*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Verdiğim emeklerim, 13 yıllık memuriyet hayatım sonrası ilk önce 22 Kasım 2016 da KHK ile ihraç ve yine aynı iddialar ile (sendika ve banka) 8 Şubat 2017 tarihinde başlayan 192 günlük cezaevi hayatı. Allah’ıma çok şükür 16 Ağustos 2017’deki ilk mahkemede adlî kontrol şartı ile tahliye oldum ve yargılama devam ediyor. Yaklaşık 15 aydır çektiğimiz sıkıntıları sadece Allahım ve ben biliyorum.
1986 yılında babam özel sektörde çalışırken sendikaya üye olmasıyla işten çıkartıldı ve tam 30 yıl sonra oğlu yani ben de sendikaya üye olma sebebiyle kamudaki işimden çıkartıldım. 30 yılda güzel memleketimde değişen ne?
T. C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı (...) ili Bahçe Toplum Sağlığı Merkezinde ‘Sağlık Memuru (Tıbbî Sekreter) olarak görev yapmakta iken 22.11.2016 tarih ve 29896 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ek listesinde bulunan liste ile başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevimden çıkarıldım.
11.07.1983 yılında (...) ili (...) ilçesinde doğdum.
Çalışma hayatım boyunca hiçbir soruşturma geçirmedim. Görevimle ilgili veya özel hayatımda hiçbir şekilde suçlamaya maruz kalmadım. Darbe teşebbüsünü kimin yaptığını ve hangi amaçla yaptığını bilmiyorum. Herkes gibi ben de medyadan öğrendim. Yapılanı tasvip etmediğim gibi kim bu teşebbüse kalkıştı ise tesbit edilip yasal işlem yapılması gerektiğini düşünüyorum. Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik hiçbir işlem veya eylemim söz konusu değilken mesleğimden alıkonmam hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durumdur. Tüm çalışma hayatım ülkeme ve milletime hizmetle doluyken, bir KHK ile terör örgütü üyeliği ile suçlandım, yargılanmadan terör örgütü üyesi ilân edildim ve yaptırım olarak kamu görevinden çıkarılarak ve bir daha kamu görevine girememek cezaları tarafıma verildi.
Medyadan öğrendiğim kadarıyla darbeden sonra bu yapı ile ilişkisi olduğu tesbit edilen Ufuk Sağlıksen üyeliği kayıtları bulunan kamu görevlilerinin mesleklerinden ihraç edildiği, şahsımın da Ufuk Sağlıksen üyeliğinin bulunması sebebiyle tahminen bu sebeple ihraç edildiğimi belirtmek isterim. Ufuk Sağlıksen üyeliğinin olması, gerek Anayasa hükümleri, gerekse TCK hükümlerine göre darbe öncesinde de, şimdi de suç değildir. Hal böyle iken devletin kanunlarla yasaklamadığı bir üyelik sebebiyle mesleğimden ihraç ediliyor olmam ve ayrıca terörist yaftası ile yaftalanıyor olmam geleceğe ilişkin hayatımın karartılması hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki bu sendikadan 16 Şubat 2016 tarihinde istifa ettim.
Yine şahsımın kamu görevinden çıkarılması için tahminimden biri olan Bank Asya’ya yıllar önce faizsiz bankacılık diye açılan ve devletin tüm kurumları tarafından denetlenen Asya Katılım Bankası’nda bankacılık işlemlerinde bulundum. Yine bu konuda belirtmek isterim ki tamamen yasal izin ve destek unsuru ile açılan hangi yapı veya örgüte bağlı olduğu belli olmayan tahmin de edilemeyen bir bankada kaydın bulunması suç unsuru teşkil etmese gerektir. Bir yılda yaklaşık 2.000 (İki bin) TL para yatırmam mı suç!!
Verdiğim emekler, 13 yıllık memuriyet hayatım sonrası ilk önce 22 Kasım 2016’da KHK ile ihraç ve yine aynı iddialar ile (sendika ve banka) 8 Şubat 2017 tarihinde başlayan 192 günlük cezaevi hayatı. Allah’ıma çok şükür 16 Ağustos 2017’deki ilk mahkemede adlî kontrol şartı ile tahliye oldum ve yargılama devam ediyor. Yaklaşık 15 aydır çektiğimiz sıkıntıları sadece Allahım ve ben biliyorum.
Verdiğiniz destek için teşekkürler.