"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Van Gölü canavarı veya Hz. Yunus dersleri

M. Said ZEKİ
01 Ekim 2018, Pazartesi 00:01
Van’a on defa gitsem bile her seferinde yeni şeyler öğreniyorum.

Farklı duygular yaşıyorum. Önceki yıllarda kaç defa geldiğimi hatırlamıyorum, ama bu yıl üçüncü defa gitmek nasip oldu. Hafta sonu bir grup arkadaşla Van’a gittik. İki gün boyunca Tatvan’dan başlayıp aradaki ilçeleri ziyaret ederek yerli halkın tabiriyle ‘deniz’in (Van Gölü’nün) etrafını dolaşıp tekrar Tatvan’a döndük. Akdamar Adası’nı gezdik.

VAN DEYİNCE…

Van deyince akla ilk gelenler de şunlardır:

Van Gölü: Türkiye’nin en büyük gölüdür. Suyu sodalıdır, geçmişte içinde canavar söylentileriyle gündeme çokça geldiyse de, son yıllarda canavarın varlığından bahsedilmemektedir. Gezerken Van Gölü canavarı söylentisini de anlattı rehberimiz. Zihnimde Bediüzzaman’ın Van Gölü’ne nazır bir yerde talebelerine ‘balığın yuttuğu Hz. Yunus (as) kıssasından hareketle günümüz için verdiği dersler’ canlanıyor.

Van Kedisi: Bir gözü yeşil, diğer gözü mavi renktedir. Dünyaca tanınmış, tüyleri uzun sevimli bir kedidir.

Van Peyniri ve kahvaltısı: Bol otludur. Lezzetini dağlardan toplanan ve içine karıştırılan tabiî otlardan alır. Kışın küplere bırakılarak toprak altında saklanır. Van’a gelen misafirler Van kahvaltısı yapmadan ayrılmazlar.

Van Kalesi: Van’ın en önemli tarih hazinesi olan yerlerden biri de Van Kalesi’dir. Kayalık, 20-120 m arasında değişen genişlikte, 1800 m uzunluğunda ve 100 m. yüksekliğinde tabiî bir kütleye sahiptir. Güneyden sarp ve dik, kuzeyden meyilli topografik bir özellik göstermektedir. Üç bölümlü kalenin kuzeydeki çıkış yolu, batıdan doğuya doğru hafif rampa şeklindedir. Yekpare taş şeklini andırır. Tarihî kalıntılarıyla zengindir. Mesire yeri olarak kullanılan birçok yeri vardır. Maneviyât ve gönül sultanlarının durağı olmuştur.

URARTULARIN BAŞŞEHRİ: TUŞPA

Tuşpa adıyla uzun süre Urartu Devleti’nin başşehirliğini yapan kale, Urartu kralı I. Sarduri tarafından M.Ö. 840-825 tarihleri arasında kurulmuştur. Osmanlı döneminde kale tamamen askerî amaçlı olarak kullanılmıştır. Asıl şehir kalenin güneyinde kurulmuştur. Burası da surlarla çevrilmiş. 1915’ten sonraki tahrip olmuş haliyle günümüze ulaşmıştır.

Bu kalenin üç bin yıllık bir geçmişi vardır ve içinde mağaralar, camili depolar, dükkânlar, kuyular vardır. Ayrıca kalede Horhor denilen bir mevkide “Horhor Çeşmesi” bulunmaktadır. Suyu horultular çıkartarak akmaktadır.

DÂVÂ AŞKI: “AH DÂVÂM!”

Birinci Cihan Harbi yıllarında hakikat kahramanı Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri talebeleriyle birlikte burada; eğitimin yanı sıra; harp talimleri yaparak harbe hazırlanmışlardır.

Kalenin güney yamacında iki mağara bulunmaktadır. Bediüzzaman bu mağaraların üst kısmında olanından aşağıdakine düşerken “Ah dâvâm” demiştir. Bu yüzden Van Kalesi, yerli ve yabancı ziyaretçilerin en uğrak yerlerinden biri durumundadır. Van Kalesi’ne nazır İskelede çaylarımızı yudumlarken sohbet konusu bu minval üzere hep Van oluyor.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki toplantıda ise Bediüzzaman’ın ideali olan Medresetüz-Zehrâ projesinin temeli 1913 yılında Van Gölü kıyısındaki Edremit (Artemit)’te atılması; ancak Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması sebebiyle yarım kalmasını hatırlıyorum..

VAN’DAKİ NUR MENZİLLERİ

Herkesin kendi dünyasında bir ‘Van’ı var. ‘Dünyada Van, ahirette iman’ sözü çok yaygın. Van’da Bediüzzaman’a mekân ve makam olmuş, dolayısıyla Nur menzilleri olarak adlandırabileceğimiz yerleri şöyle sıralamak mümkündür: Erek Dağı, Van Kalesi, Horhor, Zeve Şehitliği, Norşin Camii ve Çoravanis Köyü.

Bediüzzaman’ın Birinci Cihan Harbi’nden önce ve Rusya esaretinden sonra kaldığı bu mekânlar Risale-i Nur’a gönül veren insanlar için çok kıymetlidir. Yapılan mevlidler ve gezilerle binlerce kişi Van’ı ziyaret etmektedir.

KUR’ÂN-I KERÎM’DE YUNUS (AS)

Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Yunus’un (as) kıssasına üç yerde temas edilir. Kısmen ayrıntılı olarak Saffat Sûresi’nde 10, Enbiya Sûresi’nde 2, Yunus Sûresi’nde de 1 âyetle açıklamada bulunulur. 

Saffat Sûresi’ndeki (âyet: 139-148) âyetler şöyledir:

“Doğrusu Yunus da peygamberlerdendir. Dolu bir gemiye kaçmıştı. Gemide olanlarda karşılıklı kur’a çekmiş ve sonuçta yenilenlerden olmuştu, bu sebeple de denize atılmıştı. Kendini kınarken onu bir balık yutmuştu. Eğer Allah’ı tesbih edenlerden olmasaydı tekrar diriltileceği güne kadar balığın karnında kalacaktı. Halsiz bir durumda iken kendisini sahile çıkardık. Onun için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik. Onu yüz binden daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. Sonunda da inandılar. Bunun üzerine Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.” 

RİSALE-İ NUR’DA YUNUS (AS)

Said Nursî, Lem’alar adlı eserinde, Hz. Yunus’un (as) kıssasında daha ziyade onun münacatı üzerinde durmuş, Yunus Peygamberin kıssasının detayı yerine, onun bizim hayatımıza bakan yönüne ağırlık vermiştir.

Özetle; denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık ve her taraftan ümit kesik bir vaziyette: “Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.” (Enbiyâ Sûresi: 87.) münâcâtı, ona sür’aten vasıta-i necat olmuştur. 

Şu münâcâtın sırr-ı azîmi şudur ki:

“İşte, Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın birinci vaziyetinden yüz derece daha müthiş bir vaziyetteyiz. Gecemiz istikbaldir. İstikbalimiz, nazar-ı gafletle, onun gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir.

Denizimiz, şu sergerdan küre-i zeminimizdir. Bu denizin her mevcinde binler cenaze bulunuyor; onun denizinden bin derece daha korkuludur.

Bizim hevâ-yı nefsimiz, hûtumuzdur; hayat-ı ebediyemizi sıkıp mahvına çalışıyor. Bu hut (balık), onun hûtundan bin derece daha muzırdır. Çünkü onun hûtu yüz senelik bir hayatı mahveder. Bizim hûtumuz ise, yüz milyon seneler hayatın mahvına çalışıyor.”

Van Gölü kenarında Hz. Yunus (as) derslerine dâvetlisiniz!

Okunma Sayısı: 2077
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    1.10.2018 21:33:54

    Drone ile o kale görüntüleri alinsa veya biri anlatilan yerleri videoya alsa Yeni Asya 'da nesretse...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı