Ben Samsun’da yaşıyorum ve MEB’de öğretmenim. Fetö mağduriyetim kardeşimle ilgili.
Kendisi 2003’den itibaren İstanbul Barosu’na kayıtlı bir Avukat olarak çalışmaktadır. Malûmunuzdur mutlaka çevrenizde şahit olmuşsunuzdur. Yeni mezun belli mesleki tercübeden yoksun avukatlar mevcut hukuk bürolarında sigortalı maaşlı çalışan olarak görev alırlar.
Kardeşim de çalıştığı hukuk bürosunun ticaret ve hukuk mahkemelerindeki dosyalarını takip ederdi.
Hukuk bürosunun sahibi ki şu an yurt dışında firaridir.
Bazı emniyet müdürleri ve polislerin öncelikle idarî, sonrasında ceza dâvâlarıyla ilgili dosyaları kabul ederek ofise getirir. Kardeşim ofiste çalışan diğer avukatlardan daha tecrübeli olduğu için (bayan avukatlar ve yeni mezun stajerlere kıyasla) büro sahibi bu idarî ve ceza işleriyle birlikte ilgileneceğiz diyerek bu dosyalarla ilgili kendisini görevlendirir.
Uzatmayayım bu dosyalarla ilgilenirken yine firari büro sahibinin artık bu şekilde haberleşeceğiz demesi söylemi ile telefonuna bylock programı yüklenir.
Kardeşim o dosyalarla bir yıl ilgilenir sonra ofise dosyalarla ilgilenmek üzere başka şahıslar alınır ve dosyaları onlara devreder.
Bu olanlar nedeniyle Fetö avukatlık yapılanması soruşturmasından hakkında gözaltı ve tutuklama kararları verildi. Bu çocuk fındık tarlasında günlükçülük yaparak okul harcını ödeyen biridir.
Lisede derece yapan ve birçok dersaneden burs hakkı varken dersane kurs vs görmeden sınav kazanan biridir.
Üniversite hayatını İstanbul’da halasının evinde tamamlayan biridir. Hiçbir dernek vakıf mesleki yapı üyesi olmayan biridir. Örgüt bankasında hesabı vs bulunmamaktadır.
Safında namaza durduğumuz camilerdeki Diyanet cemaatinden başka cemaat kavramını, aile hatta yedi göbek sülâle olarak bilmeyiz. Devlet kurumlarında çalışan sülâle bireylerimizde bir tane soruşturma, açığa alınma yok.
Çiğ yemedim ki karnım ağrısın, lâkin bu durumu yaşamak kanıma dokunuyor.
Ben derslerimde akademik bilgi bir yana çocuklarımıza tarih bilinci, vatan sevgisi ve devlete sadâkat anlayışı kazandırmaya çalışırım. Bizim için vatan ana, devlet babadır derim.
Ben ve ikizim bu bilinçle yetişmiş insanlarız. Biz merhum babamıza karşı gelmedik ki hiç devletimize karşı gelebilelim.
Bu çocuk avukatlık görünümü altında örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmadı. Sadece ve sadece avukatlık yaptı. Bu böyle bilinsin ve birazcık da dertleşmiş olmak için size yazıyorum. İlginize teşekkür eder tekrar saygılarımı sunarım.