"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Enerjiniz bitmesin, şevkiniz kırılmasın!

M. Said ZEKİ
22 Ekim 2018, Pazartesi
Merhaba dostlar,

İşte yeni bir güne daha uyandınız; uyanamaya bilirdiniz! O halde şükredin. ‘Bu normal bir şey, buna da şükredilir mi?’ demeyin. Uyuyup uyanamayanlar var. Bunlar bildiğiniz şeyler, ama biraz tefekkür edilirse göründükleri kadar basit olmadığı hemen anlaşılır.

İşte sevdikleriniz yanınızda. Yangın, sel, deprem gibi bir afet olmamış; vücudunuz sağlıklı, gözünüz görüyor, kulağınız işitiyor ve eliniz ayağınız tutuyor. Ufak tefek rahatsızlıklar olsa bile hastahane köşelerinde uykusuz ve ağrılar içinde şifa bekleyen hastalara göre çok iyisiniz. Herkes kendinden bir derece fazla musîbete veya sağlık problemine maruz kalan kimseyi görerek veya düşünerek haline şükredebilir.

KARAMSAR DÜŞÜNCELER YERİNE: ŞÜKÜR

Karamsar düşünceleri bir tarafa bırakıp, derin derin nefes alın ve havanın atomları sayısınca Allah’a şükredin. Takat getiremeyeceğiniz yükleri omuzlayıp, altında ezilmeyin, kendinize zulmetmeyin.

Bizim yapabildiğimiz işler; çözebildiğimiz problemler var, tamam! Ama bizi aşan, bizim dışımızda gelişen, elimizin ermediği, gücümüzün yetmediği cihanı sarsan hadiseler oluyor. Fıtraten alâkadar oluyoruz. Savaşlar, felâketler... Batan bir mülteci botu, savaş mağduru kadınlar, ölen işçiler, bir iftiraya kurban gidenler, kaybolan çocuklar, katledilen ağaçlar, yanan ormanlar, zulme maruz kalanlar, hapse düşen insanlar...

GÖRMEZDEN GELMEK DEĞİL, DOĞRU OKUMAK

Bunlar doğru. Şöyle bir ayırım yapalım. Bizim bir şeyler yapabileceğimiz işler var. Bizi aşan işler, olaylar var.

Başka bir ifadeyle, bizim cüz’î irademize bırakılan işler var, Allah’ın küllî iradesini icra ettiği işler var. Yanlış anlaşılmasın; bize bırakılanlar da Allah’ın iradesi dahilindedir, ancak imtihan gereği bize bırakılmıştır.

Biz bize düşeni, elimizden geleni, gücümüz dahilinde olanı en güzel şekilde yerine getirelim. Bizi aşan konularda ise; kendimizi harap etmek yerine, Allah’ın hikmet, adalet ve rahmetine iltica edip O’na tevekkül edelim. ‘Pencerelerden seyredelim, ama içine girmeyelim.’ Hadiselerin tazyiki ruhumuzu boğmasın. Yaşama enerjimizi tüketmesin. Enerjimizi ve sabrımızı yerli yerinde kullanabilirsek bütün olayların üstesinden gelebiliriz. Çünkü Yüce Yaratıcı ‘çekemeyeceği yükleri insanlara yüklemez.’ Her hadisede O’nun rahmetinin ‘izini, özünü, yüzünü görmek’, merhamet ve adaletini müşahede edip sabretmek; ancak hadiseleri doğru okumakla mümkün olur.

BİR ÇİÇEK YETİŞTİRİN, YAŞAMA SEVİNCİNİ HİSSEDİN!

Zübeyir Gündüzalp hasta olmasına rağmen, her sabah kalktığında ‘çok iyiyim, benim bir şeyim yok!’ diye kendisine telkinde bulunurmuş.

Sevgili Dostlar,

“Bir çiçek yetiştirin... Balkonunuza konan kuşları besleyin. Bir yetimi sevindirin. Bencil olmayın. Açık havada yürüyüş yapın. Düzenli beslenin. Başkalarını mutlu etmeniz de size mutluluk olarak yansır” diyen uzmanlara kulak verelim. Beden sağlığı kadar, ruh sağlığımıza da önem verelim. Vücudumuzu beslediğimiz gibi, kalp ve ruhun istediği gıdaları da alalım.

Cenâb-ı Hak, yaratmış olduğu her mahlûka; meleklere, hayvanlara, bitkilere, hatta cansız mahlûklara yaratılış vazifelerini yapmalarından dolayı onlara mahsus bir lezzet vermiştir. Bu onlara İlâhî bir ikramdır. Allah’ın rahmetinin bir tecellisidir.

HELÂL DAİREDE MUTLU OL!

İnsana, duygularının helâl dairede tatmini suretiyle verilen lezzetler de, daha bu dünyada Allah’ın bir ikramıdır. Bu lezzetleri aldığı için insanın yaşama sevinci coşar.

Allah bu dünyayı insan için azaba çevirmemiş. Asıl yurdumuz olan ahirete bu dünyada hazırlanırken, bize lezzetler sunmuş. İnsan helâl dairede bu lezzetlerden istifade etmeli. Ama her lezzette, o lezzetin bitmesi gibi bir elemi de koymuş ki, asılları olan ahirete talip olalım.

Zaten insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi, Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir.

İnsan yaratılış gayesine uygun hareket ettiği takdirde hayatı anlam kazanır ve hayatından lezzet alır.

Şevkiniz ve şükrünüz daim olsun dostlar!

Okunma Sayısı: 1936
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı