"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tutuklu Cumhuriyet Savcısı: Tutuklandıktan 1,5 yıl sonra hâkim karşısına çıkacağım

Mağdur Kürsüsü
18 Ağustos 2017, Cuma
*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.

Dostlarıma;

Hem “adalet er geç tecelli eder” diyoruz hem de “geç gelen adalet, adalet değildir”... Halbuki bu iki söz ne kadar da birbiriyle tezat öyle değil mi? Madem adalet geç geldiğinde adalet olmuyor, öyleyse nasıl er ya da geç tecelli edebilir? O tecelli edene adalet denebilir mi?

Bugün zindanda geçirdiğim 11 ay doldu. Bu adalet denen şeyin tecelli etmesi için daha ne kadar beklemem gerekiyor? Peki yarın salıverilsem, bu adil mi olmuş olacak? Kaldı ki yarın salıverileceğim falan da yok.

İddianamem bir buçuk ay evvel yazılmış, ama ne hikmetse hâlâ mahkeme tarafından bana tebliğ edilebilmiş değil. Öğrendiğim kadarıyla ilk duruşma tarihim ise 14 aralık. Yani neredeyse tutuklandıktan bir buçuk yıl sonra ilk defa hâkim karşısına çıkmış olacağım. Bu şimdi adalet mi?

Başta şu kaçanlara, göçenlere çok kızıyor, suçlu musunuz ki kaçıyorsunuz diye soruyordum. Suçlu olup olmadıklarını bilmiyorum, ama bu ülkede adaletin olmadığını benden daha iyi bildikleri kesin. “Adalete teslim olmak” denilen tabiri herkes bilir. Var zannıyla teslim olduğum adalet, meğer herkesten önce firar etmiş bu ülkeden...

Bir şeylerin düzeleceğini, normalleşeceğini düşünürken, daha da beter bir hal alıyor. Dört ay önce geçici süreliğine radyolarımızı almışlar, bir süre sonra vereceklerini söylemişlerdi. Şimdi artık hiçbir zaman vermeyeceklerini söylüyorlar. Bu zor koşullar altında, küçücük bir müzik keyfim vardı. Onu da çok gördüler. Bu yetmezmiş gibi üstüne bir de 11 aydır kullandığım kol saatimi aldılar. Sebebi; saatimin takvimli olması. Gerçekten bizi delirtmeye uğraşıyorlar. Yoksa bu yapılanların mantıklı bir sebebi olabilir mi? Bir radyodan, bir saatten niye bu kadar korkarlar ki? Ben de bunun üzerine kendimi savcılığa ihbar ettim. Madem bu radyoyu ve saati yasadışı bir iş için kullanıyorum ve buna dair devletin elinde bir kanıt var, öyleyse hakkımda soruşturma başlatın. Dâvâ açın. Yargılayın ve beni cezalandırın. Eğer devletin elinde bunları yasadışı amaçla kullandığıma dair bir kanıt yoksa radyomu ve saatimi bana geri verin. Böyle toptancı bir yasaklamayı kabul etmiyorum dedim. Sizce radyomu ve saatimi verirler mi? Elbette hayır.

Bir köpek kadar değerim yokmuş meğer bu ülkede. Neden mi? Geçtiğimiz kış bir köpek kuyuya düşmüştü de herkes seferber olmuştu. Hatırlayacaksınız yaklaşık bir haftalık bir çalışmanın ardından kurtarmışlar ve adını “kuyu” koymuşlardı. O aralar bir hafta boyunca gazetelerin ilk sayfasında, ana haber bültenlerinde kendine yer bulmuştu. Ben bir hafta değil tam 11 aydır bir kuyunun dibindeyim. Benden ya da benim gibi masum hâkim ve savcılardan bahseden bir gazete okuyor musunuz? Ya da ana haber bültenlerinde izliyor musunuz? Ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu, bugünkü grup toplantısında “bu ülkenin Cumhuriyet Savcıları nerede” diye soruyordu. Aylardır, cezaevlerinde diye haykırıyorum. Bunu bilmiyor mu acaba? Evet yalnızca Cumhuriyetin Savcısı oldum ve şimdi bunun bedelini aylardır hapis yatarak ödüyorum.

Bir mezara diri diri gömdüler beni. Bu haksızlığa, zulme ve adaletsizliğe daha ne kadar dayanabilirim hiç bilmiyorum. Hakkım, sevdiklerimle sürekli beraber olmakken neden haftada 45 dakikaya razı oluyorum? Hayatımı mahvetmelerini daha ne kadar süre seyretmek zorundayım? Allah aşkına, iddianameden beş buçuk ay sonrasına ilk duruşma tarihi mi verilir? Daha önce biz de aynı işi yapıyorduk. Hiç bir zaman bir iki aydan daha uzun sürelere ertelediğimi hatırlamam. Çünkü müfettişten, gün gelir hesap vermekten korkardık. Şimdikilerin bu aymazlığı nereden geliyor, bu cesareti kimden alıyorlar çok merak ediyorum. Elbet gün gelir, bu aymazlıklarının hesabını verirler de, hesap vermeleri bana yapılan haksızlıkları ortadan kaldırır mı, kaybolan günlerimi geri getirir mi, orası meçhul...

Aynı suç isnadıyla yargılandığımız pek çok kişinin duruşmalarına başlandı. Haberlerini alıyorum. Gördüğüm kadarıyla zaten duruşmalar tümüyle formalitelerin yerine getirilmesinden ibaret. Meselâ bir arkadaşım saatlerce suçsuz olduğunu anlatmaya çalışmış. Mahkeme sözünü hiç kesmeden dinlemiş. Sonra gereği düşünüldü: “tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmanın Kasım ayında yapılmasına...” Peki hâkimin tek bir sorusu olmaz mı yargıladığı kişiye? Demek ki onun da biletini çoktan kesmişler. Sözünü hiç kesmiyor ki sonra “bak biz sana ne güzel savunma hakkı verdik” demek için. Olayı gerçekten aydınlatmak isteyen hâkim, bir soru da olsa sormaz mı? İyi de dinlemedikten, olayı aydınlatmaya uğraşmadıktan sonra sözünü kesmeden konuştursan ne konuşturmasan ne? Maksat yargılamanın şekil şartları yerine gelsin. Yoksa verilecek karar çoktan belli.

Ben gerçekten samimiyetle iktidara gönül vermiş arkadaşlarımın düşüncelerini merak ediyorum. Bu yapılanlardan haberiniz mi yok, yoksa bu yapılanları zulüm olarak mı görmüyorsunuz? En azından beni tanıdığınız için soruyorum. Bana bu yapılanları reva görüyor musunuz? Yoksa böyle zamanlarda bir kaç masumun hakkı ve mağduriyeti göz ardı edilebilir mi diye düşünüyorsunuz? Bilin ki bana yapılanlar, zalimliklerinin çok küçük bir kısmı ve maalesef bu zulme bilerek ya da bilmeyerek sizler de ortak oluyorsunuz. Başkalarını bilmem, ama benim ahlarım onlara yeter.

Okunma Sayısı: 14055
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • yahni kemal

    18.8.2017 14:43:25

    Sabrin sonu INSAALLAH SELAMETTIR.ALLAHUTEALA SIZLERE YAPILAN HAKSIZLIGKLARIN CEZASINI BU DUNYADA haksizligi yapanlardan c ikarsin rezil etsin.Amin....

  • sevim

    18.8.2017 10:03:18

    sayın savcım allah tez vakitte hepinizi kurtarsın ve hakkınızı gasp edenlerden fitil fitil getirtsin.bizimde iddianamemiz bir ay oldu hazır ilk duruşma aralıkta tam 1 yıldır içerdeyiz.ve daha nekadar içerde kalıcaz meçhul.ben hiç öfkemi dindirmiyoum zaten dinemiyor da sizlerde o hakkınızı alacağınız gün için sabredin.sağlıcakla aklınıza mukayyet olun bunu lütfen yapın.sizlere ihtiyacımız var allah yar ve yardımcınız olsun.

  • Fatih

    18.8.2017 05:36:24

    akıl mantık dışı şeyleri okuyunca bizlerin bile sinirleri bozulurken , bizzat bu hukuksuzluk ve zulmü yaşayan insanların durumunu düşündükçe daha da kötü oluyor insan, Allah tez vakitte yardımını göndersin inşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı