"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eş ve çocuklar “ağaç kökü yesin” diyenler nasıl bir vicdan sahibi?

Mağdur Kürsüsü
19 Temmuz 2017, Çarşamba
*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.

Ülkemizin ve milletimizin içinden geçmiş olduğu bu talihsiz günlerde mesainizin yoğunluğunun farkındayım. Ancak şahsî sıkıntılarımın çözümü adına başvurabileceğim ve sesimi duyurabileceğime inandığım tek adresin siz olduğunu, aynı zamanda durumumun mağdur olan pek çok kişiyle de benzerlik arz etmesi nedeni ile bu mektubu yazmak ihtiyacını hissettim.

2013-2016 yılları arasında (...) Ceza İnfaz Kurumu’nda görev yaptım. Bu süre esnasında bırakın herhangi bir adi suçu ufak bir idarî işlem bile geçirmedim. Kaderin cilvesi 2014 yılında (...) Eğitim Araştırma Hastanesi’nde kullanmamış olmama rağmen şahsıma tütün bazlı maddelerin kullanımından kaynaklandığı düşünülen BURGER hastalığı tanısı konulmuştur.

15 Temmuz darbe girişimini yapan ilgili yapıyı sahip olduğu güce ulaştıranlar herkes tarafından bilinmekteyken ve bu kimseler bir özür dileyip ‘’Kandırıldık’’ gibi söylemlerle günlük yaşamlarına devam edip ilgili makamlarda görevlerini sürdürürken, tutuklanmama gerekçe olarak hiçbir delil yok iken, bir iftira nedeni ile şahsımın sahip olduğu ölümcül rahatsızlığa rağmen görevinde olmaması ve tutuklu bulunması ne kadar adalete ve vicdana uygun bir durumdur?

3 çocuk sahibi ve çalışmayan bir eş babası olarak madden ve manen tükenmiş durumdayız. Sosyal yardım fonları dahi FETÖ şüphelisi olmamız nedeniyle yardım yapamayacaklarını ifade etmişler. Soruyorum size, hadi bana asılsız bir ihbarla bu muameleyi lâyık gördüler, ‘’Katillerin eşleri çocukları gitsin ağaç kökü yesinler’’ diyenler hangi vicdana sahiptirler? Söyleyecek çok şey var, fakat değerli vakitlerinizi daha fazla almamak için yazdıklarımla iktifa ediyorum. Bu şartlarda her geçen gün telâfisi olmayacak bir sona doğru gitmekteyim. Şimdiden ilginiz için çok teşekkür eder saygı ve hürmetlerimi arz ederim.

[Son olarak benimle benzer bir durumu yaşayan (...) isimli bayan, (...)’ta Bylock kullandığı iddiasıyla tutuklanmıştı. 19 haftalık ikiz çocuğa hamile olduğu halde Bylock gibi soyut bir iddiayla tutuklanmış ve olumsuz şartlardan dolayı ikizlerini kaybetmiştir. Tutuksuz yargılanmış olsaydı bu acı tablo ortaya çıkmayacaktı. Aynı şekilde şahsımında telâfisi olmayan bir sonla karşılaşma ihtimali bulunmaktadır. Yanlış anlamayın yargılanmaktan kaçmak için değil OHAL kapsamında yaşanan ve telâfisi olmayan mağduriyetlerin sizin aracılığınızla kamuoyuna duyurulması için bunları yazdım. 

Allah’a emanet olunuz. 

Okunma Sayısı: 14092
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Çelik

    21.7.2017 12:31:03

    (6/EN'ÂM-59: Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın.)

  • Latif Salihoğlu

    20.7.2017 12:16:58

    "Mustafa" isimli yorumcunun yorumu, ne yazık ki her tarafı eğri-büğrü bir DEVE'ye benzemiş. Üstelik, vebâli de çok ağır bir mesele... Doğrusunu öğrenmek için, Bakınız: 16 Nisan 2015 tarihli "Namık Gedik ve Said Nursî" başlıklı yazı. http://www.yeniasya.com.tr/m-latif-salihoglu/namik-gedik-ve-said-nursi_330695

  • halil

    19.7.2017 16:25:31

    "Mustafa" Kardeşime: Söz konusu bilgi, Eşref Edip tarafından Demokrat Parti muhalifliği nedeniyle kasıtlı olarak paylaşılan bir bilgi olup, gerçekle alakası yoktur. Zira Üstad Risale-i Nur'da Namık GEDİK hakkında sitayişkerane ifadeler kullanmaktadır. Mehum Namık GEDİK, 27 Mayıs Darbecileri tarafından işkence altında şehit edilip, intihar süsü verilmiştir. Devleti ele geçirip, ona sahip olduğunu zannedenlerin cinayetleri, bu şekilde gözden kaçırıldığı gibi, Demokrat siyasetçiler de böylece kötülenmiş olmaktadır.

  • Hasan unlu

    19.7.2017 12:43:18

    Akil ve vicdan tutulmasi yasaniyor. Uydurma delillerle insanlara zulmediyorlar ve herkes susuyor. Hesab gunu Allaha tek tek hesap verilecegini, ve bunun hicde kolay olmayacagini disunmezlermi acaba. Demek insanoglu ziyandadir ayeti, namazda kilsa oructa tutsa hak ve adalet kavramlarini Allah icin uygulamayanlarin vay haline.

  • mustafa

    19.7.2017 12:06:13

    Dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik, Üstadın Urfa'dan Ankara'ya derhal getirilmesi emrini verir. Doktorlar; sağlık durumu el vermez diye buna karşı çıkarlar hem Ambulans'da yok derler. Bunun üzerine Namık Gedik şöyle der: Ambulans bulamadıysanız çöp arabasıyla getirin! Bu sözü üstada ilettiklerinde şöyle söyler: Yazık! Namık kendi kaderini kendi çizdi. ve bir zaman sonra Namık Gedik çalışma ofisinde intihar eder çöp arabasıyla çıkarırlar..

  • sevim

    19.7.2017 09:24:25

    hiç merak etmeyin bunu diyenler ve diyenlere alkış tutanlar gün gelecek yiyecek ağaç kökü bile bulamayacaklar.allahın adaleti ne güzeldir.

  • Fatih

    19.7.2017 04:17:28

    Zamanında üstad hazretleri için "çöp arabasına atın getirin" diyenin akıbeti gibi, zalim ve onların çocuklarıda ağaç köküne muhtaç hale gelirse şaşırmayalım, kadınları cariye, malları ganimet gibi söylemleride unutamayız, toplum kokmuş, çürümüş bir durumda, keskin sirke küpüne zarar verirmiş misali, bu yozlaşan toplum kendi akıbetini hazırlıyor

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı