"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dalda yaprak, aşağıda yolcu kalmasın!

M. Said ZEKİ
27 Eylül 2021, Pazartesi
Sonbaharda soluk/bahar günleri. Yolcu olan insanın güzeran-ı hayatı devam ediyor.

Göç temizliği çoktan başlamış.

Vedialara da veda vakti şimdi.

Yeşilden kızıla bir renk cümbüşü.

Sarı rüzgâr şehrin sokaklarında o mahur besteyi söylüyor.

Yapraklardaki tatlı telâşı görmelisiniz. Güz gülleri bile insana ‘son’u hatırlatıyor.

Ben kendimi kandırsam da, zaman affetmiyor. O her zamanki ikazlarıyla, boyuyor işte her yanı. Sarıların, kahve tonlarının ve eflatuna kaçkın kırmızıların, en muhteşem ölüm şiirini yazdığı, sessiz gemiyle ötelere yolculuğun tarif edildiği bir mevsim. Sonbahar kendini yazdırıp okutuyor.

“BİR TİCARET EDEMEDİM..”

Siz “hazan” deyin; ben ise “bir ticaret edemedim..”

En garibi nedir bilir misiniz?

Ne kadar çok yaşlansak da; ölümü hatırlamanın zor, ağır gelişi. Bedenimiz gençlikte güzel lâtif gül çiçeğine benzerken; ihtiyarlıkta solmuş uyuşmuş kış çiçeğine dönüşüyor.

Her sonbahar nesnesi bize fani oluşu çağrıştırsa da, kabullenmek o kadar zor ve o kadar can yakıcı ki! Bir türlü sıranın bize geldiğini kabule yanaşmaz hislerimiz. 

Oysa bahçede güllerin cenazesi kaldırılma da şimdi. Gül selâsı verildi işte. Artık o canlı kırmızılardan, o kadife sarılardan, o yakıcı turunculardan elde kalan; sadece soluk, pörsük gül cenazeleri.

Her insan, kendi güzeran-ı hayatını yazıyor. Her can, kendi musallasına yürüyor, adım adım. Bekaya dair besteler fayda etmiyor artık. Ne bahara ve yaza tutunmak, ne gençliğe ne de yiğitliğe hayıflanma çare olmuyor. Her âdem kendi şiirini, kendi hayatını, insanî mahiyetin gereğini yazıyor, buradan kendi kışına göçerken!

İnsaniyet musalla taşında… Kâinat musalla taşında… Güller musalla taşında…

Geçen sonbahar da olduğu gibi… Gelecek baharı fısıldarcasına…

FANİ ŞEYLER RUHUMUZU BOĞMASIN!

Ama hadiselerin tazyiki, Eylül’ün hüznü ruhumuzu boğmasın. Enerjimizi ve sabrımızı yerli yerinde kullanabilirsek bütün hüzünlerin üstesinden gelebiliriz. Çünkü Yüce Yaratıcı ‘çekemeyeceği yükleri insanlara yüklemez.’

Huzur ve mutluluk ise; her hadisede O’nun rahmetinin ‘izini, özünü, yüzünü görmek’, merhamet ve adaletini müşahede edip sabretmek; ancak hadiseleri doğru okumakla mümkün oluyor.

Sonbaharı nasıl okumalıyız öyleyse? Şimdi insan penceresinden / okuma / hazanın tadına varma vakitleri.

Eskiden ölen çiçeklere, giden kelebeklere “yazığımız geliyordu.” Eskiden bizde hüzne alûdeydik hazan yağmurlarında, bütün şairler gibi! Güneş bile vedaya hazırlanıyor. Dışarıda, renklerin envaî çeşidi, en muhteşem san’at eserlerini allıyor, pulluyor huri-misali.

Vaesefa! Aldanmakta fayda yok. Bizi burada durdurmazlar! Halbuki hayat imtihan dolu bir yolculuktur ve güzel görene, dersini çalışana her mevsim bahardır!

ŞİMDİ İSTİĞFAR VAKİTLERİ!

Hey doyumsuz hayatdâr tabloların soluk mevsimi!

Hey bir ucu fenayla alûde görünen, bekayı müjde eden kudsî hüzünlerin mevsimi!..

Hazır ölüm ve sonbahar hüznüyle içimize dönmüşken, O’nun hesabına kendimizi okuma zamanı. Hayatı, ölümü ve kâinatı anlamaya gayret vakti!

İhtiyarlamış aynamıza düşen güz ışıklarının mahiyetinden, ulvî ve kudsî hüzünlere doyasıya bulanıp vuslat için istiğfar vakitleri..

Kimselerin göremediği gizli “kıyıda köşede” kalmış güz manzaralarına bakıp; günahlarımıza pişman olma ve solgun yaprakların arasına yağmurla karışık nedametimizin bize ait emanetlerini bırakma vakti!

Her şey gelip geçiyorken, tükeniyorken Tükenmeyen ebedî varlığına, sonsuz güzelliklerine hayranlıkla dalıp gitme vakti… Şimdi musalla taşına uzanma vakti… Şimdi hazanın tadına varma vakti!..

Şimdi ‘Fatiha’larla anma vakti bizden önce gidenleri. Asıl ebedî bayram olan Rabbimize kavuşmaya hazırlanma vakti!

Dalda yaprak, aşağıda kimse kalmasın lütfen!

Okunma Sayısı: 1564
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Okur

    27.9.2021 05:24:43

    “… Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil Ayaklarımdan belli Lambalar eğri Aynalar akrep meleği Zaman çarpılmış atın son hayali … Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim.”

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı