"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aydede’ye küsen çocuk!

M. Said ZEKİ
02 Temmuz 2018, Pazartesi
Sevgi diline, çocuk diline, masumiyet ve barış diline inatla ve sebatla sahip çıkmak lâzım!

İnsanlığın geleceği buna bağlı. Küresel gıybet ve nefret bir çağ yangını! Alarmlar kimin için çalıyor?

Okullar tatile girdi. Sokakta, camilerde çocuk sesleri kuş seslerine karışır oldu. Hoş, kuşların sesini de; hayat meşgalesi, trafik gürültüsü arasında ancak ‘algıda seçici’ davranan ‘içindeki çocuğu öldürmemiş’ büyük ruhlar duyuyor. Diyanet ‘Camide Çocuk Sesi, Vatanımın Neşesi’ diyerek çocukları Camiye dâvet ediyor. Ya büyükler?

***

Büyükler hayatın günlük ‘hay-huy’u içinde çocukların büyüdüğünü, ömürlerin geçtiğini fark etmiyorlar. Ev ve arabalar alıyor, büyük büyük makamlara geliyorlar. Birilerine kızıyor, birilerinden nefret ediyor, vuruyor, kırıyor, döküyor. Ama bir türlü mutlu olamıyorlar!

Hayatı bir musıkî gibi yaşamayı, günleri şiir tadında paylaşmayı, kendisinin ve çevresinin mutluluğu için fedakârlığı ve tebessümü unuttular sanki. En önemlisi ‘içindeki çocuk kalbi’ni unuttular!

***

Kin, nefret, ötekileştirme, ayrıştırma günümüze, gönlümüze ve özümüze galebe çalmak üzere. Küresel gıybet ve nefret çağ yangını haline geldi. Alarmlar kimin için çalıyor?

Sevgi diline, çocuk diline, masumiyet ve barış diline inatla ve sebatla sahip çıkmak lâzım! İnsanlığın geleceği buna bağlı.

***

‘Biz büyüdük, kirlendi dünya!’ -halbuki kirlenen kelimeler şiire küskün şimdi-

***

Halbuki o ‘büyük’lerde bir zamanlar çocuktu! Kendi içlerine kulak verseler biraz; hâlâ içindeki çocuğun derinlerde bir yerde, cılız sesle de olsa; neşeyle şarkı ve şiirler söylediğini, kuşlarla, çiçeklerle, meleklerle konuştuğunu duyacaklar!

***

Küçücük bir bebektim, Durmadan konuşurdum annemle, kuşlarla, çiçeklerle .. Gök salıncaklarında, bulutlarda hızla uçardım işte. Sizin gibi...

*** 

Şarkılar söylerdim kuşlara, Kuyruklu yıldızlardan uçurtmalarım vardı. Narin kanatlı bir kelebektim işte. Sizin gibi... 

***

Köşe kapmaca oynardım ay dedemle!.. Gözlerim sevinçten ışık saçardı. Meleklerden oyun arkadaşlarım vardı işte.. Sizin gibi...

*** 

Büyüdüm yıllar geçince.. Kuş dilini unuttum önce, Ve bir gün salıncağımın ipi koptu işte . Sizin gibi...

*** 

Kartallar kanatlarımı çaldı, Ay dede masallarımı. Yıldızlarla ‘yağ satarım, bal satarım’ oynarken, Mavi mendilimi kuşlara kaptırdım işte. Sizin gibi...

*** 

Yıldızlar söndürdü ışıklarını bir bir, Bülbüller, kuşlar sustu sonra. Ay dede küstü, bende küstüm işte!.. Sizin gibi...

Küstüm büyümeye, küstüm Ay dedeye. Yeter büyümek istemiyorum artık, kirlenmesin dünya. Bana ne, küstüm.. küstüm işte! Sizin gibi...

***

Yoksa ‘içinizdeki çocuğun sesini’ hâlâ duyamıyor musunuz?

Hâlâ birilerinden, bir şeylerden nefret etmek mi istiyorsunuz?

O zaman yüzünüzü ve gönlünüzü bir de ‘gözyaşlarıyla yıkamayı’ deneyin.

Sevgi, barış, yaşama sevinci, şevk ve umutlar çiçek açsın gönlünüzde!

- Sonra sekine indi endişeli kalbimize. Coşku!-

Okunma Sayısı: 1665
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı