarafında şiddetli çarpışmalar yaşanır. Eli silâh tutan hemen her vatandaş işgalcilere karşı koymayı, bir vatan ve namus borcu sayar.

Bu şanlı direniş karşısında daha fazla dayanamayan ve günden güne geri çekilmeye başlayan Fransızlar, nihayet 12 Şubat 1920'de işgale son vererek Maraş'ı bütünüyle terk eder.

@salihoglulatif: İstismarcılar ikiye ayrılır: Biri ulusalcılar, diğeri duygusalcılar.

Birincisi, millî-vatanî değerleri sömürür; İkincisi, dinî-mânevî değerleri istismar eder.

Okunma Sayısı: 6279
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özdemiroğlu

    20.1.2018 11:34:25

    İbretle ve hayretle bazı tarihi dizileri izliyoruz.Doğrularla yanlışlar karıştırılmış, yine tek adam karar sahibi. Söz gelimi Ertuğrul dizisinde sadece Merhum Ertuğrul Gazi söz sahibi, toplanan toyda diğer gaziler sanki dekor malzemesi mi? Tarihi hakikatlar mı, yoksa bu günkü defakto durum meşrulaştırılmaya mı çalışılıyor.?

  • Abdullah TUNÇ

    20.1.2018 11:24:40

    Yakın tarih ve osmanlı tarihi hakkında o kadar birbirine zıt tarih kitapları ve bilgiler var ki doğru tarihi öğrenmek millet için çok zor.Aslında doğru tarihi bilmek büyük bir ülke sorunudur.Tez antitez tarafları bir araya gelip,yeni nesillere doğru tarihi mutlaka anlatmalıdırlar.O kadar zıt tarihi bilgi ve belgeler piyasada dolaşıyor ki bu keşmekeşliğin içinde insanların,yeni nesillerin doğru tarihi öğrenmesi mümkün değildir. Kanaatıma göre bütün milletin kabul edebileceği doğru bir tarihi ortaya koymak ,devlet millet barışı için son derece önemli ve gereklidir Farklı tarih bilgileri,bilhassa birbirini çürüten bilgi ve belgeler ancak düşmanlık üretir.Kitleler arasını açar.Huzursuzluğa neden olur,emniyeti bozar.Onun için devlet, bu fevkâlade önemli olan ve manevi bataryaların enerjisi, gerçek tarihi milletin önüne koymalıdır. Tarihi olayları ve şahsiyetleri artı ve eksileriyle net olarak halka,anlatmalıdır.

  • Ali Tam

    20.1.2018 07:33:05

    "BATILILAR Tarihi galip gelenler yazar" derler. Yani onlar da keyifleri ve kendilerine göre tarih yazarlar. Türkiye'de tarihî dizileri de galip iktidarin irade ve beklentisi dogrultusunda yapiyorlar. Fantaziyelerle yalan yanlis dolgulandirilan tarih günümüz siyasetinin cikarina ki onlar tarafindan bugünün bahsettiginiz dizileri tavsiye ediliyor. Türkiye de de tekrar üzerine basa basa belirtelim dogru olmayan ve eksik tarihi yansitan dizileri siyaseten galiplerin keyfleri belirliyor, sektör de ona göre senaryo yaziyor.

  • Mehmet Türkoğlu

    20.1.2018 00:45:17

    Ağabey Ertuğrul Gazi ile ilgili tarih kitaplarında ne kadar bilgi mevcut...?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı