"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nebevî metoda muhtacız

M. Said BAYRAKLILAR
02 Haziran 2016, Perşembe 11:45
Büyük bir infilak oldu, o infilak ve inkılaptan sonra Kur’an etrafındaki sur olan Osmanlı yıkıldı.

Bu yıkım karşısında muhtelif ayrı ayrı istidatlardaki imanlı zatlar “İslamiyet tehlikededir, yangın var! “diyerek, her birisi bu müthiş yangını söndürmek için kendi meşrebine uygun bir çözüm yolu geliştirerek mücahede meydanına çıktı.

Meydanı mücahedeye çıkanlar arasında en ön safta Bediüzzaman vardı. Hatta mücahedenin en şiddetli olduğu zamanlarda meydanda sadece Bediüzzaman kalmıştı.

Meydana çıkanlar her birisi kendisine göre bir yol çizdi, ulum-u imaniyede fetvâ vazifesiyle tavzif edilmiş olan Bediüzzaman ise bin senedir unutulmuş olan nebevi metodu bizlere miras bıraktı.

Bediüzzaman talebelerinden ısrarla bu metoda sadık kalmalarını, sadakatin bizim en büyük imtihanımız olduğunu, bu imtihanı başarıyla verebilmek için İhlas risalesi, Dördüncü Mesele ve Hucumat-ı Sitte’yi vird edinmemizi  tavsiye etmiştir.

Bediüzzaman Hazretleri bu metodu özetle “iman, hayat ve şeriat” sıralamasına uygun hareket etmek olarak tanımladı. Yolların iki olduğunu hizmet-i Kur’aniye ya topuzla ya nurla olacağını, bizim yüz elimiz dahi olsa nurculuktan ayrılmamamız gerektiğini bizlere tavsiye ederek hizmetlerinin ücretini almaya gitti.

Nurculuğu müsbet hareket olarak tanımlayan Sahibüzzaman, maddi kılıcın kınına girdiğini, Nur’un elmas kılıcıyla, fikir sahasında ve mübet hareket düsturu ile mücadele edilmesi gerektiğini bizlere tavsiye etmiştir.

Bediüzzaman, Nurculardan daha kuvvetli cereyan olmadığından, Nurcular hangi tarafa meyletse ulema dahi taraftar olur diyerek nurcuları dikkate davet etmektedir. Bazı kardeşlerimizin, Bediüzzaman tarafından fetva verilmeyen böyle bir metoda teveccüh etmelerinin en önemli sebebi, Nurcuların, üstadlarının mesleklerine tam sadakat gösterememeleridir. Resul-i Ekrem’in(asm) Hz Ali’ye hitaben “Ben Kur’ân’ın tenzili için harb ettim. Sen de tevili için harb edeceksin” hadisinden bu zamandaki Nur talebelerininde hissesi olduğu görülmektedir.

Menfaat üzerine dönen canavar siyaset öyle entrikaları çevirmiş ki yıllardır birlikte hizmet ettiğimiz kardeşlerimizi kendine dost bize düşman yapmış. Beşinci Şua’nın verdiği haberler çıkmaya devam ediyor. 

Bize düşen neşriyatımızı (risale, gazete, dergi, kitap vs) okumak, okumak, okumak sonra birbirimizin elini sımsıkı tutmaktır. Bu zamanda mü’minin mü’mine en büyük yardımı dua iledir. .

Kaymaz denilen ayakların teker teker kaydığı böyle kaygan bir zeminde ayaklarımızı kaydırma ya Rabbi.

Allah yardımcımız olsun. Amin...

Okunma Sayısı: 2351
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı