"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Belli ki tahliye dilekçeleri hiç okunmuyor bile

Mağdur Kürsüsü
23 Haziran 2017, Cuma
*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.

Muhterem Kâzım Güleçyüz Beyefendi,

Öncelikle gazetenizin muhabiri, Nur Ener Hanımefendinin tutuklanmasını bir meslektaşı olarak üzüntüyle öğrenmiştik. Ener’in bugün (mektubun yazıldığı tarih) özgürlüğünden alıkonulmasının 23. Günü. İnşaallah Nur kardeşimiz en kısa sürede aranızda olur.

Yaklaşık 20 yıldan beri medya sektöründe çalışan ve bu görevimi ifade ederken 3 Şubat 2017’de sabahın ilk ışıklarıyla evimden alındım. Emniyette 10 gün beton üzerimde battaniyeler üzerinde kaldık. 11. gün önce savcı, ardından hâkim karşısına çıktık ve tutuklama kararı sonrası (...) Cezaevine kondum. Bugün evden alınışımın 48. cezaevindeki 38. Günüm. Nur Ener Bacımıza yapılan uygulama ve suçlamalar aynı. “Silâhlı Terör Örgütüne Üye Olmak” suç tarihi mi? 15 Temmuz 2016. Her yerde olduğu gibi “kopyala-yapıştır” yöntemiyle suçlamak. Hayatımda silâhı elime sadece askerî vazifemde aldım. Askerlik dönemi öncesi ve sonrasında silâhın yanından bile geçmeyen birisini “Silâhlı Terör Örgütüne Üye Olmak”la suçlamak. Maalesef çok acı durum. (...)’da cezaevinde benimle birlikte 3 gazeteci daha bulunuyor. 

Şunu net ifade etmek isterim ki; bu ülkeye, bu millete, bu insanlara ve insanlığa kim silâh sıkıyorsa, kim tank yürüttüyse, kim jetlere bomba attırıyorsa, kim 250 vatan evlâdını şehit ettiyse, kim yüzlerce insanımızın yaralanmasına sebebiyet verdiyse ALLAH 1000 (bin) kez belâsını versin. 15 Temmuz hain darbe girişimini planlayan, içinde olan ve uygulayanların da bir an önce Türk adaleti önünde yargılanmasını ve yargılama sonucu suçluların en ağır cezayı almasını en çok ben istiyorum. Fakat darbeyle irtibatı olmayan binlerce insanında cezaevlerinde tutulması Türk adaleti ve yargı sistemini yaraladığını düşünüyorum.

13 Şubat 2017 tarihinden beri (...) cezaevinde tutuklu bulunmaktayım. Resmî makamların açıklamalarına bakıldığında 450 kişilik cezaevinde binin (1000) üzerinde tutuklu-hükümlü kalıyor. Bunların yaklaşık 600’ü FETÖ/PDY suçlamasıyla burada. Cezaevinde kapasitenin çok üzerinde tutuklu-hükümlü kalması buradaki hayat şartlarını inanılmaz derecede zorlaştırıyor. Devletin belirlediği standartlar ölçüsünde belirlenen koğuşlardaki rakamların en az 2-3 katı aşılmış durumda.

Normal şartlarda 8 kişinin kalması gereken koğuşumuzda size şaka gibi gelebilir, ama tam 25 kişi kalıyoruz. 35 m2 alanda mutfak, wc ve banyo dahil. Tek kişilik yataklarda 2’şer kişi kalıyor. Yer darlığından bir çok kişi yerde yatıyor. 10 kişilik koğuşlarda 35 kişi, 12 kişilik koğuşlarda ise 40 kişi kalıyor. Sağlıklı hayat alanı ve hijyen buraları “teğet” geçiyor.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfikler Genel Müdürlüğü “Kurumlarda saç ve sakal uygulamaları” konulu cezaevlerine gönderdiği ve cezaevi yönetiminde koğuşlara dağıttığı tebligatta “Sağlık ve hijyen” kurallarından bahsediliyor. Biz nefes alacak ve yatacak yer bulamazken, bakanlığın “Sağlık ve hijyen”den bahsetmesi trajikomik bir durum.

25 Kişilik koğuşun en yenilerinden birisiyim. Koğuştakilerin bir çoğu 7. ve 8. Aylarına girmiş. Koğuştakilerin bugüne kadar iddianamesi yazılan kişi sayısı sadece 6. Mahkemeye çıkan sayı ile 4. Geri kalanların ise hâlâ daha iddianameleri yazılmamış. Ne zamanda yazılacağı da meçhul.

İddianameleri yazılıp mahkemeye çıkanların yargılanmasından çıkan sonucun yargılamalarda standardın olmadığı görülüyor. Aynı dosyada ayrı iddialarla yargılanan sanıkların bir kısmı tutuksuz yargılanırken, çoğunluğu ise aylardır tutuklu yargılanmakta, yapılan itiraz ve tutukluluk değerlendirmelerinde dilekçelerin hiç okunmadığı veya dikkate alınmadığı izlenimi veren kalıp ifadelerle “red” cevabı verilmekte hatta çoğu itirazlara bile yanıt gelmediği görülüyor.

Bu arada bizim koğuşta bulunan iki tutuklunun eşleri de cezaevinde çocukları ortada kalmış, perişan. Bazı tutuklular buradayken, bebekleri olmuş ve yavrularını hâlâ koklayamamışlar. Bir çok bayan tutuklu da bebekleriyle cezaevinde bulunuyor. Gazeteniz muhabiri Nur Hanım’dan cezaevinden çıktıktan sonra farklı ve enteresan hikâyeler dinleyeceksiniz. Yazıp yayınladığında da böylece orada yaşananları öğrenmiş oluruz.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim FETÖ/PDY suçlamasıyla bir çok kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörden yüzlerce insan cezaevlerinde, mülki idare amirlerinden en düşük devlet memuruna, emniyet teşkilâtından askeriyeye, akademik personelden sağlık çalışanlarına, eğitim camiasından iş dünyasına kadar herkes burada. Zamanında herkesi bu yapıya özendiren ve teşvik eden siyasilerden hiç kimse burada yok! Takdir kamuoyunun.

Evet, yukarıda da bahsettiğim gibi, dünya şartları açısından bakıldığında durum çekilecek gibi değil Bediüzzaman’ın ifadesiyle bu mekânları “Medrese-i Yusufiye” olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Burada Kur’ân-ı Kerîm’den sonraki en önemli manevî besin kaynağımız Risale-i Nur’dan esintilerdir. “LÂHİKA” sayfanızı hep birlikte okuyup değerlendiriyor ve hayatımıza uygulamaya çalışıyoruz. Yeni Asya mutfağındaki arkadaşları ve sizleri tebrik ediyor, başarılarınızın ve yayınlarınızın aksamadan devamını dilerim. Hasseten 2. sayfayı hazırlayanlara özel teşekkürlerimizi iletirken “Nur” mağdurlarına da Rabbim yardım etsin. 

Selâm ve hürmetle…

Okunma Sayısı: 10384
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    23.6.2017 01:01:44

    'Zamanında herkesi bu yapıya özendiren,Bu cümlenin eş değerdekini bir AKP li siyasetçi ki MSP zamanından bu yana M.GÖRÜŞ çizgisinde siyaset yapmış ve şu an baş olduğunu zanneden şahsın 'Arkadaşlaaar bu fg.cemaati ile yakınlaşın,bir ve beraber çalışın,taviye yönlendirmeleri ile fg.grubuyla tanışan o zat şunu demişti.'Bizi yönlendirip yanıltan ve aldatan o dur,Lakin bugün faturayı ekseriyetle masumlara ödetiliyor. 'NE İSTEDİLERSE VERDİM,diye umumi efkara ifşaat ve itirafta bulunan alil kafa 'TERÖRE YARDIM YATAKLIK ETMİŞ OLMUYORMU?,TC.KANUNUNA GÇRE,etmiş olamktadır.Gel gelelim o masum millet ise suçlu.Rabbimden alil kafa ve tüüüm hastalara şifa diliyorum.KANSERE DEVA BULUNUR ,LAKİN KİNDARLIĞA DEVA ZORDUR BE DOSTLAR ZOOOR.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı