Ortalık yalancı sahtekârlardan geçilmez oldu. Mütemadiyen tetikçilik yapmakla meşguller. Bir bakıma, kendilerine yakışanı yapıyorlar.
Şu da var ki: Bunlar sadece bir gruba, bir gürûha mensup değil. Çeşitli cereyanların militanlığını yapan bu zavallıların yüzde yüz kat’iyyetinde yalan ve yanlış olan bazı iddialarını şöylece netleştirmek mümkün:
* “Said Nursî, vatan-millet uğrunda mücadele etmemiş, cepheye gidip çatışmamış; gittiyse de Ermenilerden yana tavır almış.”
* “Said Nursî vatan hainidir. Hep Hıristiyanlar için yaşamış ve onların menfaatine çalışmış.”
Bu tür iddiaların sahibine ne cevap verirseniz verin, pek bir faydası olmaz. Çünkü, kasıtlı olarak yalan söyler ve iftira ile karalamaya çalışırlar. Dolayısıyla, biz de onları muhatap kılarak cevap vermiyoruz zaten. Belki, hak ve hakikat namına ve hakikat arayıcılarına hizmet maksasıyla, karınca kararınca ulaşabildiğimiz bilgi ve belgeleri buradan takdim ediyoruz.
İşte, hiç kimsenin inkâr edemeyeceği o bilgi ve belgelerden bir örnek: Kaynak eser, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından 2001 yılında basılan “Ermeniler Tarafından Yapılan Katliâm Belgeleri-1” ismini taşıyor.
Bu eserde, arşivdeki resmî belgelerin Latince Türkçe yazılımı ile İngilizce çevirisi de yer alıyor. 740 sayfalık bu kitabın 508. sayfasında, Bediüzzaman’ın kahramanca mücadelesini anlatan Osmanlıca belge var. Belgenin tercümesi ise, kitabın 128. sayfasında.
Ayrıca, burada yer veremediğimiz, aynı gerçeğe parmak basan daha başka belgeler de var. İsteyen, bu kitabı ücretli veya ücretsiz olarak temin edebilir. Şahsen, istedim ve ücret talep edilmeksizin gönderildi.
Bu noktada teşekkürlerimi iletirken, kitapta gördüğüm önemli bir skandalı burada nazara vermek durumundayım. Lütfen “Skandal-1” kısmını dikatlice okuyunuz.
VE SKANDALLAR...
SKANDAL-1: Bu konuyu araştırırken, insanı hayrette bırakan bir başka sahtekârlık örneği ile de karşılaştık. Orijinal belgelerde, vatan savunması yapan kahramanlar arasında zikredilen Bediüzzaman 'Said-i Kürdî’nin ismi, Latince Türkçe çevirisi ile İngilizce tercüme kısmında ne yazık ki iki yerde sansürlenmiş durumda. Bu da, ayrı bir konuya malzeme olacak utanç verici bir skandal.
SKANDAL-2: Devletin arşivleri arasında, Ermeni diasporasının “Soykırım iddiası”nı dahi çürütecek bilgi ve belgelerin varlığına inanıyorum. Fakat, bunların Bediüzzaman Said Nursî’ye itibar kazandıracağı korkusu, yahut ona duyulan kin ve adâvet sebebiyle ortaya çıkarılmıyor. Evet, 22 yıl evvel canlı şahitlerinden de dinlediğimiz gerçek şu ki: Kafkas Cephesi’nde Gönüllü Alay Kumandanı olarak mücadele eden Üstad Bediüzzaman, Ermenilerin mâsum olan çoluk-çocuk, kadın, hasta ve yaşlı kısmını güvenlik koruması altında tutup Rusların arasındaki aileleri teslim ettirdi. Burada bir teslim-tesellüm işlemi yapıldı. Dolayısıyla, her iki tarafta da bunun belgeleri var. Var, ama ortaya çıkarılmıyor. Öncelikli sebep, Said Nursî’ye itibar kazandıracak, onun gerçek bir vatanperver olduğu resmen tescil edilmiş olacak diye...
Cidden korkuyorlar; ama, bu korktukları da günün birinde başlarına gelecek inşaallah...