"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nurs Köyü için neyi bekliyoruz? -3-

M. Said ZEKİ
21 Mayıs 2018, Pazartesi
Büyük İslâm Âlimi ve Risale-i Nur Külliyatı gibi muhteşem eserlerin müellifi Bediüzzaman Said Nursî’nin doğduğu Nurs Köyü’ne gün geçtikçe ilgi artıyor. Daha çok hizmet ve alâkayı hakediyor.

Bu köyün bir özelliğini; Bediüzzaman kendi halet-i ruhiyesiyle beraber şöyle anlatıyor: “Azîz kardeşlerim, Risâle-i Nur’ un zuhurundan kırk sene evvel, geniş bir hiss-i kable’l-vuku, acîb bir tarzda hem bende, hem bizim köyde, hem nâhiyemizde tezahür ettiğini, şimdi bir ihtar-ı mânevî ile kat’î kanaatim gelmiş. Şefik kardeşim ve Abdülmecid gibi eski talebelerime bu sırrı fâş etmek isterdim. Şimdi Cenâb-ı Hak sizlerde çok Abdülmecid’leri ve çok Abdurrahman’ları verdiği için, size beyân ediyorum.

“Ben on yaşında iken, büyük bir iftihar, hattâ bâzan temeddüh sûretinde bir hâletim vardı; istemediğim halde pek büyük bir iş ve büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum.

Kendi kendime derdim: ‘Senin beş para kıymetin yok. Bu temeddühkârâne, husûsan cesârette çok fazla gösterişin ne içindir?’ Bilmiyordum; hayret içinde idim. Bir iki aydır, o hayrete cevap verildi ki; Risâle-i Nur, kable’l-vukû kendini ihsâs ediyordu. Sen, âdi odun parçası gibi bir çekirdek iken, o Firdevs salkımlarını, bilfiil kendi malın gibi hiss-i kable’l-vukû ile hissedip, hodfüruşluk ederdin. 

NURSLULAR’IN KAHRAMANÂNE TAVIRLARI...

Bizim Nurs Köyü’müz ise; hem eski talebelerim, hem hemşehrilerim biliyorlar ki; bizim köyümüz, fevkalâde gösteriş ve cesârette ileri gitmek için, temeddühü çok severdiler. Güyâ büyük bir memleketi fetheder gibi kahramanâne bir tavır almak istiyordular. Ben, hem kendime, hem onlara çok hayret ederdim. 

Şimdi hakîki bir ihtar ile bildim ki, o mâsum Nurs’lu insanlar, Nurs Karyesi, Risâle-i Nur’un nûruyla büyük bir iftihar kazanacak, o vilâyetin, nâhiyenin ismini işitmeyen, Nurs Köyü’nü ehemmiyetle tanıyacak diye, bir hiss-i kable’l-vukû ile o nîmet-i İlâhiyeye karşı teşekkürlerini temeddüh sûretinde göstermişler. (Emirdağ Lâhikası, s. 49; Tarihçe-i Hayat, s. 418.)

Çok vefalı olan Said Nursî; akraba, arkadaş, dost ve talebelerini unutmayıp sorduğu gibi, kaldığı mekânları ve eşyaları da yad edip, ziyaret etmiştir. Barla’ya sonraki gelişinde evinin önündeki koca çınar ağacına sarılıp ağladığı anlatılır. Bu açıdan da doğduğu köye lâyık olduğu hizmeti götürmek bir vefa borcudur.

BATILI MEŞHURLARIN EVLERİ

Şimdi Batılı meşhurlardan bir kaçının doğup yaşadıkları evi nasıl muhafaza ettiklerine bakalım:

Shakespeare’in doğduğu ev: Dünyaca ünlü İngiliz yazar Shakespeare’in 1564 yılında doğduğu İngiltere’nin Stratford Upon, Avon’daki evi aynı zamanda dünyanın en eski müzelerinden biri olma özelliğini de taşıyor. 

Goethe’nin yaşadığı ev: Alman şair Goethe’nin yaşadığı ve ölümünün ardından ziyaretçilere açılan evi Hauptwache’ye çok yakın. Ev orjinal haliyle olduğu gibi muhafaza ediliyor. Goethe’nin Faust’unu yazdığı çalışma masası, kütüphanesi, o dönem varlıklı ailelerin sahip olduğu kuyu suyu bulunan mutfak, müzik odası gibi yazarın hayatından kesitler sergilenmektedir.

Kafka’nın doğduğu ev: Dâvâ, Dönüşüm ve Ceza Sömürgesi gibi eserleri birçok dile çevrilen yazar Franz Kafka’nın doğum Yeri Prag’da St Nicholas Kilisesi’nin (Eski Şehir) hemen yanındadır. Yanarak büyük bir bölümünü kaybeden evinin antresi özenle muhafaza edilmektedir. Evin yan tarafında bulunan tabelâda; ‘’Frank Kafka 3 Temmuz 1883’te burada doğdu’’ yazmaktadır.

Fitzroy Bahçeleri ve Kaptan James Cook‘un evi: 26 hektarlık bir alana kurulu olan Viktorya dönemi bahçelerinden birisidir. Bahçenin içerisinde ilgi çeken noktalardan birisi ise, Avustralya’nın keşfinde payı olan Kaptan James Cook‘un İngiltere’de yaşadığı evdir. 

Evin son sahibinin evi satışa çıkarması sonrasında satın alınarak bütün malzemeleri ile birlikte Avustralya’nın Melborne şehrine taşınmıştır. Evin içi, Kaptan James Cook’un yaşadığı döneme uygun eşyalar ile düzenlenirken, bahçesi de yine aynı döneme ait bahçe düzenlemelerine uygun tasarlanmıştır. 

Meşhurların evleri binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor, tanıtım için faaliyetler düzenleniyor, anma ve ziyaret edenlerin rahat edebileceği mekânlar açılıyor.

NURS’A HİZMET İÇİN NE BEKLENİYOR?

Bir dönem adından bile ürkülen, yok sayılan, görmezden gelinen Said Nursî gerçeği söndürülmek istendikçe daha da parlamış; dünyanın fikir hareketine katkı sunar hale gelmiştir. Merak edenler bizzat eserlerini okumalı, daha yakından tanımak isteyenler yaşadığı mekânları görüp araştırmalıdır.

Bu meyanda doğduğu köy olan Nurs ve güler yüzlü, kadirşinas insanları mutlaka ziyaret edilmelidir.

Nurs ve Nurs’lular sizi bekliyor!

Peki biz gerekli hizmet ve ziyaret için neyi bekliyoruz?

Okunma Sayısı: 1407
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı