"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaslıada’dan vedâ mektupları

M. Latif SALİHOĞLU
18 Eylül 2017, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ: EYLÜL ORTASI 1961

Hürriyet ve demokrasinin en ağır şekilde bedelini ödeyen Demokratlar, Yassıada’da bir yılı aşan işkenceli sorgulamanın ardından, uyduruk bir mahkeme kararıyla, yine en ağır şekilde cezalandırılmaları cihetine gidildi.

Dokuz-on kadar vatan evlâdı, bu uzun ve çileli sorgulama esnasında şehîden vefat etti. Bir o kadarı da, ağır hasta vaziyette Yassıada’dan ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra, ardısıra Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Mazlûm Demokratların yüzlercesine de, türlü cezaların yanı sıra, ayrıca “siyaset yasağı” getirildi.

İşte onun içindir ki, resmiyetteki ismi Yassıada olan o yas ve keder adasına biz mâ’şerî vicdandaki ismiyle “Yaslıada” diyoruz.

Tıpkı, 1230’larda çokça kardeş (Selçuklu-Harzemşah) kanının akıtıldığı Erzincan’daki Yassıçemen’e “Yaslıçimen” denildiği gibi...

Yıldızlar sönüyor;

Güneşler batıyor...

Yassıada’da yapılan duruşmaların sona ermesiyle birlikte, nihayet, bütün dikkatler mazlûmlara verilecek cezalara odaklandı. 

Vâ esefâ... O mazlûmlar ki, bir yıl müddetle çekmiş oldukları eziyetlerin neticesinde, hasta, bitkin ve perişan bir vaziyette iken, şimdi de cezalarının infaz edileceği günü beklemeye koyuldular.

Aynı Yassıada cehenneminde diğer mazlûmlarla birlikte türlü sıkıntılara mâruz kalan “Han Duvarları” şairi Faruk Nafiz Çamlıbel, orada yaşananları “Zindan Duvarları” isimli eserinde şu sözlerle mısralaştırır:

Gece zindanda Yusuflar sıralanmış yatıyor 

Yüzlerinden okudum sapsarı rüyâlarını 

Kimi sehpada görür kendini kimi çarmıhta

Ve, ararlar yine zindandaki dünyalarını

Zindandan sehpaya doğru giden bu kahramanların son duruşları, son bakışları gibi, son sözleri ve son mektupları da şâyân-ı hayret ve takdirdir. 

Onlar ki, izzetlerinden, vakarlarından zerrece taviz vermediler. Yiğitçe durdular ve ölüme de merdane bakarak gittiler. 

Üç şehitten merhum Hasan Polatkan'ı hemen hiç konuşturmadılar, hatta onun 170 sayfayı aşan müdafaasını dahi yok saydılar. Onca feryâdına karşılık, ‘Kısa kes, otur yerine!’ azarıyla mukabele ettiler. (Bkz: Polatkan'ın Savunması, Rasim Ekşi.)

Zorlu'nun son mektubu...

Zalim zorbalarca asılmasına karar verilen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, abdest alarak idam sehpasına doğru yürüdü. 

Bu arada, bir mektup yazmak ve son sözlerini kâğıda dökmek istedi. Elleri kelepçeli olduğundan rahat yazamıyordu. Her nasılsa birileri merhamete geldi ve kelepçeyi çözdüler. 

İşte, ölüm sehpasına doğru giderken, Zorlu'nun kaleminden dökülen sön sözleri: 

“Sevgili Anneciğim, Emelciğim (Hanımı) ve Abiciğim, 

“Şimdi, Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna çıkıyorum. Sâkinim, huzur içindeyim. Benim için üzülmeyin. 

“Sizlerin de sakin ve huzur içinde yaşamanız beni daima müsterih edecektir. 

“Bir ve beraber olun. Allahın takdiratı böyleymiş. Hizmet ettim ve şerefimi daima muhafaza ettim. 

“Anne! Sevdiklerimi muhafaza edin ve Allah’ın inayetiyle onların huzurunu temin edin. 

“Hepinizi Allah’a emanet eder, tekrar üzülmemenizi ve hayatta berdevam olarak beni huzur içinde bırakmanızı rica ederim.

“Allah memleketi korusun.”

Ve, Menderes'in mektubu

Şimdi de, Başvekil Adnan Menderes’in idam edilmeden önce zâlim cuntacılara hitaben yazmış olduğu mektubu ise şöyledir:

"Size dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki: Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir. 

"İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silâhların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? 

"Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950’de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen duâm sizlerle beraberdir."

* * *

Zorlu’nun, Polatkan’ın ve Menderes’in Yaslıada’daki son sözleri, duyan-okuyan vicdan sahibi herkesi derinden etkiledi, etkilemeye devam ediyor.

***

@salihoglulatif:

İslâm birliğine, vatan birliğine hizmet, insan birliğinden, vicdan birliğinden geçer.

Okunma Sayısı: 6030
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • seyfettin

    18.9.2017 13:19:00

    yassı ada bir zulmün bir karanlığın işraretidir 15 temmuz bunun bir örneyi deyilmidir anadoludan gelen çocuklarımız şehit oldular bu vatanı leş kargalarına bırakmadılar bu gençler şimdi kendi kendi köylerinde huzur içinde yatıyorlar ruhları şad mekanları cennet olsun inşalah

  • seyfettin

    18.9.2017 13:15:44

    yüce allahtan rahmet dilyorum mekanları cennet olsun unutmadık kardeş unutmayacağız hep kalbimizde oalcaklar fatihalar okuyacağız dualar edeceyiz daha çok menderesler zorlu polatkanlar yetişecek bu memleketten onlar peygamberime komşu oldular ama katiller cehennemde yargılanıyor

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı