Yazılarınızı takip ediyorum.
Allah razı olsun. Sadece bylock mağduru yok. Size, ismim saklı kalmak üzere bir mağduriyetten bahsetmek istiyorum. Bir memur, bu yapının tüm toplum tarafından cemaat olarak bilindiği ve her kesim tarafından ve de devleti yönetenler tarafından bile övgüyle bahsedildiği zamanlarda bu yapının sohbetlerine gitmiş. 17/25 öncesi bu yapının dershane krizi ile birlikte bu yapıdan ayrılmış. Bu yapıdaki kişilerle tüm irtibatını kesmiş. Bu hain darbe girişimi gecesi darbecilere karşı canla başla mücadele etmiş. Ancak darbe girişiminden bir yıl sonra hakkında bu terör örgütünün üyesi olduğuna dair iki kişi tarafından verilmiş ifade nedeni ile gözaltına alınmış. 12 gün gözaltı sonrası savcılığa sevk ve görevden uzaklaştırma. Hakkında da iddianame hazırlanarak dava açıldı. Mahkeme de iddia; 2011-13 yıllarında sohbete katılmak. Tabi bu yapının cemaat olarak bildiğinden sohbetlere katıldığını ancak 17/25 den sonra bıraktığını söylemesine ve hakkında da devam ettiğine dair ifadede bulunmadığı halde... Bankada hesabının olmadığı ve bylock falan kullanmadığı halde Savcılık ve mahkeme bu yapıyı bırakamayacağı şeklinde yorum yaparak 4.5 yıl hapis cezası verildi. Mağdur durumda ve kimseye mağduriyetini anlatamıyor. Mahkeme de Yargıtay kararları hatırlatılması ve dosya sunulmasına rağmen bu şekilde karar verildi. İşin garip tarafı aynı mahkeme başka davada 2014 yılında sohbetleri bıraktığından beraat kararı vermişti. Bu yerel mahkemelerin Yargıtay ve kendi kararlarına rağmen vermiş olduğu çelişkili kararlar ile vermiş oldukları mağduriyetleri de gündem yaparsanız... Allah sizden razı olsun.