"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanlık tarihi: Zulüm ve adalet mücadelesi

M. Said ZEKİ
05 Mart 2018, Pazartesi
İnsanlık tarihi ilginç dâvâlar ve muhteşem savunmalarla doludur.

Hak ve batılın, zulüm ile adalet ve masumiyetin tarihi Hz. Âdem’in birinci kuşak çocukları Habil ile Kabil’e kadar dayanır. İlâhî kanun gereği kıyamete kadar da devam edecektir. Kısa bir tarihi gezintiye ne dersiniz!

Kendisini, halkın ahlâken yücelmesi ve bilgiye adayan, insanlardan herhangi bir ücret istemeyen Sokrat’ın atılan iftiralar sonucu hakkında açılan dâvâda; 2400 yıl önce Beşyüzler meclisi önünde yapmış olduğu savunma, insanlık ta- rihinin gelmiş geçmiş en iyi savunması olarak kabul edilmektedir. Ancak bu muhteşem savunma Sokrat’ı idamdan kurtarmaya yetmemiştir.

DÜNYA HÂLÂ DÖNÜYOR GALİLEO!

Ünlü İtalyan fizikçi ve astronom Galileo Galilei’nin yargılanması ilginç bir dâvâdır. “Dünya Güneş’in etrafında dönüyor. Güneş, Ay ve yıldızların tamamı kâinata ve insanlara hizmet etmek için yaratılmıştır” dediği için, 1633 yılında “din dogmalarına karşı geldiği” gerekçesiyle Papalık tarafından özel olarak kurulan Roma Engizisyon Mahkemesi’nin önüne çıkarıldı. Kendisini ve dâvâsını savundu ama; “Roma Katolik Kilisesi’nin müthiş gü- cü 69 yaşındaki ihtiyar Galilei’ye karşı mevzilenmişti. Za- man çok kötüydü, hâkimler zalimdi ve Engizisyon mahkemeleri çok gaddardı. Diri diri yakılma kararlarını göz kırpmadan veriyorlardı. Dağa taşa korku sinmişti.”

İşkence ve diri diri yakılma tehdit ve baskısı altındaki ünlü âlimden, uğruna ömrünü harcadığı “Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğü” yolundaki dü- şüncesini reddetmesi isteniyordu. Sonunda Galilei, diri diri yakılmaktan kurtulmak için diz çökerek bunu yapmak zorunda bırakıldı.

1633 yılında sadece 20 gün süren dâvâda Galilei, yargıçlar önünde diz çöküşten doğrulurken, ayağını sessizce yere vurmuş ve “Eppur, si muove!” (Ama yine de Dünya dönüyor) demişti.

Biat ettiği için diri diri yakılmaktan kurtuldu; ancak ömür boyu hapse mahkûm olmaktan kurtulamadı. Eseri yasaklandı ve yakıldı. 

Ama ne değişti? Bugün o Engizisyon Mahkemesi lânetle anılıyor, Galilei ise dünya bilim tarihinin en üst noktasında yaşıyor. Ve dünya hâlâ dönmeye devam ediyor!

BÜYÜK ADLÎ HATA

İnsanlık tarihine geçen diğer önemli bir dâvâ, 1761 yılında  Fransa’da görülen “Calas dâvâsı”dır. Bu dava, Katolik bağnazlık yüzünden açılmış bir dâvâdır ve tarihe büyük adlî hata olarak geçmiştir. 

1761’de Fransa’da Toulouse şehrinde kumaş ticareti yapan ve Protestanlığa geçen Calas’ın oğlu Antonie, babasının dükkânında asılmış olarak bulundu. Bir iftira kampanyası ile Calas’ın Katolikliği benimsememesi dolayısıyla oğlunu öldürdüğü ileri sürüldü. Özel mahkemedeki duruşmalar sonunda Calas’a verilen ölüm cezası infaz edildi.

Bu olaydan etkilenen ünlü Fransız aydınlanma felsefecisi Voltaire, iki yıl sonra Traite’de latolerance (Hoşgörü Üzerine İnceleme) (1763) adlı kitabını yazarak bir kampanya başlattı. Bir yıl sonra 1764’te, dâvânın yeniden görülmesini sağladı ve Calas’ı kurulan büyük mahkeme önünde bizzat savundu. Suçlamaların asılsız olduğunu anlaşıldı ve beraat ettirildi. Öldürülen Calas’ın itibarı tarih önünde iade edildi.

DREYFUS DÂVÂSI

İnsanlık tarihine bir başka büyük dram olarak geçen dâvâ Dreyfus dâvâsıdır. 1894-1906 yılları arasında, Fransız haberalma servisi, Paris’teki Alman askerî ataşesinin kâğıt sepetinde yaptığı bir araştırmada, “Fransız millî savunmasına ait gizli belgelerle ilgili imzasız bir yazı bulunduğunu” açıklar. Bu imzasız kâğıttaki yazının, el yazısına benzerliği iddiasıyla Fransız ordusunda subay olan Yahudi asıllı Dreyfus suçlanır. Genelkurmay Askerî Mahkemesi’ne gönderilen Dreyfus, kendisine gösterilmeyen belgelere dayanılarak ömür boyu hapisle cezalandırıldı ve bir adaya sürgüne gönderildi. Ünlü Fransız yazarı Emile Zola’nın konuyu gündeme taşımasıyla Fransız kamuoyunun ikiye bölündü ve Zola hakkında da dâvâ açılıp ceza verildi.

Kamuoyunun baskısı sonucu Dreyfus’u suçlayan bel- ge bilirkişi heyetine gönderildi ve Dreyfus dâvâsının omurgasını oluşturan, suçlayıcı, imzasız belgenin sahte olduğu ispatlandı. Bu sahte belgeyi düzenleyen Albay Henry dayanamayıp intihar etti. Yargıtay dâvânın yeniden bakılmasına karar verdi. Kamuoyunun ve aydınların ısrarlı takibi sonucu 1906’da Fransız Yargıtay’ı tarafından Dreyfus’u mahkûm eden ilk karar iptal edildi. Dreyfus aklandı, yeniden orduya alınarak “Legion D’honneur” nişanı ile ödüllendirildi.

Bütün dünya buna benzer dâvâlara bakanları ve haksız yere mahkûm edenleri suçlandı ve suçluyor. Hak ve adalet ise er veya geç yerini buluyor.

Okunma Sayısı: 3630
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı