İstanbul’dan gelen dostlarla hafta sonunu Muş, Bitlis, Hizan, Nurs, Van güzergâhında geçirdik. Erek Dağı’nda, Van Kalesi’nde ve Akdamar Adası’nda baharı ve huzuru solukladık. Bediüzzaman’ın yüz yıl önce söylediği; ancak hâlâ tazeliğini koruyan hitabına ‘Sadakte!’ deyip kulak verdik. Uzun bahsi kısa kesip Nurs’tan bahsetmek istiyorum.

NURS’UN GÜLERYÜZLÜ İNSANLARI

Nurs’a yaklaştıkça içimize dolan huzur, Nurs’un güleryüzlü insanları ile tanışıp sohbete başlayınca daha da artıyor. Kaybolan cevizini arayan küçük Said’in izlerini arıyoruz biz de Nurs’un daracık sokaklarında. Doğduğu evi, mescidini, onu yetiştiren anne-baba ve yakınlarının ruhaniyatını ziyaret ediyoruz. Başka ziyaretçilerle karşılaşıyor, selâmlaşıyoruz. Bir minibüs öğretmen grubu Van’dan gelmiş. İstanbul’dan bir otobüsle yola çıkıp Nur menzillerini gezen üniversiteli gençlerle sohbet ediyoruz.

“BİR BAHÇEYE GİRSEM...”

“Bir bahçeye girsem iyisini intihab ederim. Koparmasından zahmet çeksem hoşlanırım. Çürüğünü, yetişmemişini görsem “Huz mâ safâ” derim. Muhataplarımı da öyle arzu ederim.” (Mesnevî-i Nuriye-Nokta.)

“Huz mâ safâ, da’ mâ keder” ifadesi, “kederi bırak mutluluğu al” demektir. Bu ve benzeri ikazlar yoldan kaynaklanan meşakkat ve sıkıntıların, hoş olmayan manzaraların huzurumuzu bozmasına izin vermedik. ‘Güzel gören, güzel düşünür’ prensibini birbirimize hatırlattık.

DAHA GÜZELE ULAŞMAK İÇİN

Ancak daha iyiye, daha güzele ulaşmak için bazı hususları görmezden gelmek değil, bilâkis görmek ve çözüm üretmeleri için ilgililere hatırlatmak istiyoruz. Çünkü eserleri dünya dillerine çevrilen bir mütefekkirin yaşadığı mekânlar merak ediliyor, dünyanın her tarafından ziyaretçiler geliyor.

Hemen ifade edelim ki; eskiye nazaran çok mesafe alınmış. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

‘TAKDÎRKÂRÂNE DEĞİL, BELKİ TENKÎDKÂRÂNE...’

“Azîz kardeşlerim! Gücenmemek şartıyla bu def‘a takdîrkârâne değil, belki tenkîdkârâne (bir) - iki küçük mes’eleyi beyân edeceğim.”(28. Lem’a)

Yol: Bütün iyi niyetli vaad ve çabalara rağmen Nurs’un yolu arzu edilen seviyede değil. Çok dar ve kalitesiz. Yer yer çukur ve heyelan sebebiyle meydana gelen göçükler özellikle otobüs gibi büyük araçlar için tehlike oluşturuyor.

Meydandaki çeşme ve mescid: Araçların park edildiği yerde sizi küçük bir çeşme ve mescid karşılıyor. Çeşmenin yapımı ve çevre düzenlemesi Nurs’a yakışmıyor. Mescid diye yapılan yer ise, ancak iki kişinin namaz kılacağı kadar dar. Bediüzzaman ismi ile bu mescid pek uyumlu değil. Asıl mescid köyün içinde.

Köprü: Ortada geçen derenin üstüne demirden bir yaya köprüsü yapılmış. Aynı anda iki-üç kişi ancak geçebilir. En kısa zamanda geniş bir köprü yapılmalı, yaşlı ve engelli insanların da ziyaretine uygun hale getirilmelidir.

Tezek ve hayvan gübresi: Köprünün hemen girişinde sizi tezek ve hayvan gübresinden oluşan tepecikler karşılıyor. Yine Bediüzzaman’ın doğduğu eve doğru ilerlerken ahırlardan gübre kokuları geliyor. Gerekli çevre düzenlemesi yapılmalı ve ferah bir ortam oluşturulmalıdır.

Külliyenin bakım ve gözetimi: Büyük bir emek ve gayretle yapılan Külliyenin özel görevlisi olmalı ve bakım, temizlik ve gözetimi sürekli yapılmalıdır. Valilik veya Kaymakamlık İş-Kur’dan yerli eleman görevlendirebilir.

BEDÜZZAMAN MÜZESİ

Müze ev: Bediüzzaman’ın doğduğu evin aslına uygun restore edildiği söyleniyor. Bir odasına antika kitap ve eşya konularak küçük bir müzecik yapılmış. Modern müzecilik anlayışı ile ayrı bir binada ve antika değerindeki eşyaları toplanıp Bediüzzaman’a yaraşır bir müze yapılmalı ve kadrolu görevli verilmelidir.

Müze girişinde broşürlerle, fotoğraf ve filmlerle tanıtım yapılmalı, eserleri hakkında bilgi verilmelidir. Ayrıca ziyaretçilerin dinlenip çay-kahve içebilecekleri, hediyelik eşyalar alabileceği, konaklayabileceği mekânlar yapılmalıdır.

Mezarlık: Kısmen yapılan yolu, tamamlanıp modern hale getirilmeli, açıklayıcı bilgilendirme levhaları dikilmeli, yine yaşlı ve engelliler gözetilerek yol kenarında ve mezarlıkta dinlenmek için banklar konulmalıdır. Kalabalık grupların ziyaretine uygun tanzim edilmelidir.

Gelen misafirlere mihmandarlık: Allah razı olsun Nurs’un sıcakkanlı, güler yüzlü insanları ve sevimli çocukları sizlere gönüllü mihmandarlık yapıyorlar. Ancak bu iş için profesyonel ve eğitimli rehberler görevlendirmelidir.

BU TENKİDDEN GÜCENMEYİNİZ!

Bunlara başka hususlar da ilâve edilebilir, ama yerinde görmeniz şart. Dert görünürse derman kolay olur. Gezi programınıza mutlaka Nurs ziyaretini ekleyiniz efendim.

Yeri gelmişken Van’da Çoravanis Köyü’nde ‘Bediüzzaman Camii için yardımlarınızı bekliyoruz’ tabelâsının da; hayatında hediye bile kabul etmeyen Üstadın felsefesine ters düştüğünü ifade edelim. Her neyse, Van ayrı bir yazı konusu olabilir.

Üstadın ifadesiyle ‘Pek çok ricâ ediyorum. Benim bu tenkîdimden gücenmeyiniz.’

Nurs Köyü’nü yazmaya devam edeceğiz inşallah.