"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nisan gelip geçerken!

M. Said ZEKİ
23 Nisan 2018, Pazartesi
Hepimiz yolcuyuz. Biyolojik olarak farklı yaşlarda olabiliriz, ama ömür yolculuğumuz şu an bahar mevsiminden geçiyor. Öyleyse farkına varalım, ıskalamayalım. Bahar dokunsun hayatımıza; günlük sıkıntı ve siyasî çekişmeler içinde unuttuğumuz Nisan tebessümü açsın çehrelerimizde. Yaşama sevinci bir daha dolsun yüreklerimize.

Hepimiz yolcuyuz. Biyolojik olarak farklı yaşlarda olabiliriz, ama ömür yolculuğumuz şu an bahar mevsiminden geçiyor. Öyleyse farkına varalım, ıskalamayalım. Bahar dokunsun hayatımıza; günlük sıkıntı ve siyasî çekişmeler içinde unuttuğumuz Nisan tebessümü açsın çehrelerimizde. Yaşama sevinci bir daha dolsun yüreklerimize.

NİSAN TEBESSÜMÜ 

Büyük şehrin zorluklarını ve küçük yerlerin rahatlığını birlikte müşahede ediyorum. İstanbul’da Emirgân’da lâleleri görmeniz için araçla kilometrelerce yol gitmeniz gerekebilir. -Gerçi sağolsun belediyeler şimdi lâleleri her semte ve her şehre taşıdılar. Lâle devrini çağrıştıran bir gayretle her yerde lâleler boy gösterir oldu.

Küçük bir şehir veya kasabada ise yürüyerek bile kırlara çıkabilirsiniz. Yemyeşil ovaları, gelincik ve lâle tarlalarını kolaylıkla görebilir; ayakkabılarınızı çıkarıp toprakta çimende yalın ayak yürüyebilirsiniz.

YAŞAMA SEVİNCİ

İnsana dirilik veren ve içini ürperten bir meltemi soluklarken, gözler gökyüzünün maviliklerinden, pamuk pamuk bembeyaz bulutlardan, yemyeşil tepeler, dağlar ve ovalardan hürce dolaşır. Hayal bulutları türlü şekillere benzetir. Ufuktaki karlı dağlar sonsuzluğu fısıldar. Evet göz penceresinden ruh bu âlemi seyreder. 

İsimlerini bilmediğimiz rengârenk çiçeklerin Nisan tebessümlerine, bunları lütfeden Cemil-i Zülcelâl’e hamdederek; tatlı bir tebessümle karşılık veririz. Tefekkür zirvesinde bizlere melekler selâm ve esenlik temenni ederler. İliklerimize kadar yaşama sevinci ve sevgi ile dolduğumuzu hissederiz. Baharı bir deste gül gibi size takdim eden Rabbimiz bizi ne kadar da çok seviyor. O’na ne kadar şükretsek az. “Düşünmez misiniz, tefekkür etmez misiniz, hâlâ şükretmez misiniz?” ikazlarını hatırlama zamanı.

LÂLENİN FOTOĞRAFI MI İLGİNÇ, YARATILMASI MI?

Meslektaşların üye olduğu bir sosyal medya grubunda bir arkadaş çektiği bir sarı lâleler fotoğrafını paylaştı. Fotoğraf kursu almış. Herkes tebrik ediyor: “Harika! Eline emeğine sağlık! Süper bir fotoğraf.. vs“ Lâle fotoğrafına yüzlerce tebrik ve teşekkür var; fakat lâleyi Yaratan’dan bahseden yok. ‘Gafletinde dereceleri var demek ki’ diye düşünürken Bediüzzaman’ın nazarına çarpan sarı çiçek ve tefekkürünü hatırladım. 

BEDİÜZZAMAN’DAN BİR BAHAR TEFEKKÜRÜ   

“Bir bahar mevsiminde, garibâne, mütefekkirâne, seyahate gidiyordum. Bir tepeciğin eteğinden geçerken parlak bir sarı çiçek nazarıma ilişti. Eskiden vatanımda ve sâir memleketlerde gördüğüm o cins sarı çiçekleri derhatır ettirdi. Şöyle bir mânâ kalbe geldi ki: Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler onun mühürleridir, sikkeleridir.

HER ÇİÇEK RAHMANÎ BİR MEKTUP VE MÜHÜRDÜR!

Şu mühür tahayyülünden sonra, şöyle bir tasavvur geldi ki: Nasıl bir mühür ile mühürlenmiş bir mektub, o mühür, o mektubun sahibini gösterir; öyle de, şu çiçek, bir mühr-ü Rahmânîdir. Şu enva-ı nakışlarla ve mânidar nebâtât satırlarıyla yazılan şu tepecik dahi bu çiçek Sâniinin mektubudur. Hem, şu tepecik dahi bir mühürdür. Şu sahrâ ve ova bir mektub-u Rahmânî hey’âtını aldı. İşbu tasavvurdan şöyle bir hakikat zihne geldi ki: 

Her bir şey, bir mühr-ü Rabbânî hükmünde, bütün eşyayı kendi Hàlıkına isnad eder, kendi kâtibinin mektubu olduğunu ispat eder... Demek, bütün eşyayı yapamayan, birtek şeyi icâd edemez.

KALP KULAĞI İLE DİNLERSEN...

İşte ey gàfil! Şu kâinatın yüzüne bak ki; birbiri içinde hadsiz mektubât-ı Samedâniye hükmünde olan sahaif-i mevcudât ve herbir mektub üstünde hadsiz sikke-i tevhid mühürleriyle temhîr edilmiş bütün bu mühürlerin şehâdetlerini kim tekzib edebilir? Hangi kuvvet onları susturabilir? Kalb kulağı ile hangisini dinlesen, ”Eşhedü en lailahe illallah” dediğini işitirsin. (Sözler-33. Söz, 29. Pencere)

Nisan gelip geçerken ömür de gelip geçiyor. Tefekkür ve teşekkür etsekte; etmesekte...

Okunma Sayısı: 2130
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı