"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Herkesin bir Amerika’sı vardı o zamanlar’

M. Said ZEKİ
24 Eylül 2018, Pazartesi
Ömür bir rüzgâr gibi geçip giderken; hayata birlikte atıldığımız arkadaşları, hayatımızda iz bırakan dostları hatırladım bu gün.

Kocaman hayalleri, kocaman idealleri paylaştığımız, okul arkadaşlarını, ev arkadaşlarını, dâvâ arkadaşlarını… Din, felsefe, edebiyat, şiir konuştuğumuz, haftalık duvar gazetesi çıkardığımız eski dostlar.

Heyecanla paylaştığımız umutların, planların ne kadarı gerçek oldu bilinmez. Sonra hayat her birimizi bir yerlere, başka şehirlere, başka mesleklere, başka meşreplere savurdu. Merhum Osman Yüksel’in Bediüzzaman’ı anlattığı destansı yazının bir bölümünde şöyle diyor:

“Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar. Gün görmüş bir ihtiyar. Üç devir: Meşrûtiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan kalmamış! Yalnız bir adam var. O ayakta…” 

Onun dâvâsına gönül verenler ne durumda?

***

Bizler belki üç devir görmedik, ama üç darbeyi gördük. 12 Eylül –28 Şubat –15 Temmuz.. Bu dönemlerde bizlerde büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşler ve savruluşlar gördük. Sizler de bir hafızanızı yoklayın dostlar; çok hatıralar canlanacak gözünüzde. İlk idealist halkadaki dostların kaçta kaçı yanınızda.. Ya da siz neredesiniz, dostlarınız nerede?

***

Yazar/Şair Murathan Mungan da böyle hüzünlendiği bir vakitte dostuna soruyor:

“Anımsıyor musun? bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlar …

Ve bir gün gideceğimiz bir Amerika vardı herkesin bir Amerika’sı vardı o zamanlar herkes gece istasyonlarında kendi Amerika’sını aradı kısık ışıklı arkadaş odaları plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar eşliğinde kendi rüyalarımıza dalar, dağılırdık okyanuslar, gemi yolculukları, kanayan ıslıklar ve dünyanın bütün limanları önümüzdeki sessizce uzardı.”

Sonra hayat, hadiseler, menfaat ve siyaset çarkları her birini öğütür, bir tarafa fırlatırdı. 

Birebir aynı olmasa da herkes benzer etkilerden payına düşeni alırdı:

“Ahh o gece yolculukları bir başka kentte, bir başka insan olmanın umutları kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz kaç yol arkadaşı? Sürüyerek götürdüğümüz dargın beraberlikleri saymazsak ne kalıyor elimizde? Ölenler, terk edenler, bir de telefonları, adresleri, kendileri değişenler”

***

Sonra buruk bir hüzün, kekremsi nostaljik bir tad.. Kırgınlıklar, düşmanlıklar, pişmanlıklar… ‘Ben bu hallere düşecek adam mıydım’ hayıflanmaları..

***

“Vahşi, siyah atlardık; yılkıya bırakıldık içimizden kimse gidemedi Amerika’ya kendi Amerika’sı da olmadı hiçbirimizin yağmur aldı, rüzgâr aldı, zaman aldı o vahşi siyah atları herşey o eski rüya da kaldı çarpıp geri dönen düşlerimizin üstünde çürümüş cesetleri yüzüyor şimdi vahşi siyah atların öldükleri sahilleri kendileri de bilmiyorlar peki sen anımsıyor musun?”

***

Düşman gelseydi bize bundan farklı ne yapabilirdi ki! Birbirimizi sevmeden hakikî mü’min olamayacağımıza göre; kırgınlıkları, dargınlıkları bir tarafa bırakarak; siyasetin kirlerinden arınıp tekrar muhabbet fedaileri olmaya var mısınız! Henüz vakit varken, kardeşimizi, arkadaşımızı, dostumuzu arayıp helâllik alsak fena mı olur? Azrail kapıyı çalmadan, ‘kul hakkı ile Huzur’a varmadan’, kabirden önceki son fırsatı değerlendirebilsek güzel olmaz mı? İnanın ömür kalp kırıp, küs kalacak kadar uzun değil! Dün’dekileri dün’de bırakıp; şimdi ümit ve muhabbeti diri tutmak lâzım cancağızım!

***

“SONRA BİRİ USÛLCA KALKAR, HERKESE ÇAY KOYARDI ANIMSIYOR MUSUN?”

Okunma Sayısı: 1907
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı