Nasıl yazılacağını bile bilemiyorum, kardeşim 2016 Şubat ayında şikâyetle tutuklandı ve ByLock programı olduğu söylendi. Kardeşim, kullanmadığını söylediği bu program nedeniyle 10 aydır tutuklu. 10 aydır her makama başvurduk içerik gelsin diye hiçbir şey gelmedi. Varsa gelsin görelim; ne yapmış, neler yazmış biz de istiyoruz gelmesini ama bu içerik aylardır nedense gelemiyor. Benim babam epilepsi hastası köyde çiftçilik yapan biri. Kardeşimi görmeye gitmek için maddi durumu bile yok. (...)’da davası olan kardeşim (...) cezaevinde. Kimsemiz yok, babam çok zor gidip geliyor zaten kendisi de hasta, ben uzak bir şehirde evliyim, eşimden çoğu zaman izin alamıyorum gitmek için. Açık görüşlere gitmeye çalışıyorum. Annem zaten tek başına hiçbir şey yapamayacak köylü bir kadın.

O görüşe gittiğimizde bizim yaşadıklarımız, ‘acaba kaç cinayet işlemiştir’ gibi bakıyorlar. Görüşlerde her gün yeni bir kural çıkarıyorlar. Annem lacivert pardösüsüyle gitti diye görüşe almadılar. Yeni renkler belirlemişler, onlarla gidince içeri almıyorlar. Şimdi kış benim kışlık pardösüm lacivert. Şimdi düşünüyorum ‘hangi parayla başka renk pardösü alıp gideceğim” diye. 

Maddi manevi yaşadıklarımızı anlatmakla bitmez. Ben kardeşimi görmeye gidiyorum, sarılmama izin vermiyorlar. O benim canımdan bir parça bunu bile engelliyorlar. Sadece karşılıklı oturmamıza müsaade var. Benim gibi nice yanan yürekler var. Babasının, evladının kazağıyla uyuyan insanlar var. Orada aylardır görmediğin kardeşine, babana, eşine dokunmana izin vermiyorlar. Rabbim en kısa sürede bitirsin bu zulmü.

Diğer yanda ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Cahiliz, babam kendinde değil. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi avukatlar tarafından da kaç kez dolandırıldık. Paramızı alıp bir kez bile kardeşimin yanına gitmediler. Kardeşime gidip itirafçı olması için baskı yapan avukatlar oldu. Ama kardeşim bilmediğim şeyi, tanımadığım insanın neyini itiraf edeceğim,dedi. Kardeşimin dini hassasiyetleri, dini bilgisi fazla yok o nedenle ilk zamanlar isyan etti, kendine zarar verdi, vücudunda, boynunda yaralar bile çıktı. Kardeşim 33 yaşında içine kapanık biriydi, hiç arkadaşı yok mesela. Bu çocuk nasıl darbe yapmış, örgüt üyesi olmuş. Sadece memuriyete ilk atandığı zaman başka yer bulamadığı için 2 ay onların evinde kalmış, bütün suçu bu.

En son mahkemesi geçenlerde oldu, bir umut zalimler merhamete gelir diye bekledik. Yargıtay kararlarının mahkemeler hiç etkisi yok. İnsanları kandırıyorlar. Herkes canının istediği gibi hüküm veriyor. Ben vatan hainini çıkarın demiyorum! Benim kardeşim bir yaş dalı kesmemiştir. Hiç dini bilgisi olmadığı halde örgüt yöneticisi olarak suçladılar. O iddiadan beraat etti. İftira olduğu ortaya çıktı. Ama bu ByLock programını çözmek bu kadar zormuş. Bizim hayatımızı bitirdiler ben yaşadıklarımı yazsam bitmez. Programı iddia ediyorsalar içeriğini getirip kimle konuşmuş çıkartıp öyle cezaya başvurulmalı. Ama hiç bir şey gelmedi gelmediği halde ceza hakimi ceza vermeye kalkmış. Avukatımız ek süre istemiş, engellemiş. Varlığı yokluğu belli olmayan suçlamayla nasıl insanlara ceza verebiliyorlar? 10 ayda gelmeyen içerik yazısı iki ayda gelir mi? Bu gencecik hayatları, bizleri en çok da gariban Anadolu insanına bu zulüm neden? Bu kin, bu nefret neden? Şimdi kardeşim tutuklanmasının tam senesinde Şubat’ın 8’inde tekrar mahkemeye çıkacak. Diyeceğim çok şey var. Ömrümüzden ömür gitti. Rabbim sizden de razı olsun. Sesimizi duyurun, gencecik hayatlar heba oluyor.